26 Mayıs 2021 01:12

SODEV raporuna içimizden bir örnek

"Hayat böyle nasıl güzel olur? O kadar eziyete sabrediyorum çünkü o maaşı almam lazım, çünkü temel ihtiyaçlarımı karşılamam lazım. Raporda geçen oranlar tam da bizi yansıtıyor”

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

E. AVA

İAÜ Kadın Araştırmaları Kulübü

 

Geçtiğimiz günlerde Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) tarafından hazırlanan “Gençlik Araştırması Raporu” basına sunulmuş ve dikkat çeken oranlara şahit olmuştuk.

1.067 ön lisans, lisans ve yüksek lisans mezunu 20-30 yaş arasındaki gençlerle hazırlanan rapora göre “gençlerin %53,8’i anne ve babasından daha eğitimli olmasına rağmen daha düşük gelire sahip. Gençlerin %51,7’si ekonomik olarak ailesine bağımlı yaşıyor ve yakın geleceğe dair umutlu değil. Konut ve araç sahibi olmak bir tarafa, gençler arasında tatile çıkabilecek maddi yeterliliğinin olduğunu söyleyenlerin oranı sadece %27,8.” Raporda farklı noktalara parmak basıldığını da görebiliyoruz. Örneğin; mevcut geliriyle ev veya araba alabileceğini inan gençlerin oranı sadece yüzde 6,8! Sunulan oran oldukça çarpıcı ve gerçekçi.

EĞİTİME VEYA KENDİMİ GELİŞTİRMEYE PARAM KALMIYOR

Paylaşılan rapor üzerine İletişim Fakültesi öğrencisi İrem’le konuşmaya başlıyoruz. İrem 2.sınıf öğrencisi ve İstanbul’a okumaya geldiğinden bu yana geçimini sağlamak ve okumak için çalışıyor. İrem, “10-12 saat kasiyerlik yapıyorum ve hep ayaktayım. Aldığım maaş asgari ücret ve tek kişi olmama rağmen rahat geçinemiyorum. Hep kendime soruyorum asgari ücretle nasıl aile geçindirilir diye. Aldığım para az gözükmese de anca kira, fatura ve beslenmeme yetiyor. Yani okul hayatıma veya kendimi geliştirebileceğim bir şeye param kalmıyor. Öğrencinin çalışması önceden ne anlama gelirdi diye baksak tiyatrosuna, sinemasına, konserine, istediği kitabı almak için para ayırabilmek için deriz. Ancak şu an en temel ihtiyaçlarım bile karşılanmıyor” diyor.

KENDİMİ 50 YAŞINDA HİSSEDİYORUM

Tüm bu rutin hayata bakınca kendini 50 yaşında hissettiğini söyleyen İrem, “Derslerime yetişemiyorum. Kasayı bırakıp 15 dakika sınava girip kasaya geri dönüyorum. Ödevlerimi yapamıyorum. Ben nasıl öğrenciyim? Sinema okuyorum, hedeflerime ulaşmak için nasıl kendimi geliştireyim? Bölümümü duyanlar ise ‘Evet, bitir okulu mezun ol gel yanımızda kasiyer olarak çalışırsın’ diyorlar. Burada yeteneğine ve isteğine göre iş bulacağına inanan yok ve bende ne kadar inanıyorum sorgulanır. Belli bölümler dışında kısır döngünün içinde kalıyoruz” diyor.

HAYAT BANA GÜZEL DEĞİL

20 yaşında genç bir kadın olarak 10-12 saat çalışıp geç saatlerde eve döndüğünü söyleyen İrem, sözlü ve fiziksel tacize uğradığına da değiniyor. Patronunun “Tek başına yaşıyorsun, bağımsızsın hayat sana güzel” demesine siteme eden İrem, “Hayat böyle nasıl güzel olur? O kadar eziyete sabrediyorum çünkü o maaşı almam lazım, çünkü temel ihtiyaçlarımı karşılamam lazım. Hiç kolay değil hayatlarımız. Raporda geçen oranlar tam bizi yansıtıyor” diyor.

Gençlerin gün geçtikçe artan ümitsizliği ve hayallerinden uzaklaşması inkar edemediğimiz bir sorun. Ancak geleceği mücadeleyle kazanacaklarını biliyorlar. İrem’in de dediği gibi,

“Tabi bu böyle gitmeyecek, eminiz. Daha insanca yaşamın, okurken çalışmak zorunda olmamanın, nitelikli bir eğitimin, yeteneklerimize göre okumanın ve çalışmanın mücadelesini vereceğiz. Tüm bu karanlığı, aydınlığa çıkaracak olan da biziz. Bunun için de yan yana mücadele edeceğiz.”

ÖNCEKİ HABER

Geleceksizliğe karşı “neşemizi savunalım”

SONRAKİ HABER

Devletlerin iki yüzlü politikaları halklara çözüm olamaz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa