Ancak emeğin siyaseti ile temiz bir siyaset elde edebiliriz

Eyüp ve Sultangazi Emek Gençliği

Son günlerde gündemde olan Sedat Peker'in videoları üzerine Eyüp ve Sultangazi Emek Gençliği olarak EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz ile "mafya-devlet ilişkilerini, temiz bir siyaset çizgisini ve mücadele yöntemlerini" zoom üzerinden tartistigimiz bir buluşma gerçekleştirdik. Mafya sermaye ilişkisine değindiğimiz kısa bir girişin ardından temiz bir siyasetin nasıl mümkün olacağı ve gençliğin buradaki mücadele olanaklarını konuştuk.

TEMİZ SİYASET SERMAYE PARTİLERİ İLE MÜMKÜN DEĞİL

Sedat Peker'in 40 yaş üstüne inanmayın söylemleri ile özellikle 40 yaş altını, biz gençleri hedefe aldığı bir noktaya dikkat çektiğini söyleyen Ercüment Akdeniz gençliğin içinde bulunduğu genç işsizlik, eğitimdeki aksaklıklar ve daha pek çok sorunun bu 40 yaş üstü mafya seslenişinin, sermaye sınıfının temsilcileri olarak ülkeyi bu hale getiren bir noktada olduğunu ifade etti. Temiz bir siyaset mümkün mü sorusuna Ercüment Akdeniz;  "siyaset sınıflar üstü değildir, sınıflı bir siyasette temiz bir siyaset değil sermaye siyaseti hakim olacaktır, bizler  ancak emeğin siyaseti ile temiz bir siyaseti inşa edebiliriz bu da sermaye partileri ile mümkün değildir" cevabını verdi. Ardından; gençleri 4 yılda bir sandığa götüren ve siyaset yapma hakkını ancak oy kullanmakla sınırlı tutan, sonrasındaki 4 yılda ise hiçbir şekilde kendi yaşamları hakkında hak iddia etmelerini engelleyen siyasetin de sermaye sınıfının çıkarına yarayan bir siyaset çizgisi olduğunu ifade etti.

Mücadele olanaklarını konuştuğumuz son kısımda gençlerden gelen "Bir araya gelme sebebimiz olan mafya devlet ilişkilerinden gençliği çıkarmanın yolunu ne olarak görüyorsunuz" sorunun cevabını ise sevgili Ercüment Akdeniz ile şurada bulduk, "Biz gençler geleceğimizi mafya-sermaye düzenine sokmaya çalışan tek adam iktidarına karşı bulunduğumuz her yerde biraraya gelmeli ve seslenişimizi böyle bir mücadele çizgisinde orgutlemeliyiz. Kapitalizmin olduğu her yerde mafya-devlet duvarı karşımıza çıkacaktır.Geleceğimize ördükleri bu koca duvarı ancak tuğlalarını en aşağıdan tek tek çıkartarak yıkabiliriz. Partilerin bir araya gelerek ortak bir açıklama yapması gibi gençler, işçiler ve daha pek çok kesim yerellerde büyüttüğü ortak bir seslenişi - emeğin seslenişini- seçimle birleştirmelidir. İçinde bulunduğumuz kirli siyasetten ancak böyle demokratik bir devrimle çıkabiliriz."