Ataşehir Belediyesi İşçisi: Sendikal anlayışlar karşı karşıya gelecek
"İşçiyi hesaba katmayan sendikacılardan nihayetinde iki yıla yakındır kurtulduk. Şimdi bunun cezasını bize, işçilere ödetmek için bir olağanüstü genel kurul dayatıyorlar."
DİSK Genel-İş'in örgütlü olduğu Ataşehir Temizlik İşleri Müdürlüğü Yeni Sahra şantiyesinde basın açıklaması yapıldı | Fotoğraf: Evrensel
Ataşehir Belediyesi İşçisi
Merhaba işçi kardeşlerim. Ataşehir Dış Temizlik İşleri Yeni Sahra Şantiyesinde çalışıyorum. Yıllardan beri çöp kamyonunun arkasında çalışıyoruz. Son iki yıla yakındır da bu salgın hastalığın kol gezdiği dönemde korumasız bir şekilde hayatımızı hiçe sayarak halka hizmet etmeye çalışıyoruz. Çöp konteynerlerini boşaltırken, çöpleri toplarken büyük bir risk altındayız. İki yıla yakındır gerçek anlamda işçi olduğumu, insan olduğumu, işçi sınıfının bir neferi olduğumu üyesi olduğum Genel-İş İstanbul Anadolu Yakası 1 No’lu Şube sayesinde öğrendim.
Ne haklarımı biliyordum ne de iş kanunlarını. İdari amirler ve müdürler bize insanca muamele etmiyorlardı. Sendikamızda yeni bir yönetim seçilip gelince inanın sendikanın ne işe yaradığını öğrendim. Belediyelerde, partizanca işe alınmalar olduğu için bölgecilik, yörecilik, hemşehricilik ve CHP referansı, başka yerde de AKP referansı var. Bu çok rezil bir durum. Ama maalesef durum bu. Kayyumculardan, ayak oyunu oynamaktan işçiyi hesaba katmayan sendikacılardan nihayetinde iki yıla yakındır kurtulduk. Şimdi bunun cezasını bize, işçilere ödetmek için bir olağanüstü genel kurul dayatıyorlar. İki yıl içinde ikinci olağanüstü genel kurul kararı alındı. Biz Türk-İş’e bağlı sendikalarda, Hak-İş’e bağlı sendikacılarda olur ama DİSK’e bağlı sendikalarda olmaz biliyorduk. Halbuki gerçek bu değilmiş. Sonradan öğrendim ki sendika bürokrasisi her yerde aynı.
Lafa gelince mangalda kül bırakmayanlar tuttukları yolla işçinin iradesini hiçe sayabiliyorlar. Sendika şube yöneticilerimiz her toplantıda, her açıklamada biz işçilere “Bizi eleştirin, bizi uyarın, yanlışımız varsa, işçinin dediğini yapmıyorsak hesap sorun” diyorlar. İşte istediğimiz sendikacı da budur, işte istediğimiz sınıfı düşünen sendikal anlayış da budur. Peki niye o zaman iki yılda iki olağanüstü kongre kararı alınıyor, bunu isteyen kim? Sendikamızın genel merkez yöneticileri niye buna onay veriyor? Bunun nedeni şudur: Bizim dediğimizin dışına çıkmayın, bizi eleştirmeyin, belediye başkanlarını üzmeyin, onları kırmayın, CHP genel merkezi ile bizi karşı karşıya getirmeyin. Bir nedeni bu. Diğer nedeni sınıfı merkezine alan sınıf sendikacılığı gelişmesin, genel merkezdeki koltuklar tehlikeye düşmesin.
Daha yeni bir TİS süreci geçti. Salgın hastalık döneminde bile bize hak kayıpları yaşatmak istediler. Yemek ve yol paralarımız verilmedi, fazla mesai ücretlerimiz gecikmeli ödendi, kısa çalışma ödeneği uygulamasına geçildi, haftada 40 saati uygulamak istemediler. Bu zorlu süreçte sendika şubemiz bizim yanımızda oldu. Bir tek genel merkez yöneticisini görmedik. Ankara’da oturup telefonla iş çözmeye çalıştılar. Muhalefet yapıyorum, sendika şubesine muhalifim diyen arkadaşlarımızın bir çabasını görmedik. Grev, TİS komitesi kurmak için, eylemlerde çalıştığı yerlerden işçileri getirmek için bir çabalarını görmedik. Ama söz konusu kara çalmak, şube başkanımız, şube sekreterimiz hakkında konuşmak olunca lafazanlık yapıyorlar.
Bugün eski bir kadın arkadaşımıza, temsilcimize saldıran, küfreden kişiyle çalışma yürütüyorlar. Bu mu muhalefet yapmak? Bu muhalefet hakikaten sınıfın çıkarlarını esas alan bir muhalefet mi? Yoksa kinle öfke ile kaybettikleri koltuğu geri almak istemek mi? Bizce koltuktur. Ataşehir temizlik işçileri iradesini ortaya koymuştur. Kayyumcuların devamcılarına, koltuk sevdalılarına, belediye yönetimleriyle el altından anlaşanlara, talimatlarla sendikacılığın sınırını belirleyenlere tek bir oy yok. “Seni amir yaptırırız, kardeşini işe alırız” vaatleri de bir işe yaramayacak. Genel-İş 1 No’lu Şube yönetimi işçi iradesidir. İrademize sahip çıkacağız. Hiçbir güç de bizi bundan alıkoyamaz.