09 Haziran 2021 23:06

Maltepe Belediyesinde sözleşme sonrası iş yükü üç katına çıktı

Maltepe Belediyesinde çalışan temizlik işçileri, 3 ay geçen grevin ardından süpürdükleri sokak sayısının 3 katına çıktığını, sözleşmede bahsedilen ücretleri ise alamadıklarını söylüyor.

Fotoğraf: Murat Uysal/Evrensel

Paylaş

Eren ERGİNE
Murat UYSAL
İstanbul

DİSK’e bağlı Genel-İş İstanbul Anadolu Yakası 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Maltepe Belediyesinde temizlik işçilerinin çay molası sohbetlerine misafir olduk. Üzerinden 3 ay geçen grevin ardından süpürdükleri sokak sayısının 3 katına çıktığını ifade eden işçiler, sözleşmede bahsedilen ücretleri ise alamadıklarını söylüyor. Süpürgeciler üyesi oldukları şube için, “Koltuk kavgasından başlarını kaldıramıyorlar ki işçinin sorunlarını düşünsünler” diyor.

İşçiler, Maltepe Belediyesi toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 23 Şubat’ta greve çıkmış. İşçiler grevdeyken Genel-İş Genel Merkezi işçilere ve örgütlü oldukları şubeye rağmen işçilerin daha önce reddettiği maddeleri içeren toplu iş sözleşmesine imza atmıştı.

BİRİNİN ARKASINDA BELEDİYE BİRİNİN ARKASINDA GENEL MERKEZ

Her gün Maltepe sokaklarını ellerinde süpürgeleriyle arşınlayan işçilerin sorunları grevden sonra katlanarak büyümüş. Ekonomik ve sosyal hakları için başlattıkları grev genel merkezin imzasıyla sonlandırılınca işçiler daha kötü çalışma koşullarına mahkum edilmiş. Bir süpürgeci, “Biz grev yaptık ama istediğimiz ücreti alamadık. Genel merkez geldi imzayı attı. Sonrasında bu genel merkez kimmiş neymiş görmedik. Bir kere gelip işçiyi görmediler, mahkum ettikleri sözleşme neymiş anlatmadılar. Grev zamanı hem CHP yöneticileri hem DİSK Genel Merkezi şubeye baskı yaptı. Şube bu baskılardan çekinerek grevin ikinci günü neredeyse istifa ediyordu” diye anlatıyor.

İmzalanan sözleşmeyi “Güzelce satıldık” diye ifade eden süpürgeci sonrasında yaşananlar için ise şunları söylüyor: “Şimdi şube yönetimi kendi içinde koltuk kavgasına tutuşmuş durumda. Şube başkanı ayrı telden, şube sekreteri ayrı telden çalıyor. İkisi de gidilmesi planlanan olağanüstü kongrede aday. İkisi de işçiyle görüşmeyi tercih etmiyor, aday olduklarını bile sonradan öğreniyoruz. Böyle tartışmaları gelip işçiye anlatmıyorlar. Zaten grevden sonra sendikacıları hiç görmedik desek yeridir. Telefonla delegeleri arıyorlar, yoklama çekiyorlar. Şube başkanı belediye yönetimini arkasına almış ‘Siz beni destekleyin ben ne gerekirse yaparım’ demiş. Şube yönetiminin bir bölümünün de çalışma şekillerine, tutumlarına bakıldığında genel merkezin destekleyeceğine dair bir algı oluşuyor bizde. Bu öyle mi değil mi göreceğiz.”

1 CADDE 19 SOKAKTAN 3 CADDE 60 KÜSUR SOKAĞA

“Sendika hepimizin” söylemlerini eleştiren bir başka süpürgeci, “Seçim tartışılıyor, adaylar belli olmuş, gelip işçiyle konuşan, bir açıklama yapan yok. Grevden sonra işçiler baskı altına alındı, biri gelip sizin durumunuz nedir diye sormuyor. Grevden önce 1 cadde 19 sokağı temizliyordum, şimdi 3 cadde 60 küsur sokak oldu, imkanı yok yetişmiyor. İşçi emekli oluyor, yeni işçi almıyorlar, süpürgeden sürekli başka yerlere işçi çekiyorlar. Normalde 3 kişinin süpürdüğü caddeyi şimdi tek kişi süpürüyor. Özel olarak temizlik biriminde çalışanlara bir baskı var. Belediye de temizlik işçilerinin gücünün farkında, buraya hamle yapıyor, sendika buna karşı hiçbir şey yapmıyor. Zaten baktığın zaman 2 tane grev oldu iki grevin de merkezi temizlik şantiyesiydi. Bu sendikanın eksikliğinden kaynaklanıyor. Demek ki sendika diğer birimlerde etkili olamamış, temizlikteki birlikteliği oralara taşıyamamış” diyor.

"KAZANILMIŞ HAKLAR DA GASBEDİLDİ"

İmzalanan sözleşmeyle hak kayıpları yaşadıklarını ifade eden işçi, “4 bin 700 liraya imza attık dediler çıkın bütün temizlik işçilerine sorun bir tanesi 4 bin 700 almış mı? Genel merkez imzaladığı sözleşmeyle ikramiyeleri ikiye böldü böyle olunca aylık aldığımız ücretler düştü. Grevden bu yana hep 4 bin 250 lira 4 bin 350 lira arasında aldık. Buna yediğimiz yemeğin, yolun parası da dahil. Grev yaparsın, iyi veya kötü bir şekilde sonuçlanır ondan sonra oturursun eksiklerini artılarını konuşursun. Bizde böyle bir şey olmadı, ne grevin sonucunu anlattılar ne neye imza attıklarını anlattılar. Kimse ne kazandığını ne kaybettiğini bilmiyor, daha kitapçık bile basamadılar. Bizim en çok üzerinde durduğumuz 40 saat olayını halledemediler. Sözleşmede tatil günü cumartesi-pazar diye belirtilmediği için hafta içi günler çıkıyoruz, normalde cumartesi-pazar izin günümüz olması gerekiyordu” dedi.

İŞÇİNİN İRADESİNİ ESAS ALAN BİR SENDİKA OLMALI

Öğle arasına yetiştiğimiz bir başka süpürgeciler grubu ise sabah konuştuğumuz işçilerle ortak sorunlardan şikayetçi: Grevden sonra artan baskı ve iş yükü, sözleşmeden doğan haklar ve ücret farklarının alınamaması ve görünmeyen şube yönetimi…

“Sokakların kirliliğinden belli oluyor sırtımıza yüklenen yeni işlere yetişemediğimiz” diyen işçi şöyle devam ediyor: “8 kişinin çalışması gereken yerde şu an 3 kişi çalışıyoruz. Eleman almıyorlar üstüne eleman çıkarıyorlar. Vatandaş da şikayet ediyor sokağın temiz olmadığını görünce, yetişemiyoruz ki... Bu işi 8 kişi yapıyorduk şimdi 3 kişiyle nasıl yetişsin? Grevden sonra temizlik işçilerinden intikam almak istiyorlar, başka açıklaması yok. Öyle yerler var ki yürüyerek bitiremeyeceğin yerlerin çöpünü temizle diyorlar.”

Yan masadan sohbete dahil olan bir diğer süpürgeci ise “Bunlar dediklerinin hiçbirini yerine getirmedi. Zam vereceklerdi, biz zam görmedik, üstüne çalıştığımız sokaklar arttı. 4 bin 700 dediler, kimse 4 bin 700 almadı. Her şey içinde 4 bin 200 alıyoruz. Bizim grevden Kadıköy etkilendi, Ataşehir etkilendi onlar zam aldılar bizim şube iş yapamadı biz bir şey alamadık” diye sitem ediyor. Grev sürecinde halkın düşman olarak gösterildiklerini söyleyen işçi, “Vatan haini olduk ya vatan haini, bizi öyle anlattılar millete. Pandemi sürecinde herkes yatarken biz çalıştık. Milletin çoluğu çocuğu var, yaşlı anası babası var, çöpten eve mikrop götürdük. Dünyanın en pis işini biz yapıyoruz. Şimdi gideceğiz bahçede iki tane kedi ölmüş 1000 lira verseler alır mısın kimse almaz, biz alıyoruz işte. İçinden kurtlar çıkmış bakanın midesi bulanır ama bizim işimiz bu, yapıyoruz ama karşılığını alamıyoruz” diyor. Şube yönetiminin grev sonrası tavrını eleştiren işçi “Bir kere sendika dediğin işçiye hitap edecek, işçinin iradesini esas alacak. Öyle genel merkezmiş belediye yönetimiymiş milletvekilleriymiş bunlara bakmayacak. Parayı işçiden alıyorsa işçinin dediğini yapacak. Onların dediğini yapacaklarsa zaten sendikalı olmanın bir anlamı yok ki...”

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

İZENERJİ işçisi zam teklifini olumlu karşılıyor

SONRAKİ HABER

Özel'den Erdoğan'a: Emniyet Genel Müdür Yardımcısı FETÖ’cüyse nasıl görevde tutulur?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa