İTÜ’lü öğrenciler: Kim keyfine baksın, hepimiz aşısızız
İktidarın pandemi karnesini konuştuğumuz İTÜ'lüler, "kapanma" adı altında özgürlükleri kısıtlayıp emekçileri üretime gönderen, turizm çalışanına "aşılıyım" maskesi taktıran hükümete düşük not verdi.
İTÜ Maçka yerleşkesi fotoğrafı: Google Streetview, Temsili urizm çalışanları fotoğrafları: Go Turkey videsundan ekran alıntıları
Metin Berk SÜER
İTÜ
Geçtiğimiz günlerde Turizm Bakanlığı tarafından yayınlanan tanıtım videosunda turizm çalışanlarına “keyfinize bakın, aşılıyım” yazılı maskeler takılması sosyal medyada geniş tepkilere yol açmıştı. Tepkilerden sonra video kaldırılsa da yaşananlar tartışılmaya devam ediyor. Biz de İTÜ’de kapanmanın başından beri uzaktan eğitime devam eden öğrencilerle birlikte bu videoya ve pandemi şartlarının gidişatına dair düşünceleri üzerine konuştuk.
İstanbul Teknik Üniversitesinin (İTÜ) farklı fakültelerden arkadaşlarımızın görüşleri ile başlıyoruz röportajımıza. İnşaat Fakültesinden bir arkadaşımız turizm çalışanlarının “Ben aşılandım” baskılı maskeler takması konusunda bunun bir aşağılanma ifadesi olduğunu düşündüğünü ifade etti. Denizcilik Fakültesinden bir arkadaşımız da alınan tüm kararların ve uygulamaların ekonomik çıkar için yapıldığını düşündüğünü belirtti. İşletme Fakültesinden bir arkadaşımız ise bu maskelerin iktidarın ne yapacağını şaşırdığını gösterdiğini ve sadece bir şey yaptık demek için uyguladıkları bir karar olduğunu söyledi. Öğrenciler, kapanma kararlarındaki çelişkiler ve aşılamadaki gecikmeler başta olmak üzere iktidarın salgın politikasına tepki gösterdi, videoyu da anımsatarak "Kim keyfine baksın, hepimiz aşısızız" dedi.
“VATANDAŞLARINI İKİNCİ SINIF OLARAK GÖREN BİR İKTİDAR”
Daha sonra İTÜ Endüstriyel Tasarım 3. sınıf öğrencisi Feyza’ya yöneltiyoruz sorularımızı.
Turizm bakanlığı tarafından yayınlanan videoya ve turizm sektöründe çalışanlar için "aşılandım" maskelerine yönelik ne düşünüyorsunuz?
Çok ahlaksızca geliyor. Zorunlu tutulursa turizm sektörü emekçileri açısından düşünmeye çalıştığımda işlerini kaybetmemek için bu rezilliğe boyun eğmek zorunda kalacaklar. Vatandaşlarını ikinci sınıf insan olarak gördüklerini uzun zamandır hissettiriyorlardı, artık göstere göstere yapmaları inanılmaz.
Neredeyse 1,5 senedir devam eden pandemi koşullarında alınan önlemler hakkında ne düşünüyorsunuz, pandemide şu ana kadar atılan adımlar ve getirilen kapama kararları ülkede ve sizin hayatınızda ne gibi değişikliklere yol açtı? Kararların olumlu ve olumsuz yönleri sizce nelerdir?
Yanlış uygulamalar, zamansız açıklamalar. İlk sokağa çıkma yasağını hatırladığımda aklıma gelen ilk şey halka ne kadar korku saldıklarıydı. Akşam vakti haber verilmesi yüzünden insanlar marketlere akın etti. Tam kapanma olmasını hep engellediler, emekçileri yasaklardan muaf tuttular. Pandemi en çok iktidarın işine yaradı, kendi lehine kullandılar yasakları. Bayramları, özel günleri yasak kapsamına dahil ederlerken Ayasofya’da namaz kıldırdılar, mitingler düzenlediler, cenazelere katıldılar. Yasakları güç aracı olarak kullandılar. Benim hayatımda olan değişiklik ne sosyal yaşamımın ne okul hayatımın kalması.
Üniversiteler ve yüz yüze etkileşimin önemli olduğu alanlar açısından normalleşmeye dair sizce yapılan çalışmalar var mı? Bu alanda atılan adımlarla ilgili elinizde olsaydı değiştirmek istediğiniz bir şey olur muydu? Turizme yönelik atılan adımlar ile diğer alanlara dair atılan adımlara dair neler düşünüyorsunuz?
Üniversiteler için böyle bir çalışma söz konusu olmadı hiç bildiğim kadarıyla. Ülke gündemine kesinlikle alınması gereken bir konu ama biz üniversite öğrencileri olarak pandemi başından beri yok sayılıyoruz. Uzaktan eğitim için yeterli teknolojik imkanı olmayan öğrenciler, evinde kendine ait alanı olmadığı için derslerden verim alamayan öğrenciler hiç önem verilen konular olmadı. Değiştirmek istediğim şey turizme verilen önceliğin eğitime verilmesi olurdu sanırım. Kışın kapanıp yazın ülkeye döviz girmesi için birden açılmak biz öğrencilerin okula gitmesini çok daha zorlaştırıyor.
SIRF TURİST ÇEKEBİLMEK İÇİN VATANDAŞINI DAMGALAMAK...
Son olarak İTÜ Şehir ve Bölge Planlama 2. sınıf öğrencisi Reyhan ile konuşuyoruz.
Videoya ve turizm sektöründe çalışanlar için "aşılandım" maskelerine yönelik ne düşünüyorsunuz?
Öncelikli olarak çözülmesi gereken pek çok sorun varken, turizme bu kadar öncelik verilmesi ülkenin bulunduğu ekonomik krizden çıkması için bel bağlanan sektörün turizm olduğunu gösteriyor bize. Ülkede aşılanmayan milyonlarca insan varken sadece turizm sektörüyle etkileşim içinde olan kişileri aşılamak yine uzun vadeli çözüm üretmeye yönelik bir karar değil. Sırf turist çekebilmek için kendi vatandaşına böyle bir damgalama yapmak aslında ne kadar önemsendiğimizi gösteriyor.
Peki, pandemi kararları? Kararların olumlu ve olumsuz yönleri neler sizce?
Alınan bütün bu sözde önlemlerin gün sonunda işe yaramayacağı çok açık. Getirilen yasakların esnaf ve küçük işletmeleri batırmaktan, ülkenin genç neslini mental olarak çökertmekten ve geçen seneden beri sonsuz bir yasaklar döngüsündeymişiz gibi hissettirmekten başka bir işe yaradığını düşünmüyorum.
Üniversiteler ve yüz yüze etkileşimin önemli olduğu alanlardaki durum açısından neler düşünüyorsunuz?
Pandeminin başladığı dönemden itibaren gözlemlediğimiz gibi okul sezonu turizm sezonuna denk gelmediği için karar verici kişilerde kapanma koşulları herhangi bir kaygı oluşturmuyor. Eğitime dair, tekrar okulların açılmasına dair çalışmaların öncelik sırasında olduğunu düşünmüyorum. Yaz sezonu başladığı an tüm kurallar esnetiliyor, yaz sezonu bitip okul sezonu başlayınca tüm kurallar yeniden geliyor. Eğitim kalitesi bu kadar düşmüşken, ülkenin geleceğini temsil eden gençlerin yaşadığı problemler bu kadar gözardı edilirken eğitimin bir kaygı konusu olmaktan çıktığı çok açık ortada zaten.