07 Haziran 2021 05:31

Tezatlar ülkesi

Neresini tutsan çürümüş, bir sallamada yere düşecek bir hükümet ve onun hesap bile vermeden gidişine razı bir muhalefet.

Sedat Peker görseli: YouTube kanalında yayımlanan videodan alıntı & Recep Tayyip Erdoğan fotoğrafı: DHA

Fatih Sürenkök
Fatih Sürenkök

Suyu çıkan hükümet ve onu sessiz sedasız seyreden bir muhalefet. Neresini tutsan çürümüş, bir sallamada yere düşecek bir hükümet ve onun hesap bile vermeden gidişine razı bir muhalefet. “Siyaset-mafya-derin devlet” üçlemine razı gelmiş, kanıksamış bir toplum ve geçmişi belli bir suç örgütü liderinin ağzına bakarak, AKP’nin ipliğinin pazara çıkacağına inanan bizler. Nereden nereye! Bizler, tek kurtuluşun devrim olduğuna inanan bizler! Ne oldu bize? Tezatlar ülkesinde, biz de mi yerimizi aldık?

Bir araştırmaya göre, Peker’in videolarını en fazla seyreden ve inanan kesim üniversite eğitimi almış kişiler. Bu kişiler aslında, AKP hükümetlerinin yaptıklarını, yapamadıklarını; geçilmedik köprülere, gidilmedik yollara, yatılmadık hastanelere, yolcusuz havaalanlarına verilen milyar dolarları bilenler. Acaba muhalefetten mi umudunu kestiler yoksa hukuktan mı? Yoksa bu insanlar, adları kadar; adil bir hukuk sisteminde yargılandığı takdirde, AKP’li siyasetçi ve yöneticilerin hak ettiği cezayı bulacaklarına emin olan kişiler mi?

Ben de dahil olmak üzere, bir 15 temmuz benzeri senaryoyu, şimdi Peker videoları ile takip ediyoruz ve soruyoruz. Acaba bu hafta kimi ve neyi ifşa edecek? Ben ve benim yaşdaşlarım, 12 Eylül döneminde aynı ya da yakın siyasi çizgide olduğum yoldaşlarım çok şaşırmıyoruz, Peker’in anlattığı bu gelişmelere. MİT’i de iyi biliriz, Perinçek’i de iyi biliriz, çek senet işine giren milliyetçi bozuntusu mafyayı da iyi biliriz. En çok da onların kendi aralarında işbirliklerini biliriz.

Başlığımıza dönelim. Tezatlara... Norveç başbakanı; kurallara uymayarak, 10 kişiden daha fazla kişiyle doğum günü kutlaması yaptığı için hakkında inceleme başlatılmıştı. Bizde ise binlerce kişinin katılımı ile parti kongreleri yapılmıştı. Bırakın incelemeyi, özür bile dilenmedi. Sırası gelmeden koronavirüs aşısı yaptıran İspanya Genelkurmay başkanı istifa etmişti. Bizde sayın cumhurbaşkanı bu hafta üçüncü aşıyı yaptırdığını müjdeledi. Biz sağlık çalışanları, toplumun henüz yüzde 17’si aşılanmışken, üçüncü aşıyı talep etmekten utanırken, üçüncü aşıların yapıldığını duyuyoruz.

Sağlık bakanına soruyorum;

  1. Siz de üçüncü dozu yaptırdınız mı?
  2. Üçüncü doz yapılan kaç kişi var ve bunların kaçı AKP’li?
  3. Bu kişilerin, şu anda virüsle karşı karşıya çalışan sağlık çalışanlarından ne farkı ya da nasıl bir riski var?

Bir sağlık çalışanı, bir hekim olarak buradan muhalefete, varsa yargıya sesleniyorum; bu konunun ivedilikle araştırılmasını istiyorum. Kim ve neden üçüncü aşıyı yaptırdı?

Bu hafta İzmir’de Atatürk Eğitim Araştırma hastanesinde SES İşyeri Temsilciliği eylem yaptı. Bilmiyorum duydunuz mu? Bayram tatili ile birleştirilen ve idari izin verilen sağlık çalışanlarının 2.5 günlük nöbet ücretlerinin ödenmemesini protesto ettiler. Düşünün nasıl bir ülkede yaşadığımızı! Peker’in videolarındaki dönen rakamları, beşli yandaş müteahhitlerin aldığı milyon dolarları... Herkes evinde dinlenirken, hastanelerde koronavirüsle iç içe nöbet tutan sağlık çalışanlarına üç kuruşu ve üçüncü dozu çok gören bir sağlık bakanı var. Hem de hekim. Bu hekim, yani sağlık bakanı; acaba 8 yaşındaki oğulları, sevgili Toprak’ı, koronavirüs nedeniyle kaybeden meslektaşları doktor anne, babayı hangi duygu ile aradı ya da aradı mı?

Artık bize bu tezatları yaşatan, AKP hükümetinden kurtulma zamanı gelip geçmedi mi? Hepimize düşen görev; kapitalizmin, faşizmin ve gericiliğin maşası bu hükümetten kurtulmak için gereken çabayı göstermek. Emekten, emekçiden, halktan yana bir iktidar için haydi göreve. Yoksa, çocuklarımıza sadece onurlu bir gelecek bırakacağız. Oysa onlar çok daha güzel bir dünyayı hak etmiyor mu? Sağlıkla kalın.

Reklam
YAZARIN DİĞER YAZILARI