02 Haziran 2021 23:45

Türkiye’yi aşırı kuraklık sardı: Acil alarm var, acil önlem yok

Türkiye’yi şiddetli kuraklık sardı. Kuraklıktan etkilenen il sayısı bir ayda 2 kat arttı. Tarım uzmanları ve çiftçiler ‘acil eylem planı’ uygulanması gerektiğini söylüyor.

Ali Ekber Yıldırım, Tayfun Özkaya, Sadık Turan (soldan sağa) Fotoğraflar: Kişisel arşiv

Paylaş

Sinem UĞURLU
İstanbul

Türiye’de kuraklık tehlikesi artıyor. Kuraklıktan etkilenen il sayısının 41’e çıkması ile birlikte tehlike büyüyor. Kuraklık sadece üretici köylü için değil, tüketici için de bir tehlike. Evrensel’e konuşan Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım, kuraklık ile birlikte çiftçinin maliyetlerinin arttığına dikkat çekerek, buğday üretiminin azalmasıyla ithalatın artacağı uyarısında bulundu. Ekmek, süt, et gibi temel gıdaların fiyatlarının da artacağını söyleyen Yıldırım, tüketicilerin de durumdan etkileneceğine dikkat çekti.

Kuraklığın geçen sene başladığını fakat giderek daha şiddetli bir hale geldiğini ve ürünlerde yüzde 20 ila yüzde 90 arasında kayıp olduğunu ifade eden Ali Ekber Yıldırım, bundan sonraki süreçte aşırı sıcaktan dolayı bu kez de ürünlerin yanabileceği uyarısında bulundu.

"ÇİFTÇİNİN MALİYETİ ARTIYOR"

Kuraklık ile beraber çiftçinin maliyetlerinin de arttığını söyleyen Yıldırım, “Eğer sulama yapıyorsa, fazladan su ve elektrik parası ödemiş oluyor. Diğer taraftan çiftçinin mazot, gübre, ilaç gibi girdi fiyatları da artıyor” diye konuştu.

ÇİFTÇİ BORÇLU, BORÇ ERTELEMEK DE SORUNU ÇÖZMÜYOR

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından duyurulan, kuraklıktan etkilenen çiftçilerin Ziraat Bankası ve tarım kredi kooperatiflerine borçlarının ertelenmesi kararına dair de konuşan Yıldırım, “Çiftçinin sadece Ziraat Bankası ve tarım krediye borcu yok ki! Tohum bayiine, ilaç bayiine, gübre bayiine de var. Şimdi ortada ürün de yok. Ayrıca sadece borç değil sorun. Çiftçi ne yiyecek, ne içecek? Bütün geçimini oradan sağlıyor. Bu yıl ilk kez sigorta getirildi ama devlet yarısını karşılıyor. Diğer yarısı da çiftçi için önemli bir miktar. Kuraklık riski de yeterince anlatılmadığı için sigorta yaptıranların oranı da düşük” dedi. 

4 MİLYON TON EK BUĞDAY İTHALATI KAPIDA

Kuraklığın sadece üreticiyi değil, tüketiciyi de etkileyen bir durum olduğuna işaret eden Yıldırım, “Buğday üretimi azalacak. Kuraklığın etkisiyle, azalan miktarın yüzde 20’leri bulacağı söyleniyordu. Türkiye’nin 20 milyon ton civarında buğday üretimi var. Azalma olursa, bu demektir ki 4 milyon ton daha az buğday üretmiş olacağız. Bu da 4 milyon ton daha fazla ithalat demek” diye konuştu.

TÜKETİCİ ETKİLENECEK

Arpa üretiminin azalmasıyla hayvancılık sektörünün de olumsuz etkileneceğine dikkat çeken Yıldırım, “Yem maliyeti artıyor. Buğday, arpa mısır gibi ürünlerin fiyatları artınca bu sefer hayvancılık yapanların maliyeti artığı için et süt fiyatlarına yansıyacak. Yani neresinden bakarsanız, sadece çiftçinin sorunu değil, tüketici açısından da herkesi olumsuz etkileyecek bir durum” dedi.

NELER YAPILMALI?

Yıldırım kısa ve uzun vadede yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:

  • Yapılabilecek en önemli şey, kuraklığın zararının tespiti ve bu zararın karşılanması. Çünkü çiftçi bu zararı karşılanırsa ancak kendi yaşamını sürdürebilir ve gelecek yılın girdilerini alıp üretimi sürdürebilir. Eğer bu önlemler alınmazsa o zaman çiftçi gelecek yıl da ekim yapamayacak.
  • Barajdaki suyun verimli kullanılması çok önemli. Yapılan barajlar yüzde 80 ölçeğinde tamamlandı. Yani su toplandı ama o su tarlaya henüz gitmiyor. Eksik yatırımların tamamlanması gerekir. Suyun toprakla, çiftçiyle buluşturulması gerekir. Bu yapılırken de suyun mümkün olduğunca kapalı sistemde götürülerek buharlaşması, sızmalarla kaybolması engellenmeli. Tarlaya geldikten sonra da yine damla sulama sistemi gibi suyu en verimli şekilde kullanacak yöntemler gerekiyor. 
  • Mutlaka kuraklık eylem planı olmalı. Var böyle bir plan var ama uygulanmıyor.
  • Su kaynaklarının korunması ve ağaçlandırma yapılması gerekir. Yani yağışı artırıcı önlemlerin alınması lazım.
  • Kuraklık deyince, insanların aklına üç büyük şehirdeki barajların doluluk oranı geliyor sadece. O içme suyu için önemli. Tarımdaki kuraklığa dair de bütün toplumun duyarlı olması gerekiyor.  

PROF. DR. ÖZKAYA: AGROEKOLOJİK BİR TARIMA GEÇİŞ GEREKİYOR

Çiftçilerin yüksek maliyet nedeniyle yöneldiği ‘anız yakma’nın kuraklık nedenlerinden biri olduğuna işaret eden Tarım Ekonomisti Prof. Dr. Tayfun Özkaya şu değerlendirmede bulundu: Topraklarımızdaki organik madde miktarı çok az. Bunun çeşitli sebepleri var. Bir tanesi anız yakmak. Bunun yasaklanması lazım. Çiftçiler sürmek çok zor olduğu ve masrafları arttığı için yakıyorlar ama bu topraktaki organik maddeyi azaltıyor. Bu toprağın su tutma kapasitesini de azaltıyor. Yüksek organik madde olsa, toprakta kuraklık bile olsa, kuraklığın etkileri daha yumuşak olacak. Dolayısıyla besin de kayboluyor, yine kimyasal madde satın alınıyor. Kimyasal gübrelerden vazgeçip agroekolojik bir tarıma geçiş gerekiyor. Ama bu yönde bakanlığın neredeyse çabası yok. Kuraklığa dayanıklı buğday çeşitliliklerinin geliştirilmesi gerekiyor. Yerel buğdaylar yeterince desteklenmiyor. Türkiye’de endüstriyel tarım, tarım kimyasallarına dayalı tarım güçlendiriliyor. Agroekolojik tarım konusunda hiçbir çaba yok.”

ÜRETİCİ DESTEK İSTİYOR

Amasya Merzifon’da çiftçilik yapan Tüm Köy Sen Genel Başkanı Sadık Turan kuraklığa karşı hükümeti göreve çağırdı. Turan, bölgelerinde ağırlıklı olarak buğday arpa, soğan, ayçiçeği ve şeker pancarı üretildiğine dikkat çekerek, “Dekar başına maliyetlerimiz tüm kalemlerde en az 150 ila 200 TL arasında. En son yapılan gübre desteği ile AKP hükümeti dekar başına toplam 35 TL destek verdi. Aradaki uçurum ortada. 2021 yılında üreticilere verilmesi gereken destek miktarı en az 45 milyar iken, bize 24 milyar TL’yi vermekteler. 40 ilde yaşanan kuraklık nedeniyle biz üreticiler çok zor durumdayız” dedi. “Bu gidişle gelecek sene tarlamızın boş kalma ihtimali ile karşı karşıyayız” diyen Turan, hükümetin yapması gerekenleri şöyle sıraladı:

  • Tarımdaki kuraklık için acil eylem planı yapılmalı.
  • Üreticilerin Ziraat Bankası, tarım kredi kooperatifleri ve diğer kamu banka ve kuruluşlarına olan tarımsal borçları silinmelidir. 2022 yılında yapılacak ekim nedeniyle tohum ve gübre desteği verilmelidir.
  • Üreticilerin özel bankalara olan tarımsal borçları hükümet tarafından ödenmelidir.
  • Tarımsal üretimde kullanılan elektrik ucuzlatılmalı ve KDV oranı düşünülmelidir.
  • Mazottaki ÖTV kaldırılmalıdır. Tarımsal destekler en az 2 katına çıkarılmalıdır.
  • Tarımda ithalat kesinlikle yasaklanmalıdır.

Turan, üreticilere de “Örgütlenmeden başka çaremiz yoktur. Bunun tek yolu da sendikamız Tüm Köy Sen çatısı altında bir araya gelmektir” ifadeleriyle seslendi.

ÖNCEKİ HABER

Hak-İş Genel Başkanı Arslan, diğer sendikaları "leş kargasına" benzetti

SONRAKİ HABER

TFF açıkladı: Profesyonel liglerde takım sayısı kademeli olarak düşürülecek

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa