09 Haziran 2021 01:00

Pandemide hazırlık öğrencisi olmak

Eğer aşıda patent olmasaydı ve aşı geliştirme maliyetini karşılayan şirketler ölmekte olan insanlardan para kazanmayı istemeselerdi, dünyanın birçok yerinde insanların salgında ölmesi engellenebilirdi

Görsel: Unplash

Paylaş

ODTÜ Hazırlık öğrencisi

Hazırlık senesini, öğrencinin hayatının, gençliğinin değerli bir veya birkaç senesini heba etmesine sebep olan üniversite sınavı gibi neden var olduğu anlamlandırılamayan bir zorluktan sonra üniversiteye atılan ilk adımda kendi bölümlerinde uzmanlaşmadan önce bütün bölümlerin hazırlıklarının karıldığı, bir kesişim noktası ve nispeten rahat olması gereken bir dönemi, pandemide evde geçirmek; insana evrendeki şansını sorgulatıyor. Ancak yine de bulunduğum yerden geriye dönüp baktığımda talihsizlikten ziyade ülke çapında daha iyi planlanmış uygulamalarla elde edilebilecekken öğrenciler düşünülmeden harcanmış daha kaliteli bir eğitim fırsatını görebiliyorum.

ODTÜ-pandemi-hazırlık üçlemesinde akademik olarak, ödev yüküyle öğrencinin yıldırılmasının büyük bir sıkıntı olduğunu ama yazma becerisine yönelik önceki eğitimime göre verimli bir başlangıç yapıldığını ve devamlı İngilizce konuşmalara maruz kalmanın da verimli bir şekilde sonuçlandığını belirtmeliyim. Sosyal açıdan bakıldığında online platformlar üzerinden yapılan etkinliklerden ikinci dönem haberim olana kadar öğrencilerin üniversite veya ülke dahilinde yaşanan sorunlardan bahsettiği ve bunları tartışmaya açtıkları bir ortam olmamıştı. Bir de süreçteki teknik sorunlardan bahsetmek gerekirse çoğu öğrencinin yaşadığı internet erişimi veya derslere katılım için gerekli cihazların yeterliliği gibi sorunları ben de yaşadım. Ancak ikinci dönem bu sorunları bir şekilde çözmeyi karşılayabilecek kadar şanslıydım. Her ne kadar sınava henüz girmeden yorum yapmak doğru gelmese de dönem sonundaki sınavda ölçülen beceriler açısından online eğitimin beni bu sınava hazırladığını söyleyebilirim.

AŞILAMA İLE YÜZ YÜZE EĞİTİME GEÇİLEBİLİRDİ

İlk dönem başında online eğitime mecburduk çünkü henüz aşı çalışmalarında net bir sonuç alınamamıştı. Ancak dönem sonunda geliştirilen aşıların hastalığı engellemedeki yeterliliği kesinleştiğinde ikinci dönemde yüz yüze eğitime devam etme imkanımız doğmuştu, eğer aşıda patent uygulaması olmasaydı. Aşılama daha hızlı ve etkili yapılabilirdi ve böylece belli kesimlerin salgında geçen her günle çığ gibi büyüyen ekonomik, sosyal veya sağlık sıkıntılarına ilk adımda bir çözüm sunulabilirdi. Eğer aşıda patent uygulaması olmasaydı ve aşı geliştirme maliyetini karşılayan şirketler ölmekte olan insanlardan para kazanmayı istemeselerdi, ülkemizde ve dünyanın birçok yerinde insanların salgında ölmesi veya sürünmesi engellenebilirdi.

İleriki dönem, eğitim hayatının devam etmesi için gerekli tüm önlemler alındığında, uygulanması gereken sağlık koşulları sağlandığında ve bu aşamada yer alacak her birey, umarım aşılandığında geleneksel eğitim yöntemlerimize döneceğimizi düşünüyorum.

ÖNCEKİ HABER

Bolu'da devrilen ağacın altında kalan orman işçisi yaşamını yitirdi

SONRAKİ HABER

HDP PM Üyesi Resul Sadak tahliye edildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa