Ford Otosan işçisi: Bu çürümüşlüğü hak etmiyoruz
Bu ülke de biz işçiler de halk da bu pisliği, bu çürümüşlüğü hak etmiyoruz. Sessiz kalmamalı, bu pisliği temizlemek için harekete geçmeliyiz.
Fotoğraf: Ford Otosan işçileri
Bir Ford Otosan işçisi
Kocaeli
Hepimizin bildiği üzere önceki gece İçişleri Bakanı Süleyman Soylu bir haber programında kendisine yöneltilen iddiaları cevaplamak adına televizyona çıktı. Genel olarak gazetecilerin soru sormasına izin vermediği gibi sorulan soruları ya lafı uzatarak, dolandırarak ya da havada bırakarak cevaplamaktan kaçındı. Soylu kendine sorulan sorulara yönelik geçmişi işaret edip, kendi icraatlarından bahsetmeyi yeğledi. Peker’in ‘FETÖ’cü olduğunu söyledi. AKP hükümetinin ‘FETÖ’ye bakış yöntemini bizlerin bilmediğini düşünüyor olsa gerek. ‘FETÖ’ adı altında kendine muhalif olan başta akademisyenler olmak üzere birçok kişiyi işinden ettiğini hepimiz biliyoruz.
Ayrıca Bakan Soylu, icraatlarından bahsederken 5 yılda halen ‘FETÖ’nün temizlenemediğini söylüyorsa zaten görevinde başarılı olamadığı anlamına geldiği gibi Peker’in AKP için mitingler yaptığını unutuyor olmalı. Ya da AKP’nin çıkarına hizmet eden ‘FETÖ’cülerin, çıkarlar söz konusu olduğunda görmezden gelinebildiği anlamına gelmiyor mu? Yani çıkarlar örtüştüğü sürece, buradaki çıkar AKP’nin iktidar olmasını sağlamak amaçlı çalışan her illegal kuruluşla bile ortak hareket ettiklerinin doğruluğunu kabullenmiş olmuyor mu?
Peker’in Venezuela iddiaları görmezden gelinebilecek bir konu mu acaba? Erkam Yıldırım’ın Venezuela’ya gitmesi, orada Türk heyeti ile karşılaşması, peynir ithalinin başlaması... Kendi ülkende üretimi desteklemek yerine AKP hükümetinin peynir, buğday, patates ve hatta saman ithal etmesi, vatandaş olarak bizlerin aklını kurcalamakta. Anlam veremediğimiz saman ithalatının Peker’in iddiaları ile bazı anlamlara oturuyor olması... Ayrıca Soylu kendine yöneltilen soruların bir kısmında ise Adalet Bakanlığını işaret ederek, kanunların yetersiz olduğunu söyledi. Kanunu yapan Meclis, başkanlık sistemi geldiğinde etkisiz hale getirilip, sizin iktidarınız döneminde birçok soruşturma önergesini reddetmekle kalmamış, tek adama kanun hükmünde kararlar alma yetkisi verilmemiş midir?
Bakan başarılarından bahsediyor ya gözümüzün görmediği, kendilerinin iddia ettiği başarılar! Gözümüzün önünde olanlar, başta kadın cinayetleri giderek artarken hangi başarıdan bahsedebiliyor? Bakan Soylu yine bir mafya babası olan Alaattin Çakıcı konusunu unutuyor olmalı. Af yasasında AKP’nin ortağı olan MHP’nin talebi doğrultusunda yasada düzenleme yapılmadı mı? Çakıcı bu şekilde hapisten çıkmadı mı? Ayrıca Çakıcı hapisten çıkar çıkmaz MHP Lideri Bahçeli ile görüşmedi mi? Buradan bakıldığında AKP ve MHP’nin mafyaya mesafesini görmek pek mümkün olmuyor. Ayrıca Bakan Soylu daha düne kadar “AKP’den hesap soracağım, sormazsam namussuzum” diyen kişi değil mi?
Bir mafya babası olduğu söylenen Peker’ in konuşma üslubu ile Bakan Soylu’nun konuşma üslubu arasındaki farka bakın. Bir bakanın kalkıp önce Peker için ‘Eşinin iç çamaşırları arkasına saklanıyor’ demesi İçişleri Bakanına yakışmıyor. Dün de çocuk pornosu konusuna giren Bakan Soylu sadece bu kullandığı üslup yüzünden istifa etmeli ya da görevden alınmalı. Bir bakan bu kadar küçülebilir mi? Bu tanık olduklarımız en tepesinden en aşağısına kadar nasıl bir çürümüşlük içerisinde olduğumuzu açıkça gösteriyor. Bir devlet, bir hükümet, bir bakan düşünün ki kirli ilişkilerle anılıyor. Televizyon ekranlarına çıkıp sözüm ona iddiaları yalanlıyor ama tatmin edici tek bir cümle kuramıyor. Ne bu ülke ne de biz işçiler, halk bu pisliği, bu çürümüşlüğü hak etmiyoruz. Sessiz kalmamalı, bu pisliği temizlemek için harekete geçmeliyiz.
