09 Haziran 2021 06:15

Alınmayan önlemler kaygılarımızı arttırıyor

Salgının insanları baskı altında tutmak için gösterilen bir bahane olduğunu da kongrelere izin varken üniversite öğrencilerinin yürüyüşlerine çıkmayan izinlerden anlıyoruz.

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

İmran SİNAN

Eyüp

1 Haziran günü bütün ülke gözlerini ekrana dikti, uzun süredir olduğu gibi yine bir insanın geleceğimiz, sağlığımız hakkında verdiği kararları dinlemeye koyuldu. Biz de Eyüp Emek Gençliği olarak bu "yeni" kısıtlama kararlarının ardından arkadaşlarımıza ve çevremize önlemleri ne denli yeterli bulduklarını, yeni açıklanan kararları nasıl değerlendirdiklerini ve COVID-19'un ülkemizde gerileme sürecine girip girmediği sorularını sorduk. Sürecin başından itibaren virüsle baş başa bırakılan gençliğin düşüncelerini pek önemsemeyen iktidar, gençlere “Ne yapmalı?​” sorusunu yöneltmekten kaçınır durumdaydı. Bizce, sadece virüs konusunda değil, gençliğe yöneltilmesi gereken en önemli sorulardan birisi olan "Ne yapmalı?" ise anketimizin son sorusuydu.

1 Haziran öncesi alınan kararlar doğrultusunda hayatımızı düzenlemek zorunda kaldığımız virüs önlemlerini gençliğin büyük bir kısmı yeterli bulmuyor. Çünkü alınan bu önlemlerin göz boyama amaçlı olduğunu, önlem aldık demek için önlem alındığını, çalışan insanların iş saatlerinde herkesin sokakta olduğunu ve yasak saatlerinde insanların bu kurallara uymadan gezdiğini düşünüyorlar. Pandemi sürecinin başından beri sermaye sınıfının kararları doğrultusunda bir açılıp bir kapanmaları yaşayan gençler, bu kapanma sürecini de ekonomik kaygılar nedeniyle yaşadıklarının farkındalar ve düzgün tedbirler alınmadığı için vaka sayılarının tekrar yukarıya hareketlenmesinden endişeliler. Sürecin başından itibaren rakamlar konusunda minik hileler yapıldığını bilen insanlar artık yeni kararların ve de açıklanan rakamların güvenilirliğinin kalmadığını düşünüyor. Salgının insanları baskı altında tutmak için gösterilen bir bahane olduğunu da kongrelere izin varken üniversite öğrencilerinin yürüyüşlerine çıkmayan izinlerden anlıyoruz.

PEKİ NE YAPMALI?

Birçok ülkenin artık kapanma süreçlerini bitirdiğini, kısıtlamaların mantıklı kararlar doğrultusunda gevşetildiğini gören gençlik ,sürecin başından itibaren yapılması gereken şeyleri bugün de dile getiriyor: Tam kapanma, aşı ve maddi destek. Devletin, sermayenin çıkarları doğrultusunda değil halkın çıkarları doğrultusunda kararlar vermesini, dünyadaki her ülkenin eline geçen aşıların Türkiye'deki insanlar için de erişilebilir olmasını ve bu pandemi sürecinde zorda kalan okuyan, çalışan ve hayatını idame ettirmeye çalışan gençlere maddi destek verilmesini istiyor. Sadece gençlere değil ülkedeki her insana devletin koşulsuz şartsız yardım etmesini talep ediyor. Aşı seferberliğinin sadece televizyon programlarında konuşulan bir tartışma maddesi olmaktan çıkmasını ve bütün evlere aşının gelmesini talep ediyor.

ÖNCEKİ HABER

Avukat Sevimli: Musa Orhan şahsında üniforma korunuyor

SONRAKİ HABER

Okuyana destek de çalışana iş de yok

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa