25 Mayıs 2021 11:20

Sağlık emekçilerinden ek ödeme eylemi

Sağlık emekçileri, düzenledikleri eylemlerle ek ödeme haklarının verilmesini istedi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi emekçiler, düzenledikleri eylemlerle ek ödeme haklarının verilmesini talep etti. Bir hekimle bir hemşire arasındaki farkın 9 katı bulduğunu belirten emekçiler, ek ödemelerin tavandan yatırılmasını, aylardır ek ödeme alamayan üniversite hastanelerinde çalışan emekçilere ise ek ödeme haklarının verilmesini istedi.

CERRAHPAŞA: GÖSTERDİĞİMİZ ÇABANIN KARŞILIĞINI ALAMADIK

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi acil girişi önünde eylem yapan emekçiler adına basın açıklamasını okuyan SES Aksaray Şube İşyeri Temsilcisi Aydın Erol, SES Eş Genel Başkanı Selma Atabey’in ve SES yöneticilerinin gözaltına alınmasını kınadı.

Yıllardır sağlık emekçilerinin maaşlarının düşük tutulduğunu vurgulayan Erol, “Devletten hak ettiğimiz maaş yerine, hastanenin kârına göre dağıtılan, sağlıkçılar arasında eşitsizliğe, adaletsizliğe, ayrımcılığa yol açan döner sermayeye muhtaç edildik. Hastanelerimize bütçeden para verilmedi. Kadrolu personel alınmadı. Giderlerini, hastalardan elde edilecek gelirden karşılamaya, taşeron personelle açığı kapatmaya zorlandı. Bunun için, hastalara nitelikli sağlık hizmeti sunmayı değil işlem sayısını artırmayı, hastaya ayıracağımız zamanı azaltarak, yapılan işlemlerin bilgisayara kaydedilmesini ve hastanenin daha fazla kâr etmesini düşünmemiz istendi” dedi.

Pandemi sürecinde canla başla çalıştıklarını ifade eden Erol hasta yakınlarının şiddetine de maruz kaldıklarını ifade etti.

Sağlık emekçilerinin tükendiğini dile getiren Erol, “Pandemi sürecinde gösterdiğimiz olağanüstü çalışmanın karşılığını alamamak, horlanmak, adil olmayan uygulamalarla karşı karşıya kalmak bu sürecin daha da yoğun yaşanmasına neden olmaktadır” diye konuştu.

"GELİR KAYBINA UĞRADIK"

Sağlık emekçilerinin aylardır sürdürdüğü ek zam talebinin görmezden gelindiğine değinen Erol, şunları söyledi:

“Müteahhitlerin geçilmeyen köprülerine, uçulmayan hava alanlarına, elektriğine garanti para kapsamında vergilerimiz peşkeş çekiliyor. Daha yılın yarısı olmadan maaşlarımızdan yüksek vergiler kesilirken müteahhitlerin vergi borçları siliniyor. Sağlık Bakanlığı pandeminin başından beri göstermelik ek ödemelerle kamuoyuna dönük algı yaratmaya çalışıyor. Pandemide bırakın sağlık emekçilerinin ücretlerini iyileştirmeyi gelir kaybına uğramıştır.”

Sağlık hizmetinin bir ekip işi olduğunu ancak göstermelik ek ödemelerde ayrım yapıldığını söyleyen Erol, “Sağlık Bakanlığı personeline yeni genelgeyle birlikte 12 ay göstermelik tavandan ek ödeme yapılırken, sanki üniversite hastanelerinde çalışan sağlık personeli kovid hastası bakmıyormuş gibi sadece 5 ay ek ödeme alabildiler. 17 Mayıs günü Sağlık Bakanlığı Kamu Hastaneleri Genel Müdürlüğünün kovid-19 pandemisi nedeniyle sağlık tesislerinde yapılacak ek ödeme genelgesinde yine üniversite hastaneleri kapsam dışı bırakıldı” ifadelerini kullandı.

Erol, sağlık emekçilerinin taleplerini ise şöyle sıraladı:

  • Sağlık emekçileri ay sonunda tek kalemde maaşlarımızın yoksulluk sınırına çıkarılmasını istiyoruz.
  • Cumhurbaşkanının seçimlerde söz verdiği 3600 ek gösterge ve 5 yıla 1 yıl fiili hizmet süresinin eklenmesi için bir an önce yasa çıkarılmasını istiyoruz.
  • Maaşlarımızdan kesilen vergi oranının yüzde 10’a düşürülmesi istiyoruz.
  • Döner sermaye dahil tüm güvencesiz ücretlerin maaşa eklenmesi ve emekliliğe yansıtılmasını istiyoruz.
  • O zamana kadar, hastanelerimize bütçeden kaynak aktarılarak; döner sermaye katkı paylarının artırılması istiyoruz.

