Sözleşme süreci tıkanan TPI Composite'te işçiler 22 Haziran’da greve çıkacak
TPI Composite İzmir fabrikalarında 3 bin 800 işçinin toplu sözleşme görüşmesi şirket idaresinin dayatmacı tavrı nedeniyle tıkandı. 22 Haziran’da greve çıkılacak.
Fotoğraf: Turan Kara/Evrensel
Turan KARA
İzmir
TPI Composite İzmir fabrikalarında 3 bin 800 işçinin toplu sözleşme görüşmesi şirket idaresinin dayatmacı tavrı nedeniyle tıkandı. Arabulucu süreci de biten toplu sözleşmeye ilişkin işyerinde örgütlü Petrol-İş Sendikası, fabrika önünde eylem yaparak grev tarihini 22 Haziran olarak duyurdu.
May 25, 2021
TPI Sasalı fabrikası önünde yapılan eyleme sendikanın İzmir şube yöneticileri, Petrol-İş Sendikası Genel Sekreteri Salih Akduman, Kocaeli Şube Başkanı Nesimi Yetişoğlu, İstanbul 2 No’lu Şube Başkanı Engin Bedir ve Türk Metal İzmir Şube Başkanı Mürsel Öcal katıldı.
TPI İŞÇİ VE TEMSİLCİLERİ, İLERİ EYLEMLER İSTİYOR
Eylemde Maltepe T2 fabrikasından işçiler araçlarıyla kortej yaparak geldi. Yaklaşık 500 işçinin katıldığı eylemde işçiler sık sık “Başkan bizi greve götür” sloganı dile getirildi. İşçiler ayrıca, “İşçiler gülecek kanatlar dönecek”, “Bize para yoksa size kanat yok”, “Sıkı dur yönetim duracak üretim” sloganı atarak yönetimin tavrını protesto etti.
TPI işçileri pandemi dönemi boyunca pek çok fabrikada olduğu gibi şirket yönetiminin yan yana gelmeyin, eylem yapmayın baskısı gördü. Ancak şirket dayatmasını yıkarak pek çok fabrikada yaprak kımıldamaz iken eylemler yaptı. İşçiler 53 gündür mesai kalmama, yemekhanede protesto, vardiya giriş çıkışlarında yürüyüş, slogan ve alkışlarla protesto eylemleri yapıyor. Eylemlerine devam eden işçiler diğer yandan sürdürdükleri eylemlerin dozunu artırmayı ve daha etili eylemler yapılmasını tartışıyor. Grev tarihine kadar da işçiler üretimi etkileyici eylemlere geçilmesini istiyor. Şirket yönetimi ise işçilere karşı Kod 29 ve türevlerini uygulamakla tehdit ederek baskısını artırıyor.
“GREVE ÇIKMAKTAN GERİ DURMAYACAĞIZ”
TPI şirketi yüzde 20 ücret zammı dayatması yaparken en büyük güvencesini KİPLAS ve iktidar oluşturuyor. Grev kararının uygulamaya geçmeyeceği çünkü yasaklanacağı ve Yüksek Hakem Heyeti ile enflasyon oranında zamla bu sözleşmeyi kapatmayı umuyor ya da sendikanın yüzde 20’ye razı olmasını.
Eylemde konuşan Petrol-İş İzmir Şube Başkanı Orhan Zengin, en son toplantının 6 Nisan’da yapıldığını ve o günden beri sürdürülen eylemlerden sonra 22 Haziran tarihini grev tarihi olarak belirlediklerini söyledi. Zengin, şirket yönetiminin yüzde 20 ve 10 kuruş saat ücreti artışını yeterli görerek daha fazla vermeyeceğini deklere ettiğini söyleyip bu miktarın geçinmek için yeterli koşulları taşımadığını, şirket bu dayatmasını değiştirmezse de greve gitmekten geri durmayacaklarını söyledi.
ŞİRKET YÖNETİMİ İŞÇİLERİ TEHDİT EDİYOR
Petrol-İş Genel Sekreteri Salih Akduman da konuşmasına başlarken, “Sözleşme görüşmemiz devam ediyor” diyerek ümidini dile getirdi. Akduman, şirket idaresinin görüşmeleri tıkamasına atıf yaptı ve onlardan “ortalama bir nezaket beklediklerini” söyledi.
Akduman aynı zamanda şirket yönetiminin işçileri işyerinde sıkıştırıp tehdit ettiğini, işten atmakla korkuttuğunu, evlerine kadar gidip gelecek korkusu aşıladıklarını söylerken, “Böyle yöneticilik yapılmaz” diye tepki gösterdi.
