19 Mayıs 2021 23:37

Şair Hatice Kübra Öktem: Düşüncemi ve hıncımı dizelere sakladım

Şair Hatice Kübra Öktem “Çiçeklere Karşılık Gel” isimli şiir kitabını anlattı.

Fotoğraf: Kişisel arşiv

Paylaş

Mehmet ADIN

Şair Hatice Kübra Öktem “Ali”, “Ali Öldü”, “Redde Cüret” isimli kitaplarının yanına yenisini ekledi: “Çiçeklere Karşılık Gel”. Geçtiğimiz aylarda okurla buluşan kitabını anlatan Öktem “Toplumsal olaylara olan düşüncemi ve hıncımı dizelere sakladım. Bireyselliğimi aştığım bir kitap oldu.” diyor.

Hatice Kübra Öktem şiirinden bahsederek başlayalım? Nasıl tanımlarsınız şiirinizi?

Gök cisimlerinden aldığı ilhamla 10 yaşında yolu şiirle (yazdığı dört dize ile) kesişmiş bir Çocuk Şair Hatice Kübra. Çatlak yumurtasına sızan gün ışığıyla görmek, hayata yazdıklarıyla bir iz bırakma peşinde. Bir oyun yeri benim şiirim. Kalbimin hak ettiğince attığına inandığım büyülü bir yer.

Genç yaşınıza rağmen dört kitap sığdırmışsınız. İlk dört kitabın serüveninden bahseder misiniz biraz?

İlk kitabım Ali’de içime sinerek yazdığım şiirlerin yanı sıra kıyamadığım şiirler de vardı. Bu şiire fazla duygusal bir pencereden bakmamdan kaynaklıydı. Her şairin, yazarın mutlaka yaşadığı bu süreci ve buna benzer sorunsalları sürekli okuyarak, yazarak, yazdıklarımı yok ederek, kıymayı öğrenerek aşmaya çalıştım. İkinci kitabım Ali Öldü’de bunu kırdığımı düşünüyorum. Bir sonraki kitabım Redde Cüret, kızımı beklediğim dönemin şiirleri. Gebelik, doğum, annelik, anneliğin kadınlıkla çatışması vb. temalardan yola çıkarak kendimce cesaret gösterdiğim şiirler yazdım. Kurulu düzenle çatıştığım, evet demekten yorulduğum, karşı durmanın bir cüretkarlık örneği olduğunu düşündüğümden, adına Redde Cüret dedim.

Yeni kitabım Çiçeklere Karşılık Gel, Ali Öldü’nün devamı niteliğinde. Bu kitabı eksiksiz bir hisle karşılamama sebep kadınlara eğilmem oldu. Bu kitapta ise toplumsal olaylara olan düşüncemi ve hıncımı dizelere sakladım. Bireyselliğimi aştığım bir kitap oldu bu anlamda. Hızlı bir süreç gibi gözükse de üretmeyi hep sevdim. Kitaplarım eksikleriyle beni bugüne tamamladı.

Bireyselliğinizi aştığınızda ve dünyaya baktığınız o anlarda neler görürdünüz?

Yaşadığı dünyadan, ülkeden, toplumdan, hatta şehirden, aileden, çoğu zaman kendinden memnun olmayan, kabul edemeyen ve sevemeyen biriyim ben. Sorgulamak, eleştirmek, değiştirmeye çalışmaktan yorulduğumda kabuğuma sığınırdım. Neleri sorgulardım? Öncelikle neden yapayalnız bir çocuk olarak büyüdüğümü. İlk önce babamdan görüp öğrendiğim ataerkil duruşu, düzeni. Görünmeyen kadınlığı, sofrayı neden hep bizim kurduğumuzu. İkinci çocuğu düşünmediğimi söylediğimde doktorun beni neden psikologa yönlendirdiğini. Dünya Sağlık Örgütüne göre neden üç çocuk doğurmam gerektiği ve tam olarak neden ikinci çocuğu doğurma yaşımda olduğumu… Savaşlar, açlık, ölen çocuklar insanlar, düzensiz düzen, bunca büyük sıkıntının içinde insanlara olağan gelen yukarıda bahsettiğim sorgulamalar toplumların ve bilhassa bizim toplumumuzun en büyük sorunu bana göre. Bu kadın çıkmazını açmamız lazım.

Çiçeklere Karşılık Gel’de pandemi sürecinden etkilendiğiniz belli oluyor. Bu süreç şiirinize nasıl yansıdı?

Hastalığı yaşayan biri olarak, evde kat kat maske, üstelik bir de çocukla yaşamak hiç kolay değildi. Bu sürecin, getirdiklerinin ve izlediklerimin şiirime yansımaması imkansızdı: ‘beni büyütürken öğüten sevgilim / inanır mısınız maskesini çıkarmadan sevişti bugün’ 


"PESSOA’YI VE ÇELEBİ’Yİ SEVERİM"

‘görünmez pessoa / yeniden görelim birbirimizi’ dizelerinden yola çıkarak etkisi altında kaldığınız şair / yazarın, yazın hayatınıza etkisi nedir?

Kime ait olduğunu hatırlayamadığım bir cümle şöyle diyordu; ‘Eğer birini yeterince iyi izlediyseniz, yazdığı her şeyi tanırsınız.’ Fernando Pessoa’yı öyle büyük bir hayranlık ve aşkla seviyorum. Huzursuzluğun kitabı kadar beni etkileyen bir başka kitap daha olmadı. Bu yüzden şiirlerimde yer yer onu anmayı severim. Bir de Asaf Halet Çelebi’yi… Okuduklarımızdan etkilenmememiz imkansız. Onların, kulağımda her zaman çalan müziğin ve şiirlerin etkisi altına olmaktan memnunum. Bu büyük bir lüks.

ÖNCEKİ HABER

Süper Lig'de 2020-21 sezonunu Mithat Fabian Sözmen'le değerlendirdik

SONRAKİ HABER

Türkiye'de 233 kişi daha Kovid-19 nedeniyle hayatını kaybetti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa