20 Mayıs 2021 03:50
Son Güncellenme Tarihi: 20 Mayıs 2021 09:20

Sedat Peker: Milletvekili istedi, Hürriyet gazetesi baskınını ben yaptırdım

Suç örgütü lideri Sedat Peker, yayımladığı 6. videoda, 2015'teki Hürriyet gazetesi baskınını bir milletvekilinin talebi üzerine kendisinin yaptırdığını söyledi.

Fotoğraf: Sedat Peker'in paylaştığı videodan ekran alıntısı

Paylaş

Organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker, Youtube'da "'Zaferin Büyüklüğü Mücadelenin Zorluğuyla Ölçülür" başlığı ile yayımladığı 6. video ile yeni açıklamalar yaptı.

Sedat Peker, Eylül 2015'deki taşlı, sopalı Hürriyet gazetesi baskınını, bir milletvekilinin talebiyle kendisinin yaptırdığını söyledi, "Milletvekilinin telefon sinyallerine bakabilirsiniz" dedi. Peker, baskında kendi ekibinin de yer aldığının AKP'li Abdurrahim Boynukalın tarafından da dile getirildiğini söyledi.

Sedat Peker, kendisi hakkındaki gelişmelerin fitilini iki olayın ateşlediğini söyledi. Peker, "Bu benim hikâyem. 1,5 senedir sıkıntıları ben yaşadım, o yüzden dolayı bana akıl vermeyin. O yüzden parça parça koparacağım, canları yakacağım" dedi.

Bugünkü videosunda Yıldırım Demirören'den de bahsedeceğini belirten Peker'in masasında bu kez Yılmaz Özdil'in 'Son Cüret' isimli kitabı vardı. Demirören'in adının sert bir imaj verdiğini belirten Peker, Adana'da pamuğa "pambık" dendiğini belirterek Demirören'i "Pambıkören" diye anacağını söyledi. Masadaki Özdil kitabının nedenini de açıklayan Peker, Yılmaz Özdil'i hiç tanımadığını, cezaevindeyken annesinin cenazesine gitmesine Fethullahçıların izin vermediğini, bir tek 'Yılmaz abi' diye andığı Özdil'in ses çıkartarak "Aynı davadan yargılanan insanların hepsinin cenazesine izin verdiniz, bir tek Peker'e vermediniz" dediğini anlattı.

"ERDOĞAN'DAN SONRA KİMİN PLANI VARSA BİZİ MAHVEDECEKLER DEDİM"

Peker, kendisi hakkındaki gelişmelerin fitilini ise iki gelişmenin tetiklediğini söyledi, "Fitilin ilk ateşlenmesi Michael Rubin adında Amerikalı bir yazarın, yazdığı yazıyla oldu. 'Sedat Peker etki alanını bu şekilde geliştirmeye devam ederse, Tayyip Erdoğan sonrasında, Tayyip Erdoğan'a ihanet etmez' dedi. 'PanTürkizm görüşüne sahip bu kişi bu şekilde güçlenmeye devam ederse, Tayyip Erdoğan sonrası oraya simge birinin seçilmesini sağlar. Arka perdeden de ülkeyi o yönetir' dedi. Buna inanan ruh hastaları oldu, işin kötü yanı bizim arkadaşlarımız da gururlandılar, 'Artık seni dünyada insanlar daha iyi anlayacak, konumunu anlayacaklar' dediler. Dedim ki, bu tuzak, bize tuzak kurdular. Tayyip Erdoğan sonrasına kimin planı varsa bizi mahvedecekler dedim" ifadelerini kullandı.