KİPLAS, PETROL-İŞ’LE YİNE AYNI OYUNU OYNUYOR, SENDİKANIN TAKTİĞİ İSE BELİRSİZ
TPI hukuk danışmanının, “Ne olacak ki zaten grev yapamazsınız, Sayın Cumhurbaşkanı engeller” dediğini hatırlatan Akduman, şirketin aynı zamanda Petrol-İş Genel Merkez yöneticilerine “Fabrikaya zarar verdikleri” iddiasıyla tehdit dolu ihtarname gönderdiklerini ifade etti.
TPI yönetiminin uyguladığı grev yasağı ve yüksek hakeme dayalı sözleşme bağıtlama planını doğru bulmadıklarını ifade eden Akduman, şirket yönetiminin eylem yaptıkları için işçileri tehdit etmesini ve sendika yönetimi hakkında şikayette bulunmalarını etik bulmadıklarını söyledi.
Akduman olası grev erteleme ve sözleşmenin yüksek hakem heyetine gitmesiyle ile ilgili olarak “Grevi erteletin ne olacak, yüksek hakem yedim ben, hayat bir şekilde devam ediyor ne olacak. Siz işçinin yüzüne nasıl bakacaksınız?” diye sorarak bitirdi konuşmasını.
Salih Akduman’ın daha önce yüksek hakem heyeti ile biten sözleşmesi TÜPAŞ rafinerisi sözleşmediydi. Grev yasağı olan fabrikada yüze 50 zam talebi ile girdikleri sözleşme yüzde 6 zam alarak bağıtlanmış, işçilerin içme suyuna varana kadar hakları gasbedilmişti. TÜPRAŞ fabrikasında işçiler hâlâ sıkıntı çekerken, Salih Akduman'ın da içinde olduğu sendikacılar "Yüksek hakem heyeti sözleşmeyi bağıtlarsa iş barışı bozulur, 35 yıllık kavgayı başlatırız, her gün eylem olur" demiş ancak sonrasında hiçbir şey yapmamışlar ve işçiler sefalet zammına mahkum olmuştu.
TPI Composite fabrikasının da üyesi olduğu üst işveren örgütü KİPLAS daha önce de PETKİM, Star Rafineri ve TÜPRAŞ fabrikalarında yüksek hakem ile sözleşmeleri bitirmiş ve bitmeden önce işyerinde iş barışı kalmaz diyen Petrol-İş Sendikası sessizce durumu kabul etmişti.
“DURMADIK ÜRETTİK, VAR OLAN HAKKIMIZI İSTİYORUZ”
Ali Keskin (TPI Maltepe Baştemsilcisi): Malum TPI sözleşme süreci müzakere ile sonuçlanamadı. Kardeşlerimizin hakkını sonuna kadar savunacağız. İşveren iyi niyetini maalesef yine gösteremedi. Bizler bize düşen görevi yaptık, durmadık ürettik, var olan hakkımızı istiyoruz. Biz TPI hissedarı değiliz, kâr payı istemiyoruz, hakkımızı istiyoruz. Bu mücadeleyi de inşallah kazanacağız. Sonuna kadar da başkanlarımızın ve sendikamızın yanındayız.
“GREV YASAĞI OLSA BİLE MÜCADELE EDECEĞİZ”
Beytullah (TPI Sasalı Baştemsilcisi): 8 yıldır bu fabrikada çalışıyorum. Toplu sözleşmemiz istediğimiz gibi gitmiyor maalesef. Yönetim mesafeli yaklaşıyor taleplerimize. Burada sarf edilen emeğin, çekilen kimyasalın, yutulan tozun ne olduğunu yöneticiler aslında çok iyi biliyor. Cam elyaf, reçine gibi insan sağlığına zarar veren, her ne kadar kişisel koruyucu tam olarak kullanılsa bile KKD’ye rağmen risk altına çalışıyoruz. 25 arkadaşımız astım, koah gibi rahatsızlıktan dolayı ücretsiz izindeler. Onlara fabrikada çalışacak yer bulamıyoruz. Yani burası kimyasal, petrokimya ürünlerin kullanıldığı yerde asgari ücretle çalışıyoruz. 3800 arkadaşımızın 3500’e yakını asgari ücret seviyesinde. Bu da emeğimizin karşılığı değil. Grev yasağı koyulsa bile sonuna kadar mücadele edilmesini istiyoruz. Bizim devletle ya da hükümetle işimiz yok. Ne olursa olsun bu grev yapılmalıdır.