Gürer: Üreticiler, kuraklık nedeniyle kuruyan tarlalarını traktörle sürmek zorunda
Üreticiler, "Şimdi hiç verim alamadığımız tarlalarımızı, ürün kuruduğu için sürmek zorunda kalıyoruz" diye feryat etti.
Fotoğraf: Ömer Fethi Gürer
Kuruyan buğday tarlalarını traktörle sürmek zorunda kalan çiftçiler CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer'e dert yandı. Artan girdi maliyetleri nedeniyle zar-zor ektikleri tarlalarının bu kez kuraklık nedeniyle kuruduğunu söyleyen üreticiler, "Başka hiçbir gelirimiz yok. Bu tarlaları ekmek için o kadar borcun altına girdik. Şimdi hiç verim alamadığımız tarlalarımızı, ürün kuruduğu için sürmek zorunda kalıyoruz. Artık dayanacak gücümüz kalmadı" diye feryat etti.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, kuraklık nedeniyle kuruyan buğday tarlalarında, üreticilerle bir araya geldi. Ulukışla ilçesine bağlı Beyağıl köyünde kiraladığı 150 dönüm tarlasında ektiği buğdayı oluşmadan kuruyan çiftçi, Gürer’e yaşadığı mağduriyeti anlattı.
GÜRER, KURUYAN TARLALARI GEZDİ
Tohum topraktan çıkıp 15-20 santime ulaşmışken kuraklık nedeniyle kuruyan tarlasını, Gürer’e gezdiren çiftçi, “Girdi maliyetleri son bir yıl içinde neredeyse 2 kat arttı. Gübre, İlaç, mazot, tohum, biçerdöver, tarla kirası ve diğer maliyetler de sürekli artış eğiliminde. Son olarak mazota gelen zam tamamen belimizi büktü. Tohumunu 3 bin 100 liraya aldığımız sert makarnalık ektiğimiz tarla ne yazık kuraklık nedeniyle kurudu. Bölgede binlerce dönüm arazi benzer şekilde kurudu” dedi.
ÜRETİCİ, EKTİĞİ TARLAYI, HASAT YAPMADAN SÜRMEK ZORUNDA KALDI
Kuru tarım yapıldığı için kuruyan ürünün yerine yeni bir ürün ekme şanslarının da olmadığını söyleyen çiftçi, “Şimdi 150 dönüm araziyi traktörle sürmek zorunda kalacağız. Başkaca bir gelirimiz de yok. Bu tarlayı ekebilmek için borcun içine girdik. Artık dayanacak gücümüz de kalmadı.” diye konuştu.
ŞİDDETLİ KURAKLIK, ETKİSİNİ GÖSTERDİ
Gürer ise Türkiye’de 22 ilde şiddetli bir şekilde kendini gösteren kuraklığın daha çok Güneydoğu illeri ile iç Anadolu’da etkili olduğuna dikkat çekerek, “Normal şartlar altında kuru tarım yapılan alanlarda 1 dönümden 230-270 kilo aralığında verim alınıyor. Bazı bölgelerde ise 1 dönümden alınan verim miktarı 150 ile 170 kiloya kadar düşüyor. Kuraklık neticesinde verim miktarı sıfırlandı” dedi.
BU YIL BUĞDAY HASADI YOK
Kuru tarımın yapıldığı bölgelerde üreticinin tek umudunun gökyüzünden yağacak yağmur olduğuna işaret eden Gürer, yağmurun yağmadığı dönemlerde verim kaybının yüksek olduğunu, kuraklık zamanında ise üreticilerin ne yazık ki hiç verim alamadan tarlasını sürmek zorunda kaldığını anlattı.
Bu yıl ekmeklik buğday için 2 bin 250 lira, makarnalık buğday için 2 bin 450 lira taban fiyat belirlendiğini de anımsatan Gürer, “Böyle giderse kuraklık nedeniyle ciddi verim kaybı olacak. Buğday ekim alanları 1990 yılına göre 2 milyon hektar azaldı. Yıllık 18-20 milyon ton aralığında buğday üretip 8-10 milyon ton ithalat yapıyoruz. TMO bu yıl kuraklık nedeniyle 1 milyon ton ürün kaybı olacağını öngörmüştü ancak ortaya çıkan tabloda uzmanlar bunun 3 milyon tonu aşacağını ifade ediyorlar Bu da daha çok buğday ithal edeceğimiz anlamına geliyor. Bu yıl sert makarnalık buğday için belirlenen taban fiyattan (2450 TL ton fiyatı) geçen yıl Ağustos ayında yurtdışından buğday ithal ettik. Yani üreticiye bu yıl reva görülen taban fiyatı, geçen yıl yabancı ülkelerin üreticilerine ödemek zorunda kaldığımız fiyat. Geçen yıl TMO’nun belirlediği makarnalık buğdayın 1 ton için tabanı fiyatı 1800 liraydı. Yerli üreticiye 1800 lira veren TMO, 2450 TL’ye ithalat yaptı. Yurt dışında ekmeklik buğdayın ton fiyatı 3 bin TL’yi aşmış durumda. Görünen o ki, buğday açığımızı kapatmak için hasat sonunda, çiftçimiz için belirlenen taban fiyatın en az 500 TL üzerinde bir fiyatla buğday ithal etmek zorunda kalacağız” diye konuştu.
ÇİFTÇİ "YANDIM ANAM" DİYOR
Türkiye’nin hububat ambarı olarak bilinen Orta Anadolu’da ve Güneydoğu’da kuraklığın neden olduğu ciddi bir mağduriyetin oluştuğunu kaydeden Gürer, “Üreticinin hasat yapmadan tarlasını sürmek zorunda kalması çok üzücü bir durum. Gördüğüm bu manzara karşısında içim yandı. İlaç, gübre, tohum gibi girdi kalemlerine gelen zam zaten çiftçinin belini büktü. Geçen yıl Ağustos’ta tonu 1800 TL olan üre gübresi bugün 3700 TL’ye satılıyor. Mazota gelen en son zam ise çiftçiye ‘yandın aman’ dedirtti” ifadelerini kullandı.
ÇİFTÇİYE DESTEK SAĞLANMALI
Gürer, kuraklık nedeniyle oluşan zararın karşılanması için bir an önce girişimde bulunulması gerektiğine de işaret ederek, “Bu bölgede tarım ilçe müdürlüğü bir tespit çalışması yapmış ama herhangi bir destek ödemesi yapılıp yapılmayacağı bilinmiyor. Ayrıca desteklemeler ve hasar ödemesi ürünü ekene değil de tarla sahibine yapılıyor. Bu yanlış uygulamadan derhal dönülüp, tarlaya ürünü eken çiftçiye ödeme yapılması gerekiyor. ÇKS’ye kayıtlı olsun olmasın tüm çiftçinin zararı karşılanmalıdır.” diye konuştu.