Prof. Dr. Adnan Gümüş: 6 haftalık süreç telafi için değerlendirilmeli

Pandemi süreci belki de en çok eğitimi, çocukları ve gençleri vurdu. Bu süreçte Türkiye, OECD ülkeleri arasında okulları en uzun süre kapalı tutan ülke oldu. Uzaktan, online eğitimde yaşanan altyapı sorunları da eğitimdeki eşitsizliği daha da derinleştirdi. Eğitim sendikalarına göre öğrencilerin sadece yüzde 20’si uzaktan eğitime düzenli olarak katılabildi.

"YÜZ YÜZE EĞİTİM İÇİN ACİL ÇAĞRI"

Çukurova Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Gazetemizin Yazarı Prof. Dr. Adnan Gümüş, pandemi sürecinin iyi yönetilememesi sonucu 15 aydır çocuk ve gençlerimizde çok ağır kayıplar oluştuğuna dikkati çekti.  Bu süreçte kapanmanın temelsiz bir şekilde okullara yıkıldığını belirten Prof. Dr. Gümüş “15 aydır çocuk ve gençlerimizde psişik, psikomotor, duyuşsal, bilişsel, moral ve sosyal olarak çok ağır kayıplar oluştu. Bu kayıpların daha da derinleşmemesi için en azından kısmi bir telafi için iklim koşullarının da havalandırmaya çok müsait olduğu mayıs-haziran aylarında 6 haftalık bir süreç çok anlamlı bir fırsat oluşturmaktadır. Ancak MEB ve ilgili taraflar bırakın telafiyi kayıpları daha da artıracak şekilde okuldan vazgeçmiş bulunuyorlar” ifadelerini kullandı.

Mayıs-haziran aylarında okulları alınacak tedbirle açmanın mümkün olduğunu anlatan Gümüş “Acilen okulların açılması çocuk ve gençlerimizin geleceği için elzem bulunmaktadır” dedi.  Mayıs-haziranda okulların açılmaması için hiçbir ciddi gerekçe olmadığına vurgu yapan Gümüş, ancak okulların açık tutulması için deneyimleri, TTB açıklamaları, bazı öğretmen deneyimlerinden hareketle okulları açmak için yerine getirilmesi gereken şartları ve önerilerini sıraladı.

"KAPI, PENCERE AÇIK DERS YAPILABİLİR"

Prof. Dr. Gümüş, okul öncesi ve ilkokullar için, sınıf mevcudunun en fazla 25 kişi olmasını ve daha kalabalık şubeler için bölünmüş sınıf uygulamasına geçilmesi gerektiğini belirterek “Kantinler kapalı ya da sınıflar yemeksiz yarım gün ders yapabilir” diyerek sınıflardaki mesafenin de minimum 1 metre, 25 kişilik sınıflar için dersliklerin 30 metrekare olması gerektiğini söyledi. Tüm öğrencilerin maske takması, hava koşullarının da uygun olması nedeniyle havalandırma için pencere ve kapıların açık kalabileceğini belirten Gümüş “Öğrencilerin diğer şubelerle karışmasını engelleyecek düzenlemeler de yapılmalı” dedi"

"OKUL BAHÇELERİ KULLANILMALI’

Ortaokul ve liseler için ek olarak sınıfların daha da seyreltilmesini, bahçelerde çadır derslik veya bazı derslerin açıkta yapılmasının da düşünülebileceğini dile getiren Gümüş “Okullara yaya olarak ulaşımın imkanı sağlanarak uzak mahallelerde olan öğrencilerin yakın mahalle okullarına geçici devam hakkı verilmeli. Dersler günlük 5 saati geçmeyecek şekilde planlanmalı, müzik, beden ve tiyatro dersleri bahçede işlenebilir” diye konuştu.

AŞIDA ÖNCELİK SAĞLANMALI

Tüm bunlarla beraber okullarda öğretmenler ve tüm personelin aşılanmasının öncelikli olarak sürdürülmesi gerektiğini belirten Gümüş “Filyasyon sırasında ebeveynleri hasta olan çocukların bildirimi eksiksiz yapılmalı, HES koduyla sıkı bir takip sistemi kurulmalı. Ayrıca okullarda gözlemcilere izin verilmeli” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)