Ne çeteler ne Pekerler gençlik yolunu kendi belirler!
Kıyısından köşesinden değinilen, hemen her soruda varılan nokta "Peker’in ifşaları tek adam rejiminin sonunu getirir mi?"
Sedat Peker'in YouTube kanalında yayımladığı videodan alınmıştır
Cemre KAVALA
Kocaeli
Kurtlar Vadisi bir dönemin en popüler dizileri arasında, herkesin gündemindeydi. Perşembe akşamları herkes televizyon ekranlarına kilitlenir Polat Alemdar'ı, Memati'yi, Süleyman Çakır'ı izler bölüm sonundan bir sonraki bölüme kadar geçen sürede bölümleri değerlendirirdi. Yaklaşık bir aydır aynı şey Sedat Peker'in videoları için yapılıyor. Adeta bir mafya dizisi gibi yeni bölümleri beklenen, her yeni bölümle beraber yeni tartışmaların açıldığı bir süreç yaşıyoruz. Bu tartışmalarla beraber siyaset, mafya, devlet ve sermaye ilişkisi de yeniden gündeme geldi. Biz de Kocaeli Emek Gençliği olarak bu ilişkileri konuşmak, yaşanan süreci tartışmak için gazeteci yazar Hakkı Özdal ile bir etkinlik gerçekleştirdik.
Peker'in ifşalarından sonra bu yaşananlardan “birbirlerini yesinler” diyerek ümit besleyen de oldu, övgüler sunanlar da. Gençliğe yeni rol model olacak ismin Peker olup olmayacağı da bu konunun içinde haliyle. Bugün açısından yayınladığı videolar ile bir şekilde herkesin dilinde olsa da aslında sadece bir yanıyla çok gündem edilmeyenleri söylediği için bu kadar popüler oluyor. Böylelikle şiddet yanlısı, kaba kuvvetle iş yürüten, mafya olarak nitelendirilen bir ismin rol model olmasının mümkün olmadığı da anlaşılır oluyor. Diğer yanıyla videolarda bahsedilenler devletin yozlaşmasının bir göstergesi. Etkinliğin ana tartışma konusu olmasa da bu konuya dair sorulan bir soru önemli bir noktada duruyor. Devletteki yozlaşma topluma da sirayet etmeyecek mi? Çünkü bu yozlaşmanın toplumu teğet geçmesi mümkün değildir. Bugün rol model olur mu tartışmaları bile bir yanıyla bunun endişesini barındırıyor. Aslında ölmüş bir rejimin olduğu, yenisinin henüz ortaya çıkmadığı bir dönem olarak değerlendiriliyor bu soru da. Devletteki ve toplumdaki yozlaşmanın karşısında durmak için yan yana gelmeliyiz cevabı somutlaşıyor bahsedilenlerde.
Kıyısından köşesinden değinilen, hemen her soruda varılan nokta "Bu ifşalar tek adam rejiminin sonunu getirir mi?" Çünkü yaşanan her olay karşısında AKP iktidarı bir şekliyle ayakta durdu. Bu kadar ifşadan sonra da kalır mı gider mi ne olacak fikri her videodan sonra daha da belirginleşiyor. Yalan üretim merkezi videosundaki “128 Milyar Dolar Nerede?” cevabından, Diyarbakır kayyumunun yaptırdığı sanatsal olarak da bir yere denk düşmeyen heykeller ve heykellerin kaldırılmasına; turistlere turizm çalışanlarını damgalı olarak gösterecek “ben aşılandım” yazılı maskelerin yer aldığı turizm tanıtım videosundan ve bahsedilen videoların kaldırılmasına… AKP bugüne kadar Gezi'den İstanbul seçimlerine kadar pek çok olayda ayakta kalabildi. Hem maddi olanaklar hem de sağlam örgütlerinin olması etkiliydi. Aslında sorunun cevabı bu kadarıyla da bitmiyor. Bahsedilen bu kadar şeyin karşısında gençler, işçiler "Biz ne yapacağız? Bize ne yapmak düşüyor?" gibi sorularla kendi yollarını nasıl çizeceklerini merak ediyor.
MAFYA DEVLET SİYASET İLİŞKİSİNE ÇOMAK ÖRGÜTLÜLÜKLE MÜMKÜN
Yaratılan bu kaosu avantaja çevirebilmek bizim elimizde. Yan yana gelerek güçlenebilirsek, devlet, sermaye, siyaset, mafya ilişkisinin olduğu düzeni değiştirebiliriz. Tüm propaganda araçlarını kullanmak, daha çok mücadele etmek. Yaşananların bize gösterdiği şey, etkinlikteki tartışmaların bize çizdiği yol da mücadele yolu oldu.
Yayınlanan her yeni video ile yeni bir tartışma açılıyor, gündemimizde daha çok yer tutuyor. Belki bir etkinlikteki tartışmalar ile bitiremeyeceğimiz kadar çok şey söyleniyor. Ancak tüm konuşmalar, tartışmalar bir yere işaret ediyor. Birleşerek mücadele etmeye. Sermaye, mafya, devlet ve siyaset ilişkisini bozacak olan bizim birlikteliğimiz olacaktır.