İKİNCİ KIRILMA NOKTASI ELAZIĞ MİTİNGİNİN YASAKLANMASI

Peker, ikinci gelişmenin ise Elazığ'da şehit ailelerinin daveti üzerine yapacağı mitingin iptal ettirilmesi olduğunu söyledi. Mehmet Ağar'ın kendisini arayarak ve aynı gün CHP'nin de mitingi olduğunu belirterek "karışıklık çıkacak" dediğini aktaran, Elazığ ziyaretini iptal etmesini istediğini söyleyen Peker, şehit yakınlarının herkesten önce geleceğini belirttiğini, ziyareti iptal etmeyeceğini söylediğini anlattı. Peker devamında "Sonra şu anda hükümetin içinde bakanlık yapan bir beyefendi, o zaman özel kalem müdürü, kendisi benim bir yakınımla görüşüyor, 'Oraya gitmesin, karışıklık çıkacak' dedi. Yine olmaz dedim. Sonra valilikten karar çıkardılar, 'güvenlik' gerekçesiyle miting iptal oldu. İkinci kırılma noktası bu oldu. Herhalde boyun eğmediğim için bizi kullanışsız gördüler" ifadelerini kullandı.

"CUMHURBAŞKANI'NA GİDEN İŞADAMLARI ÜÇ ARAMADAN GEÇİYOR"

İşadamlarının Cumhurbaşkanı'na gidince üç aramadan geçirildiğini, hırsız muamelesi yapıldığını şu sözlerle iddia etti:

"Bizim böyle çok şanlı, basında tanıdığımız büyük işadamları var ya, sayın cumhurbaşkanımızın yanına gidince güvenlik amacıyla üç tane aramadan geçiyor. Ordaki görevli kardeşlerim anlattı; Poliste hırsızlara yapılan muamele vardır, 'saatini çıkar, şununu çıkar bununu çıkar' diye, bunlara saatini çıkar, oyunu çıkar, buyunu çıkar, bildiğin hırsız muamelesi yapıyorlar. Gerçi polis biliyor, bunlar da hırsız, bir ihale kapayım diye, ve öyle gurursuzlar ki... Bir tek Turgay Ciner, o demiş 'Noluyor arkadaşlar, nedir bu demiş...' Ben bunlara yalı çetesi diyorum, onlar para için her şeyini, onurunu gururunu satan adamlar, o kadar paranız var, hırsız muamelesi yapılıyor size yine gidiyorsunuz... Biri çıkar demez mi, Cumhurbaşkanına 'bize kapıda böyle böyle yapıyorlar' diye. Tabi 300 milyon dolar, 500 milyon dolar, 1 milyar dolar ihale, ondan sonra onu çıkar üstünden, bunu çıkar... Onlar işadamı ben organize suç örgütü lideri ondan sonra... Soydunuz devleti tarihin her döneminde."

"HÜRRİYET GAZETESİNİ, MİLLETVEKİLİ İSTEDİ BEN BASTIRDIM"

Peker, Demirören'le ilgili şunları söyledi:

"Gazeteciler diyor ya, 'organize suç örgütünün dediğinden bişey mi olur?' Tamam, ben yaptırdığımı anlatacağım, ispatlarıyla anlatacağım, delilleriyle. Hürriyet gazetesindekilerden, pambık Demirören ekibi dinliyor musunuz? Şatafatlı gazeteciler, ünvanlı gazeteciler, sizin gazetenizi ben bastırdım. Bak suç ikrarı yapıyorum. Hürriyet'i bastırmadan önce gelen milletvekilinin telefon sinyallerine de bakın, ismini söylemeyeyim ayıp olur, bakabilirsiniz. 'Bizim gençlik kollarından bir takım arkadaşlar gidecek, ama onlar profesyonel değil, sen böyle arkada' dedi milletvekili, tamam dedim, ben gönderdim.  Savcılar alın size ağır delil, ikrar; Milletvekili rica etti, ben de yaptırdım. Milletvekili rica etti böyle böyle diye... Eeee, Aydın Doğan yaşlı adam, bir yandan ölüm korkusu sardı, bir yandan devam eden mahkemeler, ben ölürüm çocuklarıma dert kalmasın, ondan sonra hoopp (Hürriyet gazetesinin Demirören'e satışı...) Senin (Demirören) oturduğun koltukta benim emeğim var, ben pisliğim siz temiz ha. Pambık Demirören, seni elime aldım, adım adım takip edeceğim, Azerbaycan'da falan.."

