26 Mayıs 2021 08:11

Futbol sezonunun panoraması

Bu sezon Beşiktaş gerçekten çok iyi bir futbol sergileyerek, taraflı tarafsız herkesin takdirini kazandı ve şampiyon oldu.

Siyah beyazlı takımı taşıyan tekneye çok sayıda taraftar da tekneleriyle eşlik etti | Fotoğraf: Serhat Çağdaş/AA

Paylaş

Berkant TATLI

İTÜ

Uzun bir maratonun ardından Süper Lig sona erdi. Geçtiğimiz sezon ekonomik ve siyasi saiklerle ligi 21 takıma çıkartma kararı alındı ve hiçbir takım küme düşmedi. Lig başladıktan sonra, pandeminin başından bu yana uygulanan maçların seyircisiz oynanması kararı, süreç kötü yönetilmeye devam ettikçe sezon sonuna kadar uzadı. Ancak özellikle son haftalarda, kulüp yönetimlerinin siyasi iktidarla olan ilişkilerini kullanarak stadyumlara usulsüzce taraftar soktuğunu ve yüzlerce taraftarın olduğu maçları gördükçe pandemi önlemlerinin sporda da halk sağlığı için alınmadığını bir kez daha deneyimlemiş olduk.

EKONOMİK KRİZ, TRANSFERLER VE TAKIM OLMAK

Gittikçe derinleşen ekonomik krizden futbol takımları da nasibini aldı. Futbolcuların avro üzerinden maaş alması, kulüp borçlarının avro üzerinden olması ekonomik krizin kur üzerindeki etkisiyle takımları ekonomik açıdan yerle bir etti desek abartmış olmayız. Bu durumun etkisiyle de eşi benzeri görülmeyen bir şey Türkiye’de yaşandı. Kulüpler televizyonlarda canlı yayınlar düzenleyerek taraftarlardan maddi destek talep etti. Tüm bu talep edilen paralarda “hedef şampiyonluk” gösterilse de “transferde taraftarın yüzünü güldüreceğiz” söylemi de ortak söylem oldu.

Öte yandan 2021 Şampiyonlar Ligi Finali Türkiye’de yapılacaktı. Her şey planlanmıştı, Şampiyonlar Ligi Kupası İstanbul’a bile gelmişti. Fakat UEFA, Türkiye’de koronavirüs vakalarının çok yüksek olmasını gerekçe göstererek final maçını Portekiz’e aldı. Türkiye’nin ise bu duruma karşı sesini çıkartamaması, pandemi sürecinin iyi yönetilmediğini tesciller nitelikteydi.

Süper Lig sezonuna dönecek olursak, Fenerbahçe adeta iki farklı kadro kurabilecek kadar transfer yaptı, takımı neredeyse tamamen baştan kurdu. Taraftarlar bu durumdan çok memnundu ancak kadro sıfırdan kurulunca lige hazır olmayan, kadrosu oturmamış bir Fenerbahçe ortaya çıktı. Galatasaray için de Fenerbahçe kadar olmasa da benzer bir süreçten bahsedilebilir. Ekonomik olarak daha zor durumda olan Beşiktaş ise bir elin parmağını geçmeyecek sayıda transfer yapabildi. Eski takımlarında forma şansı bulamayan, sakatlıktan yeni dönen isimlerle oluşturulan kadro sezon için çok beklenti yaratmasa da oyuncular arasında oluşan kimya ve takım oyununun Beşiktaş’ı son haftalara kadar şampiyonluğun en favori takımı haline getirdi. Ancak kısıtlı imkanlarla kurulmuş kadroda derinlik yaratılmaması ve son haftalarda yaşanan sakatlıklar, Beşiktaş’ın son hafta yaşanacak olası bir puan kaybında şampiyonluktan olmasına sebep olacaktı.

NEFES KESEN BİR SEZON

Ligin başlarında daha yeni Süper Lig’e çıkmış olan Hatayspor ve Karagümrük, oturmuş kadroları ve başarılı teknik yönetimleriyle bütün kulüplere kök söktürürken birçok Anadolu takımı lige çok iyi başladı. Alanyaspor uzun süre liderlik koltuğunu bırakmadı, Sivasspor da özellikle ikinci yarıda oynadığı futbolla takdir topladı.

Beşiktaş geçen sezon takımın başına geçen Sergen Yalçın ile, Galatasaray da Fatih Terim ile devam ederek sezona başlarken Fenerbahçe Erol Bulut ile anlaştı. Sezon başı yaşadığı puan kayıplarıyla şampiyonluk adayı olarak görülmeyen Beşiktaş 10. haftada Necip-Montero tandemiyle çıktığı Fenerbahçe derbisinde Kadıköy’de Fenerbahçe’yi 4-3 yenerek iyi bir form tutturacağı seriyi başlatmış oldu. Gelecek sezondaki Trabzonspor maçına kadar ciddi bir kayıp yaşamayan Beşiktaş, Trabzonspor’a 2-1 kaybederek bazı soru işaretlerinin tekrar gündeme gelmesine sebep olurken puan durumunda üst sıralarda yer alan Galatasaray, Fenerbahçe ve Alanyaspor için de puan kayıpları yaşanmaya devam ediyordu. Beşiktaş’ın 7-0’lık Hatayspor galibiyetinin önemi averajla şampiyon olunduğunda daha da anlaşılacak olsa da ardından gelen Galatasaray ve Karagümrük mağlubiyetleri Beşiktaş’ın son haftaya diken üstünde girmesine sebep olacaktı. Beşiktaş ikili averajda Fenerbahçe’den üstün Galatasaray ile eşit durumda fakat attığı gol fazla olduğu için daha avantajlaydı. Her şey son maça bakıyordu. Fenerbahçe’nin şampiyon olması için kazanıp rakiplerinin puan kaybetmesini beklemesi, Galatasaray’ın şampiyon olması için ya farkla kazanması ya da Beşiktaş’ın puan kaybetmesi, Beşiktaş’ın şampiyon olması için ise kazanması ve Galatasaray’ın farklı bir skorla kazanmaması gerekiyordu. Nitekim maçlar bittiğinde aynı puan olmasına rağmen averajla Galatasaray’ın üstünde Beşiktaş şampiyonluğunu ilan etti.

Beşiktaş’ın ve Sergen Yalçın’ın elindeki kadro ile mucizeler yaratması gerekliydi ki öyle de oldu. Altyapıdan gelen, önceki sezonlarda form düşüklüğü yüzünden farklı takımlara kiralanan, sezon başında formsuz diye transfer edilen futbolcuların performansıyla, iyi bir takım kimyası tutturması şampiyonluğun en önemli faktörleriydi. Bunu dışında transfer belgelerini son anda motorla yetiştirildiği için sosyal medyada alay konusu olan Ghezzal ise ligi asist kralı olarak bitirirken iyi bir bireysel performans ortaya koydu. Bu sezon Beşiktaş gerçekten çok iyi bir futbol sergileyerek, taraflı tarafsız herkesin takdirini kazandı ve şampiyon oldu. Şampiyon oldu evet ama her sene bir teknik adamdan mucizeler yaratmasını beklemek ne kadar doğru?

Adana Demirspor da TFF 1. Ligi şampiyon tamamlayarak Süper Lig’e çıkmaya hak kazandı. Tabii böyle olunca taraftarlar kutlama yapmak için, çeyrek kapanma, pardon(!) tam kapanma sürecinde sokağa çıktılar. Şampiyonluk kutlamaları için sokağa çıkan Beşiktaş taraftarına ise havaya ateş açılarak karşılık verildi. Kısıtlamaların olmadığı 19 Mayıs günü kupa kaldırma töreni için Vodafone Arena’ya gelen Beşiktaş taraflarına tazyikli su ile müdahale edildi ve stada hiçbir seyirci alınmadı.

Kısaca özetleyecek olursak bu sezon Süper Lig, siyasi bağlantıları güçlü olan takımların kendilerini sağlama almaya çalıştıkları ve bu takımlara geçilen tavizlerle rakipleri arasında fark yaratmaya çalıştıkları bir sezon oldu.

ÖNCEKİ HABER

Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Yavuz: Aşıda 3. doz için çalışma yapmak istiyoruz

SONRAKİ HABER

Alışılmışın dışında bir dünya: Ütopya

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa