Müzik aleti satıcılarından müzisyenlere destek: Müzik susmasın
İzmir'de müzisyenlere destek olmak amacıyla dükkanları önünde performans sergileyen müzik aleti satıcıları, eğlence sektörünün açılmasını talep etti.
Müzik aletleri satıcısından müzisyenlere destek | Fotoğraf: Evrensel
Dilek OMAKLILAR
Eda AKTAŞ
İzmir
İzmir'de müzik aletleri satıcıları, müzisyenlere destek amacıyla dükkanları önünde performans sergiledi. Pandemi döneminde getirilen kısıtlamalar nedeniyle müzisyenlerine yaşadığı sorunlara dikkat çeken müzik aleti satıcıları, saat uygulamasının 24.00'a çekilmesini istedi.
Eğlence sektörünün kapalı olmasıyla kendilerinin de etkilendiğini belirten müzik aleti satıcıları 1 Haziran'dan itibaren farkındalık yaratmak için "Müzik susmasın" adı altında eylemlere başladı. Her gün saat 12.30'da tüm müzik dükkanları önünde yapılan eylemlere ilişkin müzik aleti satıcıları ile konuştuk.
“FARKINDALIK YARATMAK İSTİYORUZ”
35 yıldır müzik aletleri satışı yapan Trigon Müzik’in ortaklarından Murat Atalık, 1 Haziran itibariyle etkinliğe başladıklarını söyleyerek, “Müzik Susmasın, diyerek bir proje oluşturduk. Farkındalık yaratmak ve ses getirmek için. Yıllardır müzisyenler bizden alışveriş yapıyor, onlar sayesinde ayaktayız. Vefa borcumuz için böyle bir desteğe başladık” dedi.
Her gün onlarca kişinin müzik aletlerini satmaya getirdiğini belirten Atalık, “Aksesuarlarını, telleri değiştiremedikleri için borç istiyorlar. Başlarda bunu çok hissetmemiştik, 3 ay sanki hobi amaçlıydı, evde kalanlar için zevkli oldu. Ama müzisyenler açısından ıstırap oldu. Şuan müzik camiası can çekişiyor” diye konuştu.
“DİĞER YERLER KADEMELİ AÇILIRKEN SANAT TARAFI NEDEN AÇILMASIN?”
Beklentilerinin özellikle saat uygulamasına ilişkin olduğunu ifade eden Atalık, “Biz de yerel olarak en azından saat uygulaması için bir şeyler yapılmasını istiyoruz. Müzisyen sahneye çıksın. Nasıl ki AVM’ler açıldı, pandemi şartlarına göre konser alanları ve özellikle açık alanlar da açılabilir. Bu işin maddi boyutu var bir de manevi sorunu var. Müzisyenler çöküntüye uğramış durumdalar. Müzisyenler, sahnede kendilerini bulurlar, ilaç gibidir ama o ilacını bir buçuk yıldır alamıyor. Müziğin başlamaması için bizce hiçbir neden yok. Diğer yerler kademeli açıldı, sanat tarafı neden açılmasın?” diye sordu.
“Müzik susmasın, bizim derdimiz bu” diyerek sözlerini sürdüren Atalık, sağlanan desteklerden birçok müzisyenin yararlanamadığını belirterek, “Destekler, müzisyenlerin sadece yüzde 30-40’ına ulaşıldı. Amacımız işte o sokakta dolaşanları, düğüncüsünden metroda çalanlara kadar iş yapmasını sağlamak” dedi.
“SAAT 22.00 UYGULAMASININ BİZE HİÇBİR FAYDASI YOK”
Stüdyo Turuncu Müzik firmasının sahibi Ali Özdoğan ise, pandemi döneminde şartlardan en çok etkilenenlerden biri olduğunu söyleyerek, “İşletmem hem sanat öğrencilerine eğitim vermek hem de müzisyenlere prova ve stüdyoyu açma amaçlı bir işletme. Aşağı yukarı 15 aydır kapalıyız. Sigorta giderlerimiz, kiralarımız, stopajlarımız hepsinin ödenmesi gerekiyor. Devletten bir kuruş almadan kendi işimizi çevirmeye çalışıyoruz. Ne kira desteği alabildik ne hibe desteği… Borçlarımız var, ciddi bir kira ödüyoruz, aylık giderlerimiz çok fazla. Bunu karşılayabilmek adına bir arabamı sattım” dedi.
Müzik camiasının oldukça geniş bir zincir olduğunu ifade eden Özdoğan, “İçimizde sadece müzisyenler, solistler yok, sesten ekipmana, jenaratörcüsünden garsonuna, valesine, masa süslemecisinden mekan sahiplerine kadar… Büyük bir kapasiteyle çalışıyoruz. Bu zincir birbirine bağlı. Müzisyenin çalışmayacağı yerde müzik grubu, organizatörler, stüdyolar çalışamayacak. Dolayısıyla eğlence sektörü, sahne sanatları sektörü için uygulanan 22.00 kısıtlamasının bize hiçbir faydası yok. En iyi şartlarda saat 24.00’a kadar bu hizmet verilmeli. Maddi destek vermesinler, bize yapabilecekleri en iyi şey en minimum şartlarda eğlence sektörünü 24.00’a kadar aktif tutmaları” diye konuştu.
“ASIL SAHİP ÇIKMASI GEREKEN DEVLET YETKİLİLERİDİR”
İntiharlara da değinen Özdoğan, “Bizi derinden üzen durumlar. Çocuğuna mama alamayan var. Artık borç alacak kaynak bulamayan çevremizde çok fazla insan var. Bizim müzisyenlerin en büyük sıkıntıları ellerinde ikinci bir bilezik olamayışı. Ayrıca sosyal güvencesiz çalışıyor olmaları. Enstrümanlar ha elinden alınmış ha mekanlar kapatılmış. Bunlara derneklerin, sivil toplum örgütlerinin katkısı önemli ama asıl sahip çıkması gereken devlet yetkilileridir” dedi.