Esenyurt Belediyesi temizlik işçisi: Ek iş yapmadan geçinemiyoruz

Esenyurt Belediyesi Temizlik İşçisi
İstanbul

Yaklaşık 10 senedir Esenyurt Belediyesi temizlik işlerinde çalışıyorum. AKP dönemine de CHP dönemine de şahit oldum. CHP’ye oy vermiş biri olarak CHP geldiğinde her şey düzelecek sandık ama öyle olmadı. Pandemi sürecinde de az işçiyle çalıştık, doğal olarak iş yükümüz arttı. 6 kişinin yapması gereken işi 2-3 kişi yapar olduk.

CHP geldiğinde her şey aynı kaldı dersek yalan olur, iş yükümüz arttı fakat fazla mesai ücreti nedir bu yönetimle öğrendik. Eskiden fazla mesainin bir karşılığı yoktu. Her ay 1-2 yevmiye mutlaka kesilirdi. Şimdi o kesintiler yok, fazla mesaiye kalıyorsak ücretini alıyoruz. Ama bizim ücretlerimiz senelerdir yerinde sayıyor. CHP, AKP’nin getirdiği sendikayla devam etti. Yaklaşık 10 senedir çalışıyorum, 2018’den bu yana bu sendika var, bu kadar sene bir kere görmediğimiz sendika yöneticileri sözleşme imzaladılar. Sendika böyle olur mu? Sadece özel günlerde bayramlarda mesaj atmakla yetiniyor. Bir kere gel işçinin hali nedir sor öğren bunların hiçbirini yapmıyor.

Benim aldığım para 3 bin 500 lira. Bu parayla kira ver, fatura öde, borç kapat bir de ev geçindir. Olmuyor ki... Borçlara, kiraya veriyorum, hiçbir şey kalmıyor elimde. Çocukların ihtiyaçlarını ucu ucuna karşılamaya çalıyorum ama benim oyumla gelen başkan yardımcısının çocukları gibi olmuyor benim çocuklarım. Normalde İstanbul gibi bir yerde yaşayabilmek için bir işçinin en az 4 bin 500-5 bin lira para alması lazım. Ayda 1-2 kere çıkıyorum pazara, ne alacaksın, cepte para yok. Markete giderken çocukları yanımızda götüremiyoruz, bir şey istemesinler diye. Ya evde bırakıyorum ya da birine emanet edip çabucak alışveriş yapıp dönüyoruz.

Bu ay koli dağıttılar, birkaç ay o kolilerle geçiniriz. Muhtarlıktan ve başvurduğum birkaç vakıftan erzak kolileri aldım. Belediye işçisi hep böyle geçiniyor. Hurda kağıt toplayan var, akşamları zabıtalar çekilince pazarda tezgah açan var, boyaya temizliğe giden var. Aldığı para yetmiyor. Mecbur ek iş yapıyor insanlar.

Nasıl bir sendika olmalı derlerse, sendika işçinin yanında olmalı. Ne iş yaptığını bilmeli. Güneşin altında nasıl yandığını, soğukta nasıl ellerinin çatladığını bilmeli derim. Bizim aramızdan insanlar olmalı, arka odalarda görüşmeler yapan takım elbiseler giyip lüks araçlara binenler değil. Her an işçinin sorunlarını takip eden, bilen sendika olmalı.