Bildirici: Bunu kendilerine nasıl açıkladıklarını merak ediyorum
Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici hükümete yakın medya için “İktidar propagandası yapmakla kalmayıp insanların bilgilenmesini engelliyorlar” dedi.
Fotoğraf: @farukbildirici/Twitter
Organize Suç Örgütü Lideri Sedat Peker’in perşembe ve pazar günleri YouTube üzerinden yaptığı açıklamalar tüm Türkiye tarafından konuşuluyor. Giydiği kıyafetten önündeki kitaplara kadar ne mesaj verdiğine bakılıyor. Sosyal medyada ince ince tartışılıyor, alternatif medya açıkladığı hemen her şeye detayla yaklaşıyor. Artık parklarda, bahçelerde, sokaklarda Peker’in ne dediği konuşuluyor. Ancak bunlar tek bir yerde konuşulmuyor. İktidara yakınlığıyla bilinen medyada…
Hükümete yakınlığıyla bilinen Sabah, Yeni Şafak, Milliyet, Akşam açıklamaları neredeyse görmüyor. Hatta öyle ki Peker Hürriyet gazetesiyle ilgili “Aydın Doğan dönemindeki Hürriyet gazetesine yapılan saldırıyı ben yaptırttım. İsmini söylemeyeceğim bir milletvekili rica etti… Demirören senin oturduğun koltukta benim emeğim var” itirafında bulundu. Ancak Hürriyet bu itirafla ilgili bırakın açıklama yapmayı, sayfalarında tek satır yer vermedi.
Peki durum ne, neler oluyor, iktidara yakın medya organları son günlerde ne yapıyor, ne yapmak istiyor? Konuyu Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici ile konuştuk. Evrensel'e konuşan Bildirici, iktidar medyasının Peker’in açıklamalarını görmedikleri gibi, Soylu’nun söylediklerine de yer vermediğini aktardı. Hürriyet gazetesiyle ilgili ise “Tamamen görmezden geldi. Bunu kendilerine nasıl açıkladıklarını açıkçası merak ediyorum. Bu kadar gözünüzü kapatmayı nasıl başarıyorsunuz?” dedi.
‘OKUYUCU OLAYIN NE OLDUĞUNU ANLAMIYOR’
“Sedat Peker’in iddialarını hiçbir şekilde görmüyorlar ama onunla kalmıyor. Süleyman Soylu’nun açıklamalarının da büyük çoğunluğunu görmüyor zaten. Mesela Sabah gazetesi Süleyman Soylu’nun suç duyurusu açıklamalarını 1 kez gördü. Yeni Şafak biraz daha sahip çıkıyor. Ama dünden itibaren Anadolu Ajansı muhabirinin yaptığı soru meselesini ‘provokasyon’ başlığıyla yayımlıyorlar” diyen Bildirici iktidar medyasının Anadolu Ajansı Muhabiri Musab Turan’ın soru haberini verirken de Peker’in iddiaları ya da Soylu’nun açıklamalarını vermediklerini, olayın ne olduğunu okuyucunun anlamadığını aktardı.
‘PROPAGANDA MÜFREZESİ’
Bildirici “Ben bunlara ‘propaganda müfrezesi’ diyorum. Yani propaganda müfrezeliği yapıyorlar. İktidar propagandası yapmakla kalmayıp insanların bilgilenmesini engelliyorlar” derken şöyle devam etti: “Çünkü gazeteci nedir? Öncelikle bir olayla ilgili haber verir, bilgiyi verirsiniz ondan sonra yorumunuzu yaparsınız. Bunlar Sedat Peker’in son derece önemli olan iddialarını öncelikle vermiyorlar. Bu gazeteleri, televizyonları, internet sitelerini okuyan insanlar Sedat Peker’in ne dediğini, ne tür iddialarda bulunduğunu bile öğrenemiyorlar. Ama beriki sosyal medya ve alternatif, bağımsız, eleştirel medya var. Onlar sayesinde insanlar öğreniyor bunları. Onlara kalsa hiçbir şekilde bilgilendirmeyecekler.”
GÖZÜNÜ KAPATMAK
Peker’in Hürriyet gazetesiyle ilgili “Aydın Doğan dönemindeki Hürriyet gazetesine yapılan saldırıyı ben yaptırttım. İsmini söylemeyeceğim bir milletvekili rica etti… Demirören senin oturduğun koltukta benim emeğim var.” itirafında bulunmasını da değerlendiren Bildirici şöyle dedi: “Hürriyet gazetesi, kendisine yönelik saldırıyla ilgili en ufak bir haber vermek bir yana, değerlendirme de yapmadı. Üstelik Osman Müftüoğlu’nun Mansimow’un annesinin doğum günü partisine katılması, onlarla ilişkisi konusunda da hiçbir şey söylemedi. Tamamen görmezden geldi. Bunu kendilerine nasıl açıkladıklarını açıkçası merak ediyorum. Bu kadar gözünüzü kapatmayı nasıl başarıyorsunuz.”
‘ÖZIŞIK’IN YAPTIĞI GAZETECİLİK FAALİYETİ DEĞİL’
Sedat Peker’in Hadi Özışık’la yaptığı görüşmeyi ifşa etmesine değinen Bildirici, Özışık’ın yaptığının bir gazetecilik faaliyeti olmadığını aktardı. Bildirici “Hadi Özışık’ın yaptığı şey gerçekten gazetecilik sınırlarının aşımı. Ortada bir haber kaynağı yok, gazetecilik söyleşisi yok. Tamamen bir suç örgütü üyesi ile bir içişleri bakanı arasındaki sorunu gidermeye çalışan bir kişilik, bir figür olarak ortaya çıkıyor. Nitekim kendisi sonra yaptığı açıklamada da bunu teyit ediyor. Bir gazetecilik faaliyeti değil.” dedi. Özışık’ın İnternet Gazetecileri Derneğinde de iktidar yanlısı bir gazeteci olduğunun altını çizen Bildirici “Sürekli iktidar yanlısı bir gazeteciydi ve daha çok iktidarın açıklarını kapatmaya çalışıyordu, orada yaptığı gazetecilik de öyleydi zaten.” dedi.
‘PARTİLİ BİR MİLİTAN GİBİ…’
Anadolu Ajansı Muhabiri Musab Turan Sedat Peker’in Süleyman Soylu hakkındaki iddialarını Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye sormuş, Anadolu Ajansı ise soru sonrası Turan’ı işten atmış ve cumhuriyet savcılığına ihbarda bulunmuştu. Turan’ın sorusunun da bir gazetecilik faaliyeti olmadığına dikkat çeken Bildirici “Anadolu Ajansı muhabiri orada kendi görüşünü, kendi yargısını ifade ediyor. Soru sormadan çok, yine gazetecilik sınırlarının aşımı var. Daha çok partili militan gibi, AKP’li bir kişinin hüzünlü ifadesi gibi bir yaklaşım var orada” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)
Türkiye zor bir değişimin ağır sancılarını yaşıyor
Yenidoğan çetesinin gizlemeyi başardığı gerçek
Bir davayı seyretmek: Başka bir sağlık sistemi mümkün
‘Ameliyat oldum tazminatımı alıp çıkabilmek için belli bir süre var mıdır?’
Doğa ve Direniş Öykülerinden çıkıp geldiler