AHMET HAKAN'A SALDIRI

Peker, baskınla ve gazeteci Ahmet Hakan'a yönelik saldırı ile ilgili Abdurrahim Boynukalın'ın adının geçmesine ilişkin şu ifadeleri kullandı:

"Size bir delil daha söyleyeyim; AK Parti'nin gençlik kolları Abdurrahim Boynukalın, milletvekili, spor bakanı yardımcısıydı, şimdi hangi görevde bilmiyorum. O bir kaç gazeteciyle röportaj yapıyor, yanında da AK Parti'nin kelle isimleri, gazeteci soruyor 'İşte sizin adınız da geçiyor (Hürriyet baskını)...' Yok diyor, gazeteci dövdürme olayıyla, Hürriyet binasının basılması olayını Sedat Peker'in yaptırdığı anlaşılınca ben rahatladım' diyor. Adam da bunun yazmış mı, açın bundan büyük delil olur mu sayın savcılar?"

UYUŞTURUCU OPERASYONU

Peker, Soylu'nun 1,5 yıl önce duyurduğu uyuşturucu operasyonu ilgili ise şunu söyledi:

"Sülü, 1,5 sene önce dünyanın en büyük uyuşturucu operasyonu diye operasyon yaptınız ya, herkesi inandırdınız buna. Dünyanın en büyük uyuşturucu operasyonunda yarım kilo uyuşturucu olmaz mı, nerede bu uyuşturucu..."

Önceki dün duyurulan operasyonla ilgili ise şu ifadeleri kullandı:

"Suriye açıklarında 1,5 ton esrar yakalandı diye açıklama yapıyor. 1,5 ton esrarın değer ne kadar biliyor musunuz, 300 bin dolar. 5 ton kokaini yakalasana, paranıza kıyamıyorsunuz."

"SÜLEYMAN SOYLU'NUN OĞLUNUN PARA KARŞILIĞI DOSYADAN İSİM ÇIKARMA TEKLİFİ"

Peker, Süleyman Soylu'nun oğlu Engin Levent Soylu ile ilgili ise şu iddiada bulundu:

"Aslan Sülü. Yav bu dünyanın en büyük uyuşturucu operasyonu diye bir operasyon yaptın ya 1.5 sene falan önce gazetelerde herkesi inandırdınız lüks arabalarını falan gösterip. Lan dünyanın en büyük uyuşturucu operasyonunda yarım kilo uyuşturucu olmaz mı. Nerede bu uyuşturucu. Allah aşkına dinleyin sayın savcılar delilleriyle anlatacağım. O operasyonda Nevzat Kaya diye şahıs var. Yeniköy Motors’un sahibi operasyondan 10 gün öncesine kadar kendi bindiği arabada Süleyman Soylu’nun oğlunun ihtisaslı plakası var. Yani Emniyet’ten oradan buradan geçer. Yani İçişleri Bakanı’nın ailesine ait görünüyor plaka. Durdurulmaz. Ayrıcalık da benim gibi. Ben de öyle ayrıcalıklıydım. Şimdi küstüm benim ayrıcalıklarımı  aldılar ellerimden. Küstüm ben onlara.

"Operasyondan 10 gün önce gidiyor, Engin oğlum böyle böyle büyük bir operasyon olacak, bu ihtisası iptal etmemiz lazım. Tamam. Tarihine bakın operasyondan kaç gün önce? O Yeniköy Motors’un sahibi Nevzat Kaya’nın kullandığı araç plakasının ihtisası iptal edildi. 10 gün önce. İki; telefon irtibatları Engin’le ne zaman kesildi? 10 gün önce. Engin buna diyor ki, 5 milyon dolar verirsen seni bu dosyanın içinden çıkarabiliriz. O da diyor kardeşim ben onlara iki araba sattım niye para vereyim diyor. Anlamıyor. Tamam diyor. Operasyon oluyor bunu da alıyorlar. Bu cezaevinde, sonra karısı Engin’i arıyor.  Ailece görüşüyorlar. Tabii bunlar dostlarına yapar en güzel özellikleri o.

