Ceri Gibbons: Türkiye’deki SiHA’ların kritik parçaları İngiltere’den
Silah ticareti karşıtı çalışmalar yapan Ceri Gibbons, SİHA'ların kritik parçalarının da İngiltere'den gittiğini ileri sürerek ülkenin Türkiye'nin en yakın silah tedarikçisi olmak istediğini söylüyor.
Bayraktar TB2 Runway | Fotoğraf: Bayhaluk/Wikimedia Commons (CC BY-SA 4.0)
Arif BEKTAŞ
Brighton
Birleşik Krallık hükümetlerinin, “baskıcı rejimler tarafından yönetilen ülkelere” silah satmaması için kampanyalar yürüten Ceri Gibbons, Türkiye’nin ürettiği SİHA’lara İngiltere’nin katkısını araştıran bir silah ticareti karşıtı aktivist.
Türkiye’de üretilen silahlı insansız hava araçlarının (SİHA) füze kilitleme sistemi gibi kritik parçalarının İngiltere’deki EDO MBM şirketinden sağlandığını ileri süren ve Birleşik Krallık’ın, Türkiye’nin en yakın Batılı silah tedarikçisi olma rolünü üstlendiğine dikkat çeken Gibbons, “Bu nedenle, demokratik sorunlar görmezden geliniyor ve politik olarak Türkiye üzerinde baskılar yapılmıyor” diyor.
Gibbons, bu konuda ülkesinin Uluslararası Ticaret Departmanı’yla yazışmalar da yapmış ve 19 Ağustos 2020’de kendisine ulaştırılan yanıtta 2014-2020 yılları arasında Türkiye’ye Hornet bomba rafı/füze fırlatma sistemi ihracatıyla ilgili EDO MBM şirketine, sonuncusu 2019’da olmak üzere 16 lisans verildiği belirtiliyor.
EDO MBM’den Baykar’a füze kilitleme sistemi satıldığı iddiası 2019 yılında İngiliz The Guardian tarafından gündeme getirildiğinde Baykar Teknik Müdürü Selçuk Bayraktar iddiayı yalanlamış ve “Mekanik kilit. Sizden almıyoruz, hiç almadık. Her koşulda çalışmadığı gibi çok pahalı. Çok daha gelişmişini, uygun maliyete kendimiz özgün tasarlayıp ürettik” demişti.
"ŞİRKETLERDEN BİRİ TEDARİĞİ DURDURDU"
Ceri Gibbons, yıllarca Silah Ticaretine Karşı Kampanya (CAAT) Grubunda çalışmalar yaptı. Suudi Arabistan’nın Yemen’de sivilleri hedef aldığının ortaya çıkmasının ardından CAAT, Birleşik Krallık hükümetini mahkemeye vermiş ve mahkemede Suudi’lerin İngiliz silahları ile sivilleri katlettiği ortaya çıkmıştı. Bunun üzerine Birleşik Krallık Suudi Arabistan’a silah ticaretini durdurmak zorunda kaldı.
Gibbons ile Türkiye’de hükümet desteğiyle Baykar Savunma tarafından üretilen ve bolca reklamı yapılan SİHA’ları (silahlı insansız hava aracı) konuştuk. “Brighton’da, L3 Harris adlı büyük Amerikan silah şirketinin bir yan kuruluşu olan EDO MBM Technology Ltd adında bir şirket var. EDO MBM, Bayraktar TB2 SİHA üreticisi Baykar’a füze kilitleri sağlıyor” diyen Ceri Gibbons, şöyle devam ediyor: “Bu mekanizmalar, dünyada uzmanlık bilgisine sahip birkaç şirket tarafından üretiliyor. Bu şirketlerden birisi de burada. Brighton’daki EDO. Bu mekanizma olmadan SİHA’dan bombayı fırlatamazsınız. Yani SİHA değil, bir gözetleme İHA’nız olur.”
Gibbons, “Şu ana kadar Dağlık Karabağ’da düşürülen bir insansız hava aracına dair kanıtlara bakılınca, Birleşik Krallık’ta iki şirketin parça sağladığını biliyoruz. Bunlardan biri EDO MBM, diğeri Andair Ltd idi. Ancak Andair, Bayraktar SİHA motorunun yakıt sistemi bileşenlerinin yapımını durdurdu” diyor ve ekliyor: “Baykar’a, yakıtı filtreleyen ve Bayraktar TB2 SİHA üzerindeki turbo motorun daha iyi çalışmasını sağlayan ‘gasolator’ (yakıt pompası) denilen bir parçayı tedarik ediyorlardı. Bunu 2020 yılında Karabağ’da bulunan fotografik kanıtlar sayesinde keşfettik. Dünyanın dört bir yanındaki, Kanada’daki, ABD’deki ve buradaki Ermeni diasporası topluluğu, farklı Batı ülkelerinden Türkiye’ye tedariki durdurmak için kampanya yürüttü. Bu tedarikçilerden biri Andair’di. Londra’daki Ermeni Büyükelçiliği ekim 2020’de Andair’e bir yazı yazarak, parçalarının bu insansız hava araçlarında Karabağ’daki insanları öldürmek için kullanıldığını bildirdi. Andair ile bizzat konuştum ve bana, o dönem bunun farkında olmadıklarını söylediler. Ve kendileri olayı araştırdıktan sonra, Baykar’a tedariki durdurdular. Andair, Türk SİHA endüstrisine tedariki kesen ilk İngiliz şirketi oldu.”
"SİLAH KONTROL YASASI İHLAL EDİLİYOR"
Ceri Gibbons, Bakan Wallace’ı da eleştiriyor:
“İngiliz Savunma Bakanı Ben Wallace, Türkiye’nin SİHA programının Libya ve Karabağ’daki etkinliğinden övgüyle bahsediyor. Bayraktar TB2 SİHA’ları hakkında, Türkiye ve Azerbaycan tarafından etkili bir şekilde kullanıldığını ve Birleşik Krallık’ın da ucuza mal edildiği için benzer SİHA’ları kopyalamak istediğini öne sürüyordu.”
Birleşik Krallık’ta Watchkeeper denen bir SİHA programı olduğunu belirterek, “Esasen şu anda geliştirilmekte olan ABD ve İsrail teknolojisinin bir karışımı. Ama bu çok pahalı ve Ben Wallace’ın Türkiye’yi övmesinin nedenlerinden biri, Türkiye’nin SİHA üretiminin İngiliz, Amerikan ve İsrail SİHA üretiminden çok daha ucuz olması. Ancak daha ucuz olmasının nedenlerinden biri, Türk hükümeti tarafından sübvanse edilmesi ve askeri kullanım için değil sivil kullanım için üretilmiş bileşenleri kullanmasıdır. Ve bu, birçok silah kontrol yasasının doğrudan ihlali.” diyor.
Gibbons, şöyle devam ediyor:
“Geçtiğimiz ay, Kanada hükümetinin, Türk SİHA endüstrisine bileşen tedarikini durdurmaya karar vermesinin sebeplerinden biri de budur.”
Ceri Gibbons’ın, “Bayraktar TB2’de kullanılan teknoloji Türkiye’ye mi ait yoksa o teknolojiyi de ithal ediyor mu?” sorusuna yanıtı da şöyle: “Her ikisi de. Görünüşe göre Türkiye’nin kendi silah endüstrisi var ve farklı sistemler için bileşen parçalarının mülkiyeti ve üretimi açısından giderek daha fazla kendi kendine yeterli olmaya çalışıyor. Ancak SİHA’lar söz konusu olduğunda, bunu yapmak için ihtiyaç duydukları her şeye erişimleri yok. Bayraktar tasarımı, gözetim amacıyla yıllar önce ABD tarafından tedarik edilen başka bir insansız hava aracının bir varyasyonu gibi görünüyor. Daha önceki ithal edilen parçaları ve teknolojileri kopyalamaya, yani aynısını üretmeye çalışıyorlar. Bu bir nevi çalmak anlamına geliyor. Yapabildikleri kadarıyla tasarım ve teknoloji çalmaya çalışıyorlar. Çalamazlarsa satın almak zorunda kalıyorlar.”
"DEMOKRATİK SORUNLAR GÖRMEZDEN GELİNİYOR"
Silah ticaretine karşı kampanya yürüten Gibbson, Birleşik Krallık ve Türkiye’nin, son yıllarda özellikle Türkiye ve ABD ile bağların gevşemesi ile daha çok yakınlaşan bir ilişkiye sahip olduğuna dikkat çekiyor.
Birleşik Krallık’ta silah ticareti süreçleri üzerinde demokratik gözetim sağlaması amaçlanan parlamento denetim komiteleri olduğunu belirten Gibbons, “Ancak dürüst olmak gerekirse hiçbir güçleri yoktur. Soruşturma yaparlar ve çoğu zaman cevaplanmayan sorular sorarlar. Ama hükümetin yaptıklarını durdurmak için fiili bir uygulama yetkileri yoktur. Yapabilecekleri tek şey, bir şeyi öğrendikten sonra o konuya dikkat çekmektir” diyor.
Birleşik Krallık’ın, Türkiye’nin en yakın Batılı silah tedarikçisi olma rolünü üstlendiğine vurgu yapan Ceri Gibbons, “Bu nedenle, demokratik sorunlar görmezden geliniyor ve politik olarak Türkiye üzerinde baskılar yapılmıyor.” diyor.
"KRİTİK PARÇALAR YERLİ DEĞİL"
Gibbons, GPS teknolojisine dair de şunları söylüyor: “Güdümlü füzeler için GPS teknolojisi gereklidir. GPS sistemi, L3 Harris gibi ABD şirketleri tarafından kontrol edilmektedir. Bu yüzden GPS’ye erişebilmek için Amerika’dan geçmeleri gerekiyor.”
Ceri Gibbons, bu tedarikçiler, şirketler ve destek veren ülkeler olmadığı taktirde, Türkiye tam anlamıyla “yerli ve milli” kendi insansız hava araçlarına sahip olabileceğine kuşku ile bakıyor:
“Mesele her bir bileşenin ne kadar kritik önemi olduğuyla ilgili. Ne kadar yerli olursa olsun, (Türkiye, Bayraktar SİHA’larının yüzde 93’ünün yerli olduğunu söyledi) yerli olmayan küçük bir parça var. Ama mesele şu ki, kritik sistem parçaları Batılı şirketlere bağlı. Parçanın küçük bir parça olduğuna bakmamak lazım. Ne kadar küçük olursa olsun, SİHA için hayati derecede önemlidir. O parça olmadan SİHA olmaktan çıkar.
İnsanlar, ‘Füze kilitleme nedir ki? Neden önemlidir? Bomba bile değildir’ diyorlar. Evet doğru. Bomba değil. Fakat o olmadan da o bombanın bir hükmü yok. Yani o bombayı hedefe kilitleyen ve bombanın fırlatılması için son derece önemdir.”