"İşçiler acilen aşılanmalı"
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisinin nisan ayı iş cinayetleri raporunda 249 işçinin yüzde 53’ünde kovid-19’a bağlı ölümler dikkat çekti.
Fotoğraf: DHA
Murat UYSAL
İstanbul
İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformu (İİSŞP) ve İSİG Meclisi, işçilerin bir an önce aşıya ulaşması gerektiğini vurgulayarak, “Ne olursa olsun çarklar dönsün mantığıyla hareket edenlere karşı ortak mücadele etmeliyiz” dedi.
Koronavirüsün aylardır iş cinayetlerinde ilk sıraya çıkan ölüm sebebi olarak göze çarptığını söyleyen İSİG Meclisinden Murat Çakır, “Oysa virüs çıktıktan 7-8 ay sonra aşı bulundu ve koronavirüsün önlenebilir bir ölüm sebebi olduğunu gördük. Fakat hâlâ işçilerin yaygın olarak aşılandığı bir tabloyu göremiyoruz. Önümüzdeki süreçte başlıca talebimiz işçilerin bir an önce aşılanması gerektiğidir. Örneğin Avrupa’da yaygın aşılama sürecinden sonra ölüm oranlarının ciddi anlamda düştüğünü görüyoruz. Türkiye’de de hastalıkla burun buruna çalışan işçi sınıfının bir an önce aşılanması gerekmektedir” dedi.
AŞI TEKELLER BIRAKILMAMALI
“Aşı tedarikinde neden bu kadar geç kalındı?” sorusunun dillendirilmesi gerektiğini dile getiren Çakır şöyle devam etti: “Bu sorunun gündeme getirilmemesi ya da işçilerin aşılanması gerektiğinin dillendirilmemesinin işçilerin örgütlülük düzeyiyle ilişkili olduğunu düşünüyorum. Sendikaların da bu noktada pasif kaldığı ortada. İşçi sınıfının aileleriyle beraber bir an önce aşılanması talebini bir araya gelerek yükseltmemiz gerekiyor.”
Görünen tablodan çok daha fazla işçi ölümünün yaşandığına değinen Çakır, “Elimizdeki veriler 1200 civarında işçinin koronavirüsten öldüğünü gösteriyor ancak bunun çok daha üzerinde olduğunu düşünüyoruz. Patent uygulaması nedeniyle yoğun aşı üretiminin engellendiği görünüyor, aşı üretimi uluslararası tekellere bırakılmadan insanlık için devlet eliyle yapılmalı, aşı politikaları geliştirilmelidir” ifadelerini kullandı.
ÇARKLAR DÖNSÜN DİYE İNSAN HAYATI HİÇE SAYILIYOR
İİSŞP adına konuşan Liman-İş İstanbul Bölge Başkanı Sinan Ceviz, “Biz bu sayıların daha yüksek olduğunu düşünüyoruz. İstanbul’da nisan ayında 20 arkadaşımızı koronavirüsten kaybettik. Pandeminin başından beri söylediğimiz bir şey var; çarklar dönsün diye insanların hayatları hiçe sayılıyor. Söyledikleri tam kapanmada bile sadece İstanbul’da en az 3 buçuk milyon işçi çalışmaya devam etti. Bu kadar yoğun bir işçi nüfusunun olduğu bir kentte işçiler yasaktan muaf tutulduğu müddetçe virüsün azalmasını beklemek mümkün değil. Bir tam kapanma planlanıyorsa toplumun her kesimini dahil ederek onların ihtiyaçlarını karşılayarak hayata geçirilir. Yaygın testler yapılmalı ve bir an önce çalışan nüfusa aşı önceliği tanınmalı” dedi.
BU ÜLKENİN YOKSULLARI HAYATINI KAYBEDİYOR
Koronavirüsten hayatını kaybedenlerin büyük çoğunluğunun işçi ve emekçilerden oluştuğunu söyleyen Ceviz, “Kendi güvenli, korunaklı alanlarında yaşayanların, saraylarda oturanların hayatını kaybeden insanların arasında yer aldığını göremezsiniz. Hayatını kaybedenlerin içerisinde sokakta kağıt toplayarak ekmeğini çıkarmaya çalışan da var merdiven altı sigortasız yerlerde çalışanlar da. Kod 29 ile işten atılıp sigortalı bir işe giremeyen günlük işlerle geçimini sağlayan, yaşamını devam ettirebilmek için ev temizliklerine giden kadınlar da var. Dolayısıyla böylesi alanlarda çalışıp hayatını kaybeden işçilerin verilerine ulaşamıyoruz. Ancak açıklanan tablolarda ölenlerin büyük çoğunluğunun bu insanlar olduğunu yaşıyoruz görüyoruz. Bu ülkenin yoksulları hayatını kaybediyor” diye konuştu.
Aşı politikalarına değinen Ceviz, “Aşı icat edilmiş, memleketin kasası tam takır kuru bakır olduğu için aşı alınamıyor yaygın aşılama yapılamıyor. Diğer taraftan ilaç tekelleri aşının patentini kaldırmıyor. Böylesi örneklerde de görüyoruz ki kapitalizm bulduğu her fırsatta kendine kâr çıkarmaya çalışıyor. İşçilerin yaygın aşılanması gerekmesine rağmen hükümet bunu yapmayıp, tazminatsız işten atmanın yolunu açıyor, patronların elini rahatlatıyor. Biz İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformu olarak işçilerin bu tabloya karşı birleşmesi üretimden gelen gücünü kullanması gerektiğini söylüyoruz” dedi.