O olayda kaç yüz kişi gözaltına alındı, hiçbirinin Ankara'yla ilişkisi yok. Sen Ankara'dan nasıl bu operasyonu yapıyorsun? 1,5 sene geçti niye dava açılmıyor? Oğlun Engin ve senin saz heyetin, sanıkların her birinin var 50'şer 100'er milyon  dolar parası. Hepsine gidiyorlar, senin için çok tehlikeli ama üçüncü mahkemede hallederiz. Argo tabirle kesiyorlar milletin parasını. Siz dünyanın en büyük uyuşturucu operasyonu diyorsunuz. Yalan, dünyanın en büyük uyuşturucu operasyonunda yarım kilo uyuşturucu olmaz mı?"

"Zorlu binası var ya onu da anlatacağım, senin kardeşin orada telefon dinleme tapeleri geliyor, milleti parçalıyorlar. Savcılar delil istiyor, gidin oraya son iki senede hangi işadamları gelmiş, yav bu adamın resmi unvanı yok, bir bakın."

"Erdal Aras, herkes biliyor benim adamım, sabıkalı. 14 farkla genel başkan seçildikten sonra Erdal Aras'ı MKYK'ye sen üye yapmadın mı, yav sabıkası var, nasıl üye yaptın oraya. Akrabalarımla ilgili yok dedin, var, telefon sinyalleri var, bir gün savcılar yazarlar, vallahi tutuklanacaksın. FETÖ'yü sen bu hale getirdin, FETÖ'nün çocuğu gibi dolanıyordun arkasında."

SOYLU, İBRAHİM KALIN'I TAKİP ETTİRİYOR İDDİASI

"İbrahim Kalın, tweet atıyor sana destek oluyor. Hayatımda aldığım tek sabıka var, suç örgütü, onu da sildirdim de, bir gün tek tek size anlatacağım. Yav bu İbrahim Kalın'ı takip ettiriyor. Senin haberin yok, sana kıyağım olsun. Takip etsin diye gönderdiğin adamlarından biri tak diye resimleri vermiş, 'efendim demiş samimi ikrar yapmış, özel kalem müdürü hasan beyi de takip etti' diye... Sen nasıl bir adamsın, sen herkesi kandırabilirsin ama beni kandıramazsın. 

İsmini verdiğim adamlara niye ulaşmıyorsunuz? Derlerse dedikleri yalan, hepsini rezil ederim, delilleri bende. İmam Altınbaş var, anlattık, niye gidip sormuyorsunuz, Emir Sarıgül var... Mübariz orda. Hadi Özışık, Mübariz'i korumak için haberler yaptığında kendini yaktı. Hadi'ye diyor ki, 'Sen yürek mi yedin? Onun Azerbaycan istedi tutuklanmasını.' Adam sonra Azerbaycan devletine dava açtı."

"SOYLU BENİM ADAMIMI MKYK ÜYESİ VE BELEDİYE BAŞKANI YAPTI"

"DYP Genel Başkanlığı'na seçilirken, benim adamım, kardeşim Erdal Aras'ı Sancaktepe belediye başkanı adayı yaptı mükafat olarak, çünkü ben genel başkan seçilirken para yolladım, dağıttı paraları. 14 oyla kazandın, MKYK üyesi yaptın, belediye başkanı adayı yaptın Aras'ı. Erdal baba diyordun, onların tabiriyle adamıma. Bu adam benimle yargılanmış mı, ceza almış mı, daha neyin delilini istiyorsunuz? Herkes seyrediyor.

Büyük skandallar benim gibi insanların anlattıklarıyla ortaya çıkar; ömrü devletin içinde geçmiş, istihbaratta, poliste, askeriyede, siyasette, sokakta geçmiş.... Benden çıkacak, bakkaldan değil ki..."

(HABER MERKEZİ)

{{433016}}

ÖNCEKİ HABER

İzmir’de KHK’li ihraçlar için eylemler sürüyor: Bu zulümden vazgeçin

SONRAKİ HABER

Akaryakıt fiyatlarına, ÖTV artışı kaynaklı fahiş zam geldi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa