Pandemide sınav öğrencisi olmak

Ayrancı Anadolu Lisesi öğrencisi
Ankara

Mental sağlığımızı korumaya çalışmakla ve sınava hazırlanmakla geçen bir senenin ardından sınava geri sayım başladı. Önce uzaktan eğitim, test kitaplarına gelen zamlardan ötürü oluşan upuzun fotokopi kuyrukları, aç kapa yapılan okullar/kurslar ve son olarak sınava 2 ay kala gelen 17 günlük sokağa çıkma yasağı… Biz sınav öğrencilerinin gelecek kaygısından, müfredatın niteliksizliğinden, neredeyse her gün gelen yeni zamlardan dolayı gözüne uyku girmezken bir de sürekli değişen eğitim koşullarıyla savaşmak durumunda kaldık. Bizler uzaktan eğitime alıştığımız anda yüz yüze eğitime, yüz yüze eğitime alıştığımız anda uzaktan eğitime geçildi. Bunlara rağmen Milli Eğitim Bakanı “Sınav öğrencileri için yeterli imkanlar sağlandı, onların lehine kararlar verildi” gibi sözler sarf etmekten çekinmedi.

Bizler adeta geleceğimizin belirleneceği bir sınava gireceğiz fakat çoğu öğrenci artık bir gelecek dahi göremiyor. Sürekli değişen sistem, verilecek kararı kestiremediğimiz açıklamalar, gündemdeki gelişmeler, virüse yakalanma kaygısı, hangi bölümden mezun olursam iş bulabilirim sorusu, bir test kitabı almak için kaç hafta para biriktirmem gerek hesaplaması ve daha nicesi bizlerin hem bugününü hem yarınını küçümsenemeyecek bir şekilde etkiliyor. Devlet erkanının turizm ve fabrika patronları uğruna geleceklerini feda ettiği bir gençlik var. Sınav psikolojisi yetmezmiş gibi bir de ülkenin yarına çıkacağı hali düşünmek zorunda olan bir gençlik var. Önceden gündemi takip etmek bir tercihken bugün bir zorunluluk haline gelmiş durumda.

Velhasıl şartların gün geçtikçe daha ağırlaşması ve gün geçtikçe daha çok geleceksizliğe mahkum edilmeye çalışılmamız bizlerin sırtındaki yükü arttırırken öfkemizi de bir o kadar arttırdı.

GELECEK KAYGIMIZ ARTIYOR

Atatürk Lisesi öğrencisi
Ankara

Bir 12. sınıf üniversiteye hazırlık öğrencisi olarak sınava 1 ay gibi kısa bir zaman dilimi kalmışken yeniden uzaktan eğitime geçildiğini öğrendiğimden beri sınava ve geleceğime yönelik endişelerim iyice arttı. Zaten pandemiyle akademik anlamda baş edebilmede yetersiz kalan sistemimizden kaynaklı geçen yıldan kalan konu eksiklerim dururken, bir de üstüne bu yıl bir yüz yüze bir uzaktan bizleri oyuncağa çeviren okullarımız ve değişken ders programı saatlerimiz eksiklerimizin üzerine yenilerini ekledi.

Bu 1 ay gerek onları kapatmak açısından gerekse uzaktan eğitim açısından benim sahip olduğum kaynaklara, ulaşım cihazlarına ya da belki internete sahip olmayan arkadaşlarım için oldukça önemliydi ve bize bu şans sunulmadı. Fakat kendi ülkemizde turistler kadar bile değer görmeyen bizler yine kendi ülkemizde hayatta kalabilmek için 1 ay içinde o sınavla yüzleşmek zorundayız ve biz kendimizi düşünmeyeceksek hiç kimse de düşünmeyecek gibi duruyor. Bu sistem değişmeli ve bunu yapacaksak bizler yapacağız.

EŞİT, PARASIZ, ULAŞILABİLİR EĞİTİM İSTİYORUZ

Metod Koleji öğrencisi
Ankara

Geçtiğimiz haftalarda Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayımlanan genelgeye göre biz öğrencilere ilk dönem ile ikinci dönem sınavları arasında seçim hakkı sunuldu. Bu çoğumuzun istediği seçenek olsa da liseli gençlerin ‘Eğitimsiz sınavları erteleme, iptal et’ çağrılarının da haklı olduğunu gösterdi.

Biz gençlerin unutmaması gereken durumlardan biri ise çoğumuzun ulaşamadığı online eğitimden daha verimli olan yüz yüze eğitime dair bir adım atılmamasıdır. Online eğitimin verimsiz olduğunu sınavlar arası seçim hakkı sunarak kabul eden Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığının öğretmenleri ve bizleri tamamen aşılama hakkında kesin bir tarih veya bilgi vermemesi karşısında biz öğrenciler daha da umutsuzluğa sürükleniyoruz. Biz öğrenciler ailelerimiz öğretmenlerimiz ve bizlerin aşılanmasını ardından tekrar okullarımıza gitmeyi istiyoruz.

Unutmamamız gereken durumlardan biri de; sınavlar ne kadar bizim seçimimize bırakılsa da seçtiğimiz sınavlardaki eşitsizliğe göz yummamamız gerektiğidir. İlk dönem de ikinci dönem de sınavlara paralı zor ulaşılamaz eğitimle verimsiz bir şekilde girdik. Bizler eşit, parasız, ulaşılabilir, verimli bir eğitim istiyoruz.