05 Haziran 2021 00:33

HDP mitingine yönelik saldırının 7. yıl dönümü | Asıl failler yargılanmadı

IŞİD’in Diyarbakır’da HDP mitingine yönelik gerçekleştirdiği bombalı saldırıda 5 kişi yaşamını yitirmiş, 400 kişi yaralanmıştı. Yargılama istinaf mahkemesinde sürüyor.

Fotoğraf: MA

Paylaş

Fırat TOPAL
Diyarbakır

HDP’nin mitingine yönelik IŞİD’in gerçekleştirdiği bombalı saldırının üzerinden 6 yıl geçti. Evrensel’e konuşan Avukat Özgür Erol, saldırının arkasındaki güçlerin ortaya çıkarılmadığını belirterek, gerçeklerin er ya da geç açığa çıkarılacağını söyledi.

7 Haziran 2015 yılında Genel Seçimler öncesi Halkların Demokratik Partisinin (HDP) 5 Haziran 2015’te Diyarbakır İstasyon Meydanı’nda düzenlediği seçim mitingine yönelik IŞİD’in düzenlediği bombalı saldırının üzerinden 6 yıl geçti. Saldırıda 5 kişi yaşamını yitirirken, 400’ün üzerinde kişi de yaralandı. Yaklaşık 5 yıl Sincan Batı Adliyesi 2’nci Ağır Ceza Mahkemesinde süren yargılamada, İlhami Bali hakkındaki davanın tefrik edilmesine, Burhan Gök’ün beraatine, 3 sanık hakkında ise 4 kişiyi öldürmek ve anayasayı ihlalden 5 kez ağırlaştırılmış müebbet, öldürmeye teşebbüsten ve tehlikeli madde bulundurmadan ise 3 bin 336’şar yıl hapis cezası verildi. Avukatlar kararı istinaf mahkemesine taşıdı.

SUÇÜSTÜ YAKALANAN SANIĞA BERAAT

Dava sürecini anlatan Avukat Özgür Erol, “Yaklaşık 4.5 yıl süren bir dava oldu. Yargılamada 5 sanık vardı bu sanıklardan 1 tanesi zaten firariydi, geri kalan 4 sanıktan biri olan Burhan Gök’ü mahkeme oy çokluğuyla beraat ettirdi. Bu karar son derece ve kesinlikle yanlış bir karardı. Beraat ettirdikleri sanık Gaziantep’ten yurt dışına IŞİD’lileri geçirirken, onlarla buluşurken suçüstü yakalanan sanıklardan birisiydi. Patlama dosyasıyla ilgisini tespit edip etmemiş olmalarının bir kıymeti yok, suç işlerken yakalanmış bir sanıktır ve beraat ettirildi. 3 sanık için mahkeme, patlama yerindeki ölüm sayısı kadar ağırlaştırılmış müebbet ve bir o kadar da tüm yaralı sayısı kadar öldürmeye teşebbüs ve patlayıcı madde kullanma gibi çok sayıda ceza verildi” dedi.

MESELE 4 SANIKTAN İBARET DEĞİL

Olayın sadece yargılanan sanıklardan ibaret olmadığını belirten Erol, Suruç, Diyarbakır, Ankara patlamalarının birbiriyle bağlantılı olduğunu fakat yargı tarafından bu sürecin yürütülmediğini, gizlilik kararıyla delillerin toplanmasının da önünün kesildiğini söyledi. Erol, “Sistematik bir şekilde belirli bir grubu ve grupları hedef almış bir saldırı süreci olduğunu ve bunu sadece bir terör faaliyetine indirgenemeyeceğini, bunun özellikle kamusal alanda, kamu görevlileri anlamında bu olaylara dahiliyeti ihmal ile olası kastı ya da kastıyla her ne ise dahiliyeti olanların teşhis edilmesi bizim için önemliydi ama bu süreçler yürütülmedi. Davalarda, olay gerçekleştiği andan itibaren soruşturmaya konulan gizlilik kararları esasen bizim delil toplama ya da delil toplamaya yönlendirme girişimlerimizin önünü kesti. Toplanabilecek birçok delil bu gizlilik kararı yüzünden gizlendi ortadan kaldırıldı” dedi.

İNSANLIĞA KARŞI SUÇ İŞLENDİ

Davanın Ankara’ya taşınması sürecinde ailelerin yaşadıkları zorlukları da aktaran Erol, davaya güçlü katılımın önüne geçilmeye çalışıldığını belirterek, olayın arkasındaki failler çıkana kadar hukuk mücadelelerini sürdüreceklerini söyledi.

Bugün mafya üyesinin itiraflarıyla birçok sürecin yeniden tartışıldığına dikkat çeken Erol, “Esasen bu davaların da sadece bu yargılanan sanıklardan ibaret olmadığı ve zaman içerisinde bu olayların birbiriyle ne tür bağlantılarının olduğu, bunların nasıl bu kadar rahat hareket ederek böylesi hedefleri gözeterek bu işleri yapabildiğine dair gerçekler er ya da geç açığa çıkacak, bizim buna dair çabamız da sürecektir. Bundan yana kimsenin şüphesi olmasın. Bu dava birçok mahkumiyet kararıyla sonuçlanmış olabilir ama esasen bu davada işlenen suçun insanlığa karşı suç olduğu kanaatiyle biz bunu yine istinaf ettik” dedi.

HDP’Lİ CEYLAN: TOPLUMSAL BARIŞ ARAYIŞINDAN GERİ ADIM ATMADIK

HDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Zeyyat Ceylan, 5 hazirandan bugüne aynı karanlık anlayışın devam ettiğini belirterek, patlamanın arkasındaki güçlerin aydınlatılmadığını söyledi. Ceylan, ülkedeki gergin ve hukuksuz atmosferin 5 Haziran, Suruç, Ankara Katliamlarının faillerine uygulanan cezasızlık politikasının sonucu olduğunu ifade ederek, “5 Haziran Katliamı, Suruç Katliamı, Ankara Katliamı sadece tetikçilerin ve etrafındaki kişilerin yargılanması şeklinde devam etti. 5 Haziran patlamasının faili otelde kimlik kontrolünden geçiriliyor. Ertesi sabah da bombaları patlatıyor. Buna rağmen o olayın arkasındaki karanlık güçler aydınlatılmadı. O gün uygulanan cezasızlık politikası günümüzde işlenen suçlara da zemin hazırladı. Biz adalet, hukuk arayışından, toplumsal barış arayışından, Kürt sorununun barışçıl yöntemlerle çözümü arayışından, Türkiye’nin demokratikleşmesi arayışından geri adım atmadık, bunun için mücadelemizi vermeye devam edeceğiz, buna inancımız tamdır” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Tek bacağını kaybeden Aygürt: En azından kendime bakabileceğim bir iş istiyorum

SONRAKİ HABER

Boğaziçi Üniversitesine bu hafta sonu öğrencilerin girmesi yasaklandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa