09 Haziran 2021 00:44

Bölgede aşılama dipte, devlet kayıtsız

Bölge illerinde aşılama oranları ülke genelinin 4-5 kat gerisinde. Tabip odaları başkanları, “Ne yazık ki Sağlık Bakanlığı ve yerel otoriteler bunu dert etmiyor" eleştirisini yaptı.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Vural NASUHBEYOĞLU
İstanbul

Türkiye’de Kovid-19 aşılamasının yavaşlığının yanında iller ve bölgeler arasında da aşılama oranları açısından uçurum var. Trakya, Marmara ve Ege’de yüzde 15’lerin üzerinde olan ikinci doz aşılama oranı Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde hâlâ yüzde 4-5’lerde. İzmir’de ikinci doz aşılama oranı yüzde 20, Ankara’da yüzde 19,5 iken Urfa’da bu oran yüzde 4,5, Diyarbakır’da ise yüzde 6’larda.

RANDEVU SİSTEMİ OLUMSUZ ETKİLİYOR

Aşılama oranlardaki bu farklılığın nedenlerini konuştuğumuz Urfa Tabip Odası Başkanı Osman Yüksekyayla, bunun birçok nedeni olmasına rağmen en temel sorunun elde yeterli aşı olmamasına işaret ediyor. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde özellikle kırsal kesimde yaşayanların aşı randevu sistemi nedeniyle zorluklar yaşadığını anlatan Yüksekyayla “Köyünde aile sağlık merkezi (ASM) olmayanlar başka bir yere aşı olmak için gidip randevu nedeniyle aşı olamayınca ikinci kez gidemiyor” dedi.

"KAMPANYA ANA DİLDE DE YAPILMALIYDI"

Ayrıca Urfa’nın büyük çoğunluğunun Arap ve Kürtlerden oluştuğunu ama bu insanların ana dillerinde bir aşı kampanyası yürütülmemesinin de aşılama oranlarının düşük olmasında ciddi bir etkisi olduğunu dile getiren Yüksekyayla “Türkiye’de aşıyla ilgili baştan beri yaşanan belirsizlikler de insanlarda aşıya ilişkin tedirginliği artırdı” ifadelerini kullanarak aşılamada yerele özgü bir çalışma yürütülmediğine dikkati çekti.   Yüksekyayla, aşılama oranlarının yükselmesi için köylerde, kırsalda yaşayanların ayağına gidilmesini, il ve ilçe merkezlerinde Kürtçe, Arapça ve Zazaca kampanyalar yürütülmesi gerektiğini söyledi.

MEVSİMLİK İŞÇİLER GERÇEĞİ

Urfa’nın mevsimlik tarım işçilerinin en yoğun yaşadığı illerden bir olduğunu hatırlatarak mayıstan itibaren on binlerce tarım işçisinin çalışmak için ülke genelinde birçok ile gittiğini ve bunların aşılarının da ne olduğunun belirsiz olduğunu belirten Yüksekyayla “Şimdi bu insanlar tarlalarda çalışıyor. Yani Urfa’daki aşılama oranını önemseyip önlem almazsanız bu sadece Urfa’yı değil tüm ülkeyi olumsuz etkiler” uyarısında bulundu.

"YALAN YANLIŞ BİLGİLER ETKİLİ OLUYOR"

Mardin Tabip Odası Başkanı Volkan Binbaş, aşılama oranının tüm bölgede düşük olduğunu belirtiyor. Mardin’de aşılama oranının yüzde 4-5 arasında olduğu bilgisini veren Binbaş “Şu anda CoronaVac aşısı için ilk doz randevuları açılmıyor. BioNTech aşısı için de ‘Kronik hastalığı olanlarda yan etkisi var’ söylemleri nedeniyle aşı tedirginliği yaşanıyor. Bölgedeki eğitim düzeyi, aşı farkındalığı, sosyal etkenlerin yanı sıra yerel sağlık otoriterlerinin çabaları da zayıf” dedi. Yeterli düzeyde aşılama yapılmadan yaşanan açılma ve endişe verici varyantları da göz önünde bulundurursak ileride aşıyla önlenebilecek ölümlerle daha sık karşılaşabileceğimiz tehlikesine dikkati çeken Binbaş “Kitle aşılaması için sadece hastaneler ve ASM’lerde aşı yapılması yeterli olmaz. Toplumsal bağışıklığı sağlamak istiyorsak Avrupa ve ABD’de olduğu gibi kentin değişik noktalarına seyyar aşı noktaları kurabilmeliyiz. Hem randevu sorunu da çözülebilir. Ancak bunun içinde elde yeterli aşı olması gerekir” dedi. Bir diğer sorunun ise ne yazık ki bilimsel bilgiye güvensizlik olduğuna dikkat çeken Binbaş “Hastalarımızın konu komşudan duydukları aşıya ilişkin yalan yanlış bilgiler de oranların düşük olmasında etkili” ifadelerini kullandı. 

NEDENİ ÇOK, ÇÖZÜM İÇİN ADIM YOK

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Üyesi Dr. Halis Yerlikaya, Diyarbakır’da hekimlik yapıyor. Yerlikaya, aşılama oranlarının bölgede düşük olmasının pek çok nedeni olduğuna vurgu yapıyor. Aşılamanın ilk başta yaşlı nüfustan başladığını bölgede de yaşlı nüfusun az olduğu bilgisini veren Yerlikaya, Sağlık Bakanlığının aşı konusunda güven veren bir yönetim sergilemediğine dikkat çekerek “Bakan, Çin aşısıyla anlaştıklarında MRNA aşılarının yan etkilerinin olduğunu söyledi. Bugün bunun yansımalarına da şahit oluyoruz” dedi. Ayrıca salgınla mücadelede olduğu gibi aşılamada da toplum katılımının, meslek örgütlerinin sürece katılmadığını anlatan Yerlikaya “Bölgede halkın iradesiyle seçilmiş yerel yönetimlere kayyumlar ataması da bu süreçte onların etkisini ortadan kaldırdı” diye konuştu. Öte yandan aşılamada yoğun teknoloji kullanımının bölgeye olumsuz yansıdığına vurgu yapan Yerlikaya “İnternet ve akıllı telefonla randevu sistemi de bu süreci olumsuz etkiledi. Birçok insan bu imkanlardan mahrum olduğu için aşı randevusu alamadı. Bölge halkının ana diliyle hiçbir duyuru ve çağrının yapılmaması da büyük bir eksiklik oldu. Ayrıca salgın geçen yaz bölgeyi kasıp kavurdu. Çok sayıda insan kovid oldu. ‘Ben hastalığı geçirdim artık bana bir şey olmaz’ düşüncesi de bunlara eklenebilir” değerlendirmesinde bulundu.

ÖNCEKİ HABER

Avrupa Konseyi raporuna göre Türkiye nüfusunun yüzde 1'i cezaevinde

SONRAKİ HABER

Marmara Denizi'nde müsilaj temizliği başladı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa