27 Mayıs 2021 15:19
Son Güncellenme Tarihi: 27 Mayıs 2021 19:12

Cumartesi Anneleri, yasaklanan Galatasaray Meydanı'na karanfiller bıraktı

Cumartesi Anneleri, mücadelelerinin 26'ıncı yılında kendilerine yasaklanan Galatasaray Meydanı'na giderek karanfiller bıraktı.

Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel

Paylaş

Eylem NAZLIER
İstanbul

Cumartesi Anneleri, mücadelelerinin 26'ıncı yılında, 700. haftalarından bu yana kendilerine yasaklanan Galatasaray Meydanı'na giderek karanfiller bıraktı. 

Meydana karanfil bırakan Cumartesi Anneleri, polisin engellemek istemesine rağmen açıklama yaptı. Burada yapılan açıklamada, "Hakikate ve adalet mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz” denildi.
17-31 Mayıs Gözaltında Kayıplara Karşı Uluslararası Mücadele Haftası'nda Cumartesi Anneleri Galatasaray Meydanı'nda açıklama yaptı.  844'üncü haftasına ulaşan eylemlerinin 700’üncü haftasından bu yana İçişleri Bakanlığı kararıyla Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelmeleri engellenen Cumartesi Anneleri'nin yaptığı eyleme HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, HDP Milletvekili Oya Ersoy ve Dilşat Canbaz Kaya, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri de katıldı.

"KAYIPLARIMIZDAN DA KAYIPLARIMIZLA BULUŞMA MEKANIMIZDAN DA VAZGEÇMECEĞİZ"

İlk sözü alan Fehmi Tosun’un kızı Besna Tosun, “26 yıl sonra yine bu meydandayız çünkü adalete ulaşamadan aramızdan ayrılan annelerimize adalet sözümüz var. Bu meydandayız çünkü kaybedilen, mezarsız sevdiklerimizin mezarını çiçeklerle donatacağınız. Bir mezar sözümüz var. 26 yıldır söyledik ve söylemeye devam edeceğiz bu ülkede yüzlerce insan devlet politikası olarak gözaltına alındı, katledildi, kaybedildi. Bu ülkeyi yönetenler kaybedilenlerin akıbetlerini açıklamak yerine baskıyla şiddetle bizlere susturmaya çalışıyor” dedi.

Tosun sözlerinin devamında “Ama biz yaşadığımız sürece bu gerçeği görünür kılmak için mücadeleye devam edeceğiz kayıtlarınızı bulana kadar onlara kaybedenlerden adil bir yargı önünde hesap sorana kadar kayıplarımızdan da kayıplarımızla buluşma mekanı olan Galatasaray Meydanı’ndan da vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

"ADALET ARAYIŞIMIZDAN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ"

Tosun’un ardından söz alan Pervin Buldan, “Tam 26 yıl boyunca bu meydanda anneler babalar çocuklarını aradı. Adalet çağrısı yaptı. Faillerin bulunup yargılanması için çığlık attılar. Bu anneler babalar şu an burada değiller o anneler babalar göç ettiler, gittiler, yaşamlarını yitirdiler. Ancak onların bize bırakmış olduğu miras çocuklarımızı arama ve bulma mirası her geçen gün engellemelere rağmen zorluklara rağmen bu ülkenin kayıp yakınlarını zulmüne rağmen devam ediyor” diye konuştu.

