31 Mayıs 2021 00:37

Turizm işçisi: Kaynaklar bizim için kullanılsın

"Turizm Bakanlığının reklam videosuyla çalkandı bizim sektör. Değerimizin ne olduğunu tescillediler. Aşılandık, biz aşılıyız ne demek? Hayvan mıyız?”

Fotoğraflar: Freepik&Pixabay Kolaj: Evrensel

Paylaş

Turizm işçisi
Antalya

Merhabalar,

Kovid-19 nedeni ile ücretsiz izne çıkarıldım. Normalde mart ayında hazırlıklar için aktif çalışmaya geçiyordum. Rusya ile olan dış politika zayıflığımızdan, inişli çıkışlı söylemlerden dolayı kapılar kapandı. Bize de evin yolu göründü. Bu yıl ikinci kez çalıştığım otel nisan sonunda çalışmaya çağırdı ama belirsizlikler içinde çağırdı. “Kesin olarak başlıyor muyuz çalışmaya” dediğimde insan kaynakları “Bakalım, hiçbir şey olmazsa lojmanda kalırsın” dedi. Ben Antalya dışında yaşıyorum. Aylardır ücretsiz izindeyim. Antalya’ya geliş gidiş paramı bile karşılamıyorlar. 35 yaşında olmama rağmen ailemle yaşıyorum. Ailem küçük çiftçi. Onlara yardım ediyorum. Masraflarım daha az oluyor. Ciddi bir gelir kaybına uğradım. Devletin verdiği ödenek ile geçinmeye zorlandım. Bahşiş de yok. Evli ve çocuklu olsaydım vay halimize. İnsan kaynakları ile konuştum lojmanda kalsam bile devletin verdiği para ile geçinemeyeceğimi ve kesinlik kazana kadar çalışmaya gelmeyeceğimi bildirdim.

Geçen sene pandemide maske ile çalıştık. Maskeyi çıkartmamız, müşterilere yaklaşmamız yasaktı. Ama müşteriler maske takmadı. Tatillerinin normal geçmesi gerekiyordu. Onlar bizimle istedikleri zaman yakın temas kurabiliyordu. Turizm Bakanlığının reklam videosuyla çalkandı bizim sektör. Değerimizin ne olduğunu tescillediler. Aşılandık, biz aşılıyız ne demek? Hayvan mıyız? Gelin üstümüzde istediğiniz kadar tepinin. Damgalı gezeceğiz. İstediğiniz kadar dokunun ve istediğiniz kadar yanaşın size bir şey olmayacak. Biz zaten önemli değiliz yeter ki siz eğlenin, memnun kalın demek bu reklam. Ah diyorum ne hallere düştük. Bütün televizyonlar bu reklamı konuştu saatlerce. Oysa geçen sene çalışma koşullarımız bu kadar konuşulmadı.

Dünya bizi çok kıskanıyor. Vatandaşına vermediği değeri, pandemiyi yönetememelerini, iç politikamızla - dış politikamızla ha bire sarsılan ekonomimizi, yoksullaşmamızı o kadar çok kıskanıyorlar ki sırf biz daha ileri gitmeyelim diye kapılarını kapatıyorlar.

Geleceği artık bu kadar karamsar düşünmek istemiyorum. Sanırım kimse istemiyor.  Vergilerimin, otomatik yapılan bireysel emekliliğimin, işsizlik fonumun benim refahım için kullanılmasını istiyorum. Patronlarıma uygun kredi verilsin diye değil.

ÖNCEKİ HABER

Esenyurt'ta yurttaşlar şebeke suyundan zehirlendikleri iddiasıyla hastaneye başvurdu

SONRAKİ HABER

Emek Partisi: Gezi, halka geleceği miras bıraktı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa