12 Aralık 2012 15:02

TÜM ÜNİVERSİTE BİLEŞENLERİ KARŞI

Toplantıya, Hacettepe, Mimar Sinan, Ankara Üniversitesi ile ODTÜ Rektör Yardımcıları katıldı. Etkinlikte taslak eleştirilerinden ziyade, “ne yapılması” gerektiği tartışıldı. Taslakta yer alan “üniversite konseyleri”, “üniversitelerin ticarileştirilmesi”, “güvencesizliğin artması” gibi özelliklerin yer aldığı maddelere tümüyle karşı çıkıldı. Taslakta üniversitelere “özerklik” verildiğinin iddia edilmesine tüm üniversite yöneticilerinin karşı çıkması önemliydi. Rektör yardımcılarının tümü, taslak ile üniversitelerin daha da merkezileşmesine yol açacağında hemfikirdiler.

TASARIYA ‘TUBA AĞACI’ BENZETMESİ

Ankara Üniversitesi Aziz Köklü Salonu’nun ev sahipliği yaptığı toplantıda, üniversite yöneticilerinin sözlerine yer verildi. “Üniversitesi Yöneticileri Konuşuyor” başlıklı oturumu yöneten Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı Gökhan Atılgan, AKP Hükümetinin YÖK taslağını, ters durduğu rivayet edilen “Tuba ağacına” benzetti. Atılgan, etkinliği ise kamuoyuna açık ilk kapsamlı ve büyük etkinlik diyerek, “tarihi” olarak nitelendirdi.

‘TASLAK TÜMÜYLE HATALI’

Boğaziçi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Fikret Adaman, taslak ile AKP’nin “bir yanlışı başka bir yanlış ile düzeltmek eğiliminde” olduğunu belirtti. Taslağın kabul edilemez olduğunu dile getiren Adaman, “Bu taslak ile bizim görüşlerimiz asla uzlaşamaz çelişkiler içermektedir” dedi. Adaman, taslağın maddeleri üzerinde tartışmayı kabul etmediklerini ve taslağın tümüyle hatalı olduğunu belirtti.  
Mimar Sinan Üniversitesi Rektör Yardımcısı Meral Özbek de taslağa karşı olduklarını dile getirerek, taslakta yer alan “çeşitlilik” kavramının da her üniversite için uygun olmadığını belirtti. Özbek, taslağa yönelik eleştirilerin uzun zamandır dile getirildiğini, bundan sonra artık “ne yapmalı” tartışmalarının öne çıkması gerektiğini vurguladı.
ODTÜ Rektör Yardımcısı Nevzat Özgüven ise taslakta yer alan üniversite konseylerine karşı olduklarını söyledi. Özgüven, “bu anlayıştan tümüyle vazgeçilmeli” dedi.
Ankara Üniversitesi Rektör Yardımcısı Kasım Karakütük, eğitimin kamu hizmeti olduğuna vurgu yaparak eğitimin de ticarileşmesine karşı olduklarını, devletin öncelikli olarak sunması gereken bir hizmet olduğuna dikkat çekti.
(Ankara/EVRENSEL)


KARŞIYSANIZ, BU SORUŞTURMALAR NİYE?

DAHA sonra öğrenciler söz alarak, üniversitelerde yaratılan baskı ortamından bahsettiler. Öğrenciler yöneticilere, haklarında açılan soruşturmaları hatırlattılar. Özellikle Hacettepe ve Ankara Üniversitesi öğrencileri, kendilerine açılan çok sayıda soruşturmanın sebeplerini öğrenmek istediler. Ayağa kalkıp söz alan her öğrenci, üniversite yönetimi tarafından haklarına açılan soruşturmaları gösterdiler. Öğrenciler, “neden bize soruşturma açtınız?​”, “neden bizimle birlikte değilsiniz?​”, “ticarileştirmeye karşıysanız, neden Bologna sürecini destekliyorsunuz?​” sorularını sordu.
Öğretim elemanları da üniversite yönetimlerini eleştirdiler. Bir Ankara Üniversitesi öğrencisi ise hakkında açılan soruşturmayı göstererek, “Bu, YÖK yasa taslağına karşı afiş astığım için hakkımda açılan soruşturmadır. Samimi değilsiniz. Tutarlı olup olmadığınızı bir sonraki adımda göreceğiz” diyerek, elindeki soruşturmayı yırttı. Bu öğrenci, Hacettepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı’nın, salonun boş olmasına yaptığı eleştiriye de şu yanıtı verdi: “her sözünü söylemek isteyene soruşturma açar, sindirmeye çalışırsanız, bu salon da böyle boş kalır.”

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Yüksek voltajlı teşvik

Yüksek voltajlı teşvik

Erdoğan-Şimşek programıyla emekçilerin bir ayı daha gıdaya gelen yüksek zamlar ve eriyen ücretlerle geçti. Özelleştirmelerle ihya edilen sermaye gruplarına ise sadece bir ayda ‘üretmedikleri elektrik’ için 1 milyar lira teşvik verildi. Sanayi patronları da çalıştırdıkları her kadın işçi için devletten artık daha fazla teşvik alacak.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et