MALTEPE: EKİP ANLAYIŞI VE ÇALIŞMA BARIŞI BOZULMAKTA

Maltepe Devlet Hastanesi çalışanı sağlık emekçileri de düzenledikleri eylemde "Üniversite hastanelerindeki emek ve emekçiler yok sayılmaktadır. Tüm kurumlardaki idari hizmetlerde çalışan emekçileri yok saymaktadır. Yardımcı hizmetlerde çalışan personeli yok saymaktadır. 4/D kadrosunda çalışan sağlık işçilerini yok saymaktadır. Ekip anlayışını ve çalışma barışını bozmaktadır" dedi.

Sağlık emekçileri, ek ödeme haklarının derhal verilmesini talep etti.

DERSİM: TÜM KAZANIMLAR YOK SAYILIYOR

Dersim'de düzenlenen eylemde de "Emekçiler görevlendirme ve çalıştırma esnasında pandemi bahanesiyle tüm kazanımları yok sayılırken, ödemede kovid kapsamında kovid kapsamında değil diye çalışma alanlarımızı kategorize ediliyor” denildi.

Eylemde ek ödemelerin tavandan yatırılması ve  aylardır ek ödeme alamayan üniversite hastanelerinde çalışan emekçilere ek ödeme haklarının verilmesi talep edildi.

ANTALYA: EK ÖDEMELER TAVANDAN YATIRILSIN

SES Antalya Şubesi de Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan “Covid-19 pandemisi nedeniyle İl Sağlık Müdürlüklerinde Yapılacak Ek Ödeme” genelgesinin ardından, ek ödeme değil yoksulluk sınırı üzerinde temel ücret talebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi.

Antalya Atatürk Devlet Hastanesi B Blok Önünde gerçekleştirilen açıklamada basın metnini SES Antalya Şube Eş Başkanı Şükran İçöz okudu.

İçöz, ek ödemelerin tavandan yatırılmasını ve aylardır ek ödeme alamayan üniversite hastanelerinde çalışan emekçilerine ek ödeme haklarının verilmesini talep etti.

DİYARBAKIR: "EK ÖDEME DEĞİL DEĞİL TEK ÖDEME İSTİYORUZ"

SES Diyarbakır Şubesi ve Diyarbakır Tabip Odası, Dağkapı Çocuk Hastalıkları Hastanesi önünde açıklama yaptı.

“Sağlığa ‘Bakan’ istiyoruz!” pankartının açıldığı eylemde, “Hakkınız ödenmez dediler, ödemediler", "İşte sendika işte SES”, “Sağlıkçıyız, haklıyız, kazanacağız”, “Sağlıkçı ne demek, performansla çalışan tüccar mı demek?​” sloganları atıldı.

Açıklamada konuşan SES Diyarbakır Şube Eş Başkanı Şiyar Güldiken, sağlık emekçilerine yapılan ek ödemler için tek kalemde ücret politikasına geçilmesi gerektiğini ifade ederek, o vakte kadar sağlık emekçilerine yapılacak ek ödemelerde adaletsiz davranılmaması gerektiğini söyledi.

"PANDEMİDE EN ÇOK SAĞLIK EMEKÇİLERİ ETKİLENDİ"

Pandeminin başından itibaren sağlıkçıların yaşadığı sorunların her geçen gün artarak devam ettiğini belirten Güldiken, “Çalışma koşullarının ağırlığı, riskin boyutu ve kapsamı, görev tanımlarının ortadan kaldırılarak angaryanın ve mobbingin sıradanlaşması, şiddetin, iş yükü ve hasta yoğunluğunun hiç olmadığı kadar artmasına rağmen sağlık emekçilerinin ücretleri artmayarak yoksulluk sınırının altında seyretmeye devam etmektedir. Salgının yönetimi konusunda dünyanın geri kalmış ülkelerinden feyz alan hükümetimiz kendine özgü bir metotla salgın yönetiminin nasıl olmaması gerektiği konusunda özgün bir çalışma yürütmüştür. Bu tutumun daha çok pikler oluşturacağı gerçeği gün gibi ortadadır. Bu sorunlu tutumun sonucundan tüm emekçi kesimler etkilenmekle birlikte, sağlık emekçileri daha fazla etkilenmektedir. Yapılan yanlışları görüp, müdahil olmaya çalışıp dikkate alınmadıklarından; salgının bilimsel yöntemlerle yönetilmesi gerekirken siyasal ve ekonomik gerekçelerle yönetildiğini bildiklerinden, salgınla ilgili alınan her düzenlemeden hariç tutulduklarından, ölüme daha yakın riske maruz kaldıklarından, daha da yoksullaştıklarından dolayı sağlık emekçileri pandemiden daha çok etkileniyorlar” dedi.

"TEK ÖDEME POLİTİKASINA GEÇİLMELİ"

Bugüne kadar yapılan ek ödeme genelgeleri sağlık emekçilerinin refahını çoğaltmadığını ve sağlık çalışanları arasında iş barışını bozduğuna dikkat çeken Güldiken, “En son yapılan ek ödeme genelgesiyle; Kovid kapsamında görev yapan uzman hekimle hemşire arasındaki ek ödeme ücret açıklığı 8,4 kattır. Kovid dışında görev yapan uzman hekimle hemşire arasındaki ek ödeme ücret açıklığı 9,1’dir. Uzman hekimle hemşire arasındaki maaş açıklığı ise 1,3’tür. Maaş açıklığı 1,3’iken, ücret (performans ödemesi) açıklığı Kovid dışında 9,1, Kovid alanında 8,4’tür. Elbette biz bunları anlatırken hekimlerin alacağı performansın fazla olduğunu ifade etmiyoruz. Aksine zorlu eğitim sürecinden çalışma koşullarına kadar bütünlüklü değerlendirdiğimizde aldıkları maaş kabul edilemeyecek derecede azdır. Bu zorlu koşullarda fedakârca çalışma yürüten arkadaşlarımızın alacağı her kuruş haklarıdır ve maaşlarına eklenerek, emekliliklerine yansıyacak tarzda olmalıdır. Diğer sağlık emekçilerinin de alacağının insanca yaşanacak, yoksulluk sınırı üzerinde, tek kalemde ücret politikasına geçilmesi, o vakte kadar sağlık emekçileri arasındaki maaştaki açıklığı aşmayacak tarzda ek ödeme almalarıdır. Ek ödeme adaletsiz davranmadan sağlık işkolunda çalışan (hizmetli, idari hizmetler sınıfı, işçi, üniversite hastanesi çalışanları, sağlık işçileri vb.) herkese ödenmesidir” dedi.

"ÜCRET ADALETSİZLİĞİ DERİNLEŞTİ"

“Pandemi dönemi birçok alanda vergi indirimi, yandaşa vergi affı getirirken hakkınız ödenemez dedikleri sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine vergi indirimleri bile çok görülmüş bundan da hariç tutulmuşlardır” diyen Güldiken, “Ek ödeme olarak;  Kovid alanında Nisan ayında Bin 592 TL alacak hemşire, Temmuz ayında Bin 365 TL (yüzde 27’lik vergi dilimi).

Kovid dışında Nisan ayında 530 TL alacak hemşire, temmuz ayında 455 TL (yüzde 27’lik vergi dilimi) alacaktır, yani emekliliğe yansımayan, lütuf olarak sunulan ek ödemeler de eriyecektir. Performansa göre ödeme işyerlerimizi, ödemede riskli-risksiz alan olarak değerlendirilirken Pandemi dönemi performansa göre ödemede ise tüm alanlarımız riskli hale geldiğinden Kovid kapsamında/Kovid dışında şeklinde bir ayrıma gidilmiştir Performansa bağlı ödeme sağlık hizmetlerinin basamakları arasındaki ücret farklılığı, unvanlar arasında ücret farklılığı, pandemi döneminde ise aynı unvan arasında ücret farklılığı oluşturarak ücret adaletsizliğini derinleştirmiştir. Performansa yönelik ödemede bazı hizmetlerin hiç kapsama alınmaması ise iktidarın emeğe bakış açısını yansıtmaktadır” dedi. (EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Meclise 3 milletvekili hakkında fezleke geldi

SONRAKİ HABER

Peker'in açıklamaları sonrasında Kutlu Adalı cinayeti için soruşturma başlatıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa