CHP'li Karabıyık: 2 milyon 339 bin 809 öğrenci 436 gündür eğitim alamıyor
CHP Bursa Milletvekili Lale Karabıyık, okulların ihtiyaçları karşılanmadan yüz yüze eğitime dönülmüş olmasını eleştirdi. Karabıyık, "2 milyon 339 bin 809 öğrenci 436 gündür eğitim alamıyor" dedi.
Lale Karabıyık | Fotoğraf: CHP Basın
CHP Eğitim Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Lale Karabıyık, kademeli "normalleşme" kapsamında alınan yüz yüze eğitim kararına ilişkin basın açıklaması yayımladı. Okulların ihtiyaçları karşılanmadan yüz yüze eğitime dönülmüş olmasını eleştiren Karabıyık, "2 milyon 339 bin 809 öğrenci 436 gündür eğitim alamıyor" dedi.
CHP'li Karabıyık'ın açıklamasında önce çıkanlar şöyle:
"VELİLER BİLİNMEZLİKLERLE BAŞ BAŞA BIRAKILIYOR"
"Yüz yüze eğitimin velilerin tercihine bırakılması ile, MEB yine sorumluluk almadı ve yaşanan tüm ikilemlere rağmen salgın sürecinde veliler yeniden bilinmezliklerle baş başa bırakıldı. Çocuğunu okula göndermeyi tercih eden ya da zorunda kalan veli, ortaya çıkabilecek sağlık sorunlarının, sosyal mesafeye uygun olmayan sınıfların, hijyen eksikliğinin, test ve aşı yoksunluğunun sorumluluğunu da üstlenmek zorunda kalacak. Uzaktan eğitim ise eş zamanlı olarak devam edecek.
"2 MİLYON 339 BİN 809 ÖĞRENCİ 436 GÜNDÜR EĞİTİM ALAMIYOR"
Ancak bu noktada uzaktan eğitime geçildiği 23 Mart 2020 tarihinden bu güne, yani tam 436 gündür eğitime uzaktan ya da yüz yüze erişememiş öğrencileri unutmamak gerekiyor. MEB’in 26 Mayıs 2021 tarihli verilerine göre, pandemi döneminde 2 milyon 339 bin 809 öğrenci EBA’ya ulaşamadı. Ayrıca Milli Eğitim Bakanı 2 milyon öğrenciye ulaşmakta zorlandıklarını, 1 milyon öğrenciye hiç ulaşamadıklarını belirtti.
Ancak bu süreçte öğrenicilerin tablet bilgisayar vb. eksiklerini karşılamakla övünen MEB tarafından sadece 664.157 tablet dağıtımı yapıldı.
"SORUNLAR YALNIZCA 'TELAFİ' İLE ÇÖZÜLMEKTEN ÇOK DAHA BÜYÜK BOYUTTA"
Uzaktan eğitim, eğitimde var olan eşitsizliklerin artmasına ve öğrenciler arasında var olan makasın derinleşmesine neden oldu. Pandemi döneminde öncelik, eğitimde açılan makasın kapatılması ve eşitsizliklerin giderilmesiydi, bu doğrultuda ek programların yapılmasıydı; ancak Milli Eğitim Bakanlığı bu yönde yeterli bir girişimde bulunmadı.
Eğitimde yaşanan sorunlar yalnızca bir “telafi” ile çözülmekten çok daha büyük boyutta ve etkidedir. Önemli olan, makasın kapatılması için bu konuda tamamlayıcı çözümler üretip, bütünleşik çabalar sarf edilebilmesidir. Aksi durumda makas daha büyüyecek ve öğrencilerin gelecek kaybına neden olacaktır.
Unutulmamalıdır ki bu makasın kapatılması; ekonomik sorunların çözülmesi, yoksulluğun, yoksunluğun, işsizliğin bitirilmesi ile mümkündür.
"ÇOK BOYUTLU BİR EĞİTİM SEFERBERLİĞİ BAŞLATILMALI"
Eğitimde derinleşen bu makasın ivedilikle, doğru bir eğitim sistemi ve planlamasıyla kapatılması gerekiyor. Bir planlama yapılırken bu makasın ekonomik boyutu da göz önüne alınmalı, sadece Milli Eğitim Bakanlığının çalışma ve olanakları ile değil, ilgili bütün Bakanlıkların da sorumluluğunu yerine getirdiği, çok boyutlu bir eğitim seferberliği başlatılmalıdır.
Diğer ülkelere bakıldığında eğitime erişim eşitsizliği ve pandemide yaşanan sorunların çözümü için ciddi bir kaynak ayrıldığı görülmektedir. Bizde ise bir kaynak ayrılmadığı gibi Bakanlık tasarrufa yöneltilmiştir.
Bu makasın kapatılması ciddi olarak hedefleniyorsa (- ki iktidar tarafından makas hiç ifade edilmiyor, hep telafi deniyor) buna ciddi bir kaynak ayırmak gerekiyor. İktidar bu makasın varlığını uzun süredir görmezden geliyor. Oysa kabul edilip çözüm üretilmelidir.
Öğrencilerin zorunluyken imkansızlıklar nedeniyle katılım sağlayamadığı uzaktan eğitimin gönüllü telafisi bir ütopyadır. Telafi eğitimi göstermelik değil, salgının neden olduğu kayıpların katlanarak artmasını önlemek amacıyla, çok boyutlu bir planlama ile yapılmalıdır." (HABER MERKEZİ)