Diyarbakırlılardan miting öncesi çağrı: Dilimize sahip çıkalım

Kürt Dil ve Kültür Ağının, Kürtçenin resmi ve eğitim dili olması talebiyle 21 Şubat Dünya Anadil Günü’nde başlattığı kampanya, Bölge kentlerinde gerçekleştirilen mitinglerle sürdürülüyor. Şırnak’ın Cizre ilçesinde başlayan mitingler, önceki gün Van’da kitlesel bir şekilde devam etti.

Kürt Dil ve Kültür Ağı’ndan Bawer Berşev, kampanya kapsamında şimdiye kadar yaklaşık 100 bin imzanın toplandığını, mitinglerde kampanyanın büyütüleceğini vurguladı. Mitinglerinin engellenmesinin aynı zamanda kampanyaya yönelik olduğunu söyleyen Berşev, engelleri aşarak hedeflerine ulaşacaklarını belirtti.

Yarın ise Diyarbakır’ın İstasyon Meydanı’nda miting düzenlenecek. Mezopotamya Ajansına (MA) konuşan Diyarbakırlılar, mitinge katılım çağrısı yaparak, “Dilimize sahip çıkalım” dedi.

"YASAKLAMA DİLE DARBEDİR"

İnsanların kendi kimlikleri için ana dillerinde eğitim alması gerektiğini söyleyen İdris Karademir, “Şimdi isimler Kürtçe oldu ama konuşma Türkçe oldu. Bu büyük bir sorun, kampanyayla birlikte bu sorunun çözüleceğine inanıyorum. Bu sebeple her ne kadar pandemi gerçekliği olsa da dilimiz için herkesin miting alanına gelmesi gerekir” diye seslendi.

Kürt halkının da tüm halklar gibi kendi ana dilinde eğitim hakkının olduğunu söyleyen Hakan Tuncer, “Biz Kürt halkıyız ve kendi dilimizi konuşmak istiyoruz ancak bizleri yok sayıyorlar. Kürtçenin yasaklanması dile darbedir” dedi.

"KENDİMİZİ İFADE ETMEKTE ZORLANIYORUZ"

Yurttaşlardan Aziz Yıldız, Kürtçenin İngilizce, Arapça ve diğer dillerden farksız olduğunu belirterek, Kürtçenin yasal statü kazanması gerektiğini vurguladı.

Yıldız, “Kürt dilinin yasak olması bizleri kötü etkiliyor ve bunun acısını da çekiyoruz. Ana dilimizin kullanım alanları dar bırakıldığından kendimizi ifade etmekte ve savunmakta sorun yaşıyoruz. Herkesin mitinge katılması gerekiyor” diye konuştu.

"HERKES ÇOCUKLARINI ANA DİLİNDE BÜYÜTMELİ"

Farklı dillerin farklı renkler olduğunu dile getiren Aysel Yalap, Kürtçenin diğer bütün diller gibi özgür bir şekilde kullanılması gerektiğini belirtti.

“Kürtçe resmi dil olmalı, insanlar önce kendi ana dillerini öğrenmeli” diyen Ronahi Nergiz, “Ben çocuklarımı kendi ana dilinde büyütüyorum, bu herkesin yapması gereken bir şeydir. Bu yüzden ana dilde eğitimi savunuyorum” ifadelerini kullandı.

Münir Alınak, “İnsanların dillerini öğrenmesi, buna ilişkin çalışmalar, kampanyalar yürütmesi iyi bir çalışmadır. Dilimizi kullanmadıkça artık insanlar kendilerini ifade edemeyecek duruma geldi. Biz dilimize, kendimize sahip çıkmalıyız. Dilimize, kendimize sahip çıkmazsak, kim sahip çıkar. Kendimiz, kendi ellerimizle, kendi emeğimizle kendimize sahip çıkmalıyız. Kürtçenin eğitim dili olması için çalışmasını sürdürmeliyiz, çocuklarımıza dilimizi öğretmeliyiz, bunu istemeliyiz, bunun çalışmasını da yürütmeliyiz” şeklinde konuştu.

ÖZTÜRK’TEN KÜRTÇE ÇAĞRISI: DİL YOK EDİLİRSE, TARİH DE YOK OLUR

Van’da mitinge katılan DTK Eş Başkanı Berdan Öztürk de yasak kararı ve polis engeline rağmen halkın diline sahip çıktığını söyledi.

Kürtçenin Kürtlerin kimliği olduğunu dile getiren Öztürk, bu nedenle ilk olarak Kürtçenin hedef alındığına dikkat çekti.

Öztürk, “Bir halkın dili asimilasyon politikalarıyla yok edilirse, o halkın kültürü de kimliği de tarihi de kalmayacaktır. Bu nedenle dilimize sahip çıkmalıyız. Kürtçe, Mezopotamya coğrafyasında zengin bir dildir. Yaşamın tüm alanlarında dilimizle kendimizi ifade etmeliyiz. Başarmak için ilk önce dilimize sahip çıkmalıyız” diye konuştu. (HABER MERKEZİ)