"İTİRAFLARA RAĞMEN HALA ADALET GELMEDİ"

Buldan sözlerinin devamında şunları söyledi:

“Şimdi belki o anneler burada değil ama onların çocukları ve torunları buradalar o çocuklar ve torunlar o annelere kayıp yakınlarını ya mezarlarını ya kemiklerini ya da sağ olarak bunu onlara verilmesi için bu mirası devre aldılar ve sürdürmeye devam edecekler. Bu meydanı bizlere yasaklayanlar şunu bilsin ki bizler adalet arayışımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Kayıtlar bulunana kadar failler yargılanana kadar ve cezalandırılana kadar bu meydan bizim meydanımız olmaya devam edecektir. Hiçbir güç hiçbir engelleme bu meydandan alıkoyamaz bizi. Bütün itiraflara rağmen kayıpların kimler tarafından, faili meçhullerin kimler tarafından işlendiği çok açık ve net olarak ifade edilmesine rağmen hala yargı hala adalet  gelmedi. Bu ülkeyi yönetenler seyirci olmaya devam ediyorlar. Üç maymunu oynamaya devam ediyorlar, körler sağırlar ve dilsizler ama biz bütün bunlara rağmen acil bir yargılanma sürecinin bu saatten sonra devam etmesi için mücadele edeceğimizi özellikle ifade ediyoruz.”

"EĞER BU ÜLKEYE DEMOKRASİ GELECEKSE BU MEYDANDAN GEÇECEKTİR"

Hayrettin Eren’in kardeşi İkbal Eren ise şöyle konuştu: “Gözaltında kaybetmek insanlık suçudur. Biz bu suçu işleyenlerden 26 yıl, bu meydanda hesap sorduk, hesap sormaya devam edeceğiz. Kaybettiğiniz sevdiklerimiz için hakikat ve adalet aramaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Bizim gerçekleri bilmek, hakikati bilmek gibi hakkımız var. Bu hakkı alana kadar sevdiklerimiz için adil yargılama, katledenler bizimle yüzleşene kadar biz bu meydandan ayrılmayacağız. 26 yıl değil 126 yıl da olsa benim anneme sözüm var benden sonra geleceklerin Elmas annelerini Berfo annelerine söz verdiler. Eğer bu ülkeye demokrasi gelecekse bu meydandan geçecektir. Hayrettin Eren’i Gayrettepe Emniyetinde kaybeden, adı bugünlerde sıkça geçen Mehmet Ağar’dır. Mehmet Ağar bizimle yüzleşene kadar biz bu meydanda olmaya devam edeceğiz.”

"HESAP SORACAĞIMIZ GÜNLER UZAK DEĞİL"

Sezgin Tanrıkulu da kayıp yakınlarına, mücadelelerinin yanında olacağına dair söz vererek, " Katillerden mutlaka hesap soracağız.Hesap soracağımız o günler uzak değil yakındır hepsi bulundukları yerlerde tir tir titriyorlar, hesabını soracağız” ifadelerini kullandı.

"BU MEYDAN AYNI ZAMANDA BİR HAFIZA MEKANIDIR, SİLDİRMEYECEĞİZ"

Hasan Ocak’ın kardeşi Ali Ocak da şunları söyledi: “Cinayet şebekelerin, çetelerin tarihini öğrenmek istiyorsanız 26 yıldan beri bu meydanda burada yarattığımız hafızayı, belleği bir daha gözden geçirin. 844. hafta bu meydanda bu çetelerin işlediği cinayetleri, işledikleri suçları anlatmaya çalışıyoruz. Bu meydan aynı zamanda bir hafıza mekanıdır, bir hafıza defteridir, sildirmeyeceğiz”

"NE MÜCADELEMİZDEN NE DE GALATASARAY MEYDAN'INDA VAZGEÇMEYECEĞİZ"

1980’de gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayır’ın kardeşi Mikail Kırbayr “Galatasaray Meydanı kayıplarımızla buluşma, aynı zamanda burada mücadele eden analarımızında musalla taşıdır. Çünkü aramızdan ayrılan analarımıza burada helalleştik, burada uğurladık. Bu anlamda biz ne mücadelemizden ne de Galatasaray Meydanı’ndan asla vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu. 

ÖNCEKİ HABER

Emin Şir: Hangi kelimeleri yan yana getireceğimize hayatlarımız karar veriyor

SONRAKİ HABER

Türkiye'de Kovid-19 | 8 bin 426 kişinin yeni vaka, 183 can kaybı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa