13 Haziran 2021 05:09
Son Güncellenme Tarihi: 13 Haziran 2021 11:55

Müsilaj Planı Koordinasyonu kuruldu: Marmara sermayeye feda ediliyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzasıyla Resmi gazetede yayımlanan genelge ile Marmara Denizi Eylem Planı Koordinasyon Kurulu kuruldu.

Fotoğraf: Şafak Taşoyar/DHA

Paylaş

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzasıyla Resmi gazetede yayımlanan genelge ile Marmara Denizi Eylem Planı Koordinasyon Kurulu kuruldu. Kurulda yer almayan Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Ahmet Dursun Kahraman, “Müsilaj sonuçtur. Çevre mühendisliğini dışarıda tutan bir yaklaşımla çözümün yaratılamayacağı açıktır. Marmara’da bu bakış açısı ile genelde diğer çevre sorunları gibi siyasi kararlara ve sermayeye feda edilmiştir” ifadelerini kullandı.

MARMARA EYLEM PLANI KOORDİNASYONU KURULDU

Marmara Denizi Eylem Planı Koordinasyon Kurulu’yla ilgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi Resmî Gazete’de yayımlandı.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla yayımlanan genelgede, “Marmara Denizi’nde iklim değişikliği etkisi ile birlikte artan sıcaklık, deniz suyundaki durağan ve azot-fosfor artışına bağlı olarak ortaya çıkan ve doğal yaşamı etkileyen afet niteliğinde bir müsilaj kirliliği görülmeye başlanmıştır” denildi.

6 Haziran’da duyrulan ‘Marmara Denizi Eylem Planı’na da atıf yapılan genelgeye göre, Koordinasyon Kurulu ayda en az bir defa toplanacak, davet üzerine ayrıca toplanabilecek, sekreterya hizmetleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından yürütülecek. Koordinasyon Kurulu, üye tam sayısının salt çoğunluğu ile toplanacak ve toplantıya katılan üye sayısının salt çoğunluğu ile karar alacak. Koordinasyon Kurulu tarafından alınan kararlar, ilgili kurum ve kuruluşlarca uygulanacak. Koordinasyon Kurulunca ihtiyaç duyulması halinde alt çalışma grupları oluşturulabilecek.

KURULDA YER ALAN KURUMLAR

Genelgeye göre Koordinasyon Kurulu içerisinde şunlar  yer alacak: Çevre ve Şehircilik, İçişleri, Sağlık, Sanayi ve Teknoloji, Tarım ve Orman, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlıklarının ilgili Bakan Yardımcıları, Milli Savunma Bakanlığı Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Seyir, Hidrografi ve Oşinografi Dairesi Başkanı, İstanbul, Kocaeli, Bursa, Balıkesir, Tekirdağ, Yalova, Çanakkale illerinin valileri, TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi ve Türkiye Bilimleri Akademisi Başkanları ile Orta Doğu Teknik Üniversitesi Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü ve İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Dekanı, Marmara Belediyeler Birilği Başkanı, İstanbul, Kocaeli, Bursa, Balıkesir, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanları ile Yalova ve Çanakkale İl Belediye Başkanları, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği , Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu Başkanları, Türkiye Çevre Ajansı Başkanı, İMEAK Deniz Ticaret Odası Başkanı, Türkiye Gemi İnşa Sanayicileri Birliği Başkanı, Marmara Denizi Eylem Planı uyarınca Marmara Belediyeler Birliği bünyesinde kurulacak olan Bilim ve Teknik Kurul Başkanı, Deniz Temiz Derneği (TURMEPA) ve Türkiye Çevre Koruma Vakfı (TÜÇEV) Yönetim Kurulu Başkanlarının katılımıyla oluşur."

Kurul içerisinde TMMOB’a bağlı Çevre Mühendisleri (ÇMO) odası yer almıyor.

"ÇMO YOK, SERMAYE GÜDÜMÜNDEKİ AJANS VAR"

Resmi Gazete’de yayımlanan karar sonrası gazetemize değerlendirmede bulunan ÇMO Genel Başkanı Ahmet Dursun Kahraman, hafta içinde yapılan müsilaj zirvesi ve sonucunda yayımlanan bildirgede ‘akademik’ ve ‘bilimsel’ yaklaşımlara öncelik verileceği yönünde vurgular olduğunu hatırlatarak, bu çözüm arayışının bildirgede iddia edilenin aksine ‘akademik’ ve ‘bilimsel’ olmadığın ı söyledi. Kahraman madde endişelerini ve aksaklıkları sıraladı:

  1. Bildirgede ve ilgili söylemlerde konunda bilim yolunda tüm ilgili kurum, kuruluş, ilgili tüm sivil toplum örgütleri, belediyeler ile birlikte değerlendirildiği dile getirilmiştir. Çevre teknolojisi ve çevre bilimlerinin ön planda olması gereken bu konuda, yasalarla görev ve sorumluluğu tanımlanmış, kamu kurumu niteliğinde olan başta Çevre Mühendisleri Odası’na ve TMMOB yapısı içindeki konu ile ilgili oldukları noktalarda diğer odaların çalışma dışında tutulmasını da ‘akademik’ ve ‘bilimsel’ unsurlardan uzak siyasi uygulamalardır. Odamız ve ilgili olabilecek diğer odaların yasalarla belirlenmiş görev ve sorumlulukları gasp edilmiştir; yine söylemler ve uygulamalar çelişmiştir.
  2. Bildirgede, aksak olan ‘Denizleri çalışmak ve zor problemlere çözüm sunmak için çok disiplinli yaklaşımlar gereksinimi’ ve ‘Deniz ve su biliminin bu süreçte temel bilim (fizik, kimya, biyoloji, matematik) desteği ve diğer iklim bilimleri (meteoroloji, klimatoloji, ekoloji, paleontoloji, vs.) ile amaç ve kapsam örtüşmesi artmıştır’ gibi ifadelerinden aksak bir Koordinasyon Kurulu çıkmıştır. Önemi ve değeri tartışılmaz olan temel bilimlerin ve fen bilimlerinin varlığının yanında temel sorun üzerinde mühendislik çözümleri üreten çevre teknoloji ve çevre bilimlerinin dolayısı ile çevre mühendisliğinin söylem ve uygulamada yer almıyor olması ‘akademik’ ve ‘bilimsel olma yerine politik seçimlerin öne çıktığını göstermektedir.
  3. Kurulun yapısı içinde işin mühendisliği yer bulamamışken; sermayenin ve yine sermaye güdümünün yoğun olduğu Çevre Ajansı’nın başrolü alması düşündürücüdür. Bu aksak yapılanma, eylem planlarının bilim ve doğa ekseninden saparak, rant eksenine kayması yönündeki endişeleri haklı çıkarmaktadır. En son Marmara için de çevrenin, kaynakların, bu konulardaki planlamaların, uygulamaların, denetimlerin kamu gücü ile toplum yararı üzerinden değil; sermayenin güdümünde rant ekseninde yürütüleceği ilan edilmiştir.
  4. Görülmektedir ki, ‘koruma’ adı altında ‘salyalı deniz suyunu tarımsal sulamada kullanma’ ve ‘Kanal İstanbul ile Marmara’yı kurtarma’ gibi bilimsellikten uzak çözümler ortaya konmuştur. Üstüne yapılan ‘bariyerler ile toplama, tanklara alarak ‘bertaraf’ noktasına gönderme’ açıklaması ise bertarafın bu konuda bir sözü olmayanların ellerde yürüyecektir.

ÇMO BAŞKANI DURSUN: BÖYLE ÇÖZÜLEMEZ!

Müsilajın sonuç olduğuna dikkat çeken Kahraman “Sorunun müsilaj değil de kirlilik olduğu gerçeğinden hareketle; çevre teknolojisi ve çevre bilimleri ele alınmadan, kısaca çevre mühendisliğini dışarıda tutan bir yaklaşımla çözümün yaratılamayacağı açıktır. Marmara Denizi Eylem Planı Koordinasyon Kurulu konulu genelge ise endişelerimizi arttırmıştır. Bu genelge ile bir kez daha ‘akademik’ ve ‘bilimsel’ olma yönündeki samimiyetsizliğe şahit olduk. Marmara’da bu bakış açısı ile genelde diğer çevre sorunları gibi siyasi kararlara ve sermayeye feda edilmiştir” ifadelerini kullandı. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Fişek Entitüsü çocuk işçi öykülerini bir kitapta topladı

SONRAKİ HABER

İstanbul'da IŞİD operasyonu: 14 kişi gözaltına alındı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa