"Bir kilo kıymayı 6 parçaya bölmek zorundayız"
İzmir’in Menemen ilçesinde bulunan TOKİ evlerinde yaşayan insanlarla TÜİK’in açıkladığı yüzde 16.59 enflasyon rakamlarını konuştuk.
Fotoğraf: Pixabay
Metin BİRAKÇE
Özlem ÇAL
İzmir
Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) mayıs ayına ilişkin açıkladığı yüzde 16.59 oranındaki enflasyon yurttaşa inandırıcı gelmiyor. Yüksek enflasyon, en temel ihtiyaçları bile alınamaz hale getirdi. İzmir’in Menemen ilçesinde bulunan TOKİ evlerinde yaşayan insanlarla TÜİK’in açıkladığı yüzde 16.59 enflasyon rakamlarını konuştuk.
Emekli Yusuf Arslan, TÜİK’in açıkladığı rakamların kendilerine gerçekçi gelmediğini belirterek, “TÜİK nereden alıyor bu oranları bize göstersinler. Biz de oradan yapalım alışverişi. Bir ekmek alıyoruz acaba bunu yarına da bırakabilir miyiz diye düşünüyoruz. Hayat şartları öyle kolay değil. Biz 86 bin lira maaş almıyoruz, asgari ücretin altında maaş alıyoruz” dedi.
Pazarda tüm ürünlerin pahalı olduğunu ifade eden Arslan, “Pazara git, börülce 25 lira. Kayısının kilosu 10 lira. Al da ye! Bu rakam hiç inandırıcı değil. İşsizlik diz boyu adamlara kalırsa biz büyüdük. Büyümeyi göremiyorum ben hiç. Adam emekli olmuş rahat etmesi lazım ama çalışacak iş arıyor, çünkü geçinemiyor. Düne kadar ben de çalışıyordum. Avrupalıya bakıyorsun geliyor senin hiç gitmediğin yerleri geziyor. Biz de markete giderken yanımıza poşet alıyoruz ki poşete 25 kuruş vermeyelim. Biz memlekete gitmek için bile ya kredi çekiyoruz ya da birinden borç alıyoruz” diye konuştu.
EMEKLİ, GEÇİNMEK İÇİN İNŞAATLARDA ÇALIŞIYOR
Ali Küçükkaya, emekli olduğunu ancak geçinemediği için inşaatlarda çalıştığını söyledi. “İstatistiklere güvenmek mümkün değil. Hiçbir veri kuralına uygun güvenilir olarak verilmiyor” diyen Küçükkaya, hissedilen rakamların daha fazla olduğunu dile getirdi.
Küçükkaya, “Bugün mesela köylüye git. Köylü Türk parasıyla satıyor ama aldığı malzemelerin hepsi dolara endeksli. Ne hayvancılık kaldı ne tarım kaldı. İşçiliğin bile hayrı yok. İşten çıkarma yasak ama Kod 29 mudur nedir öyle bir şey çıkardılar. Adamı eve gönderiyor. İşten de çıkarmıyor. Başka yere işe de giremiyor. Memleketin tutulacak hiçbir tarafı kalmadı” dedi.
Emekli maaşıyla geçinmeye çalıştıklarını anlatan Hatun Arslan ise, “Evde iki kişiyiz ama yine de geçinemiyoruz, sıkıntı yaşıyoruz. Kalabalık aile hiç geçinemez” dedi. “Her şey çok pahalı. 15 liranın altında bir şey bulmak zor. Sıvı yağ olmuş 80 lira. 5 litre almaya gücümüz yetmiyor. 2 litre alıyoruz. Pazara gidiyorum her şey çok pahalı. 1 kilo yerine yarım kilo alıyoruz artık. Et alamıyoruz, tavuk alamıyoruz. E bizim bunlara da ihtiyacımız var. 1 kilo kıyma alırsam altı parçaya bölüyorum” diyen Arslan markette ya da pazarda fiyatların her hafta yükselmesinden şikayetçi.
İŞSİZLİK VE GEÇİM DERDİ
Eşi ve kendisi işsiz olan Figen de “Eşim çalışmıyor şu an. İstanbul’dan iş için geldik buraya. Minibüs şoförüydü eşim, burada tır şoförü olarak işe başlayacak ama o da belli değil. 3 çocuk var. Onların okulu, gıdası… Geçim zor. Zaten SSK de yok. Hasta olsak tedavi olamıyoruz. Yaşamak çok zor. Geçen gün 200 lirayla pazara gittim. Domates, patates, pirinç derken bakıyorsun para bitmiş. Çocuğum erik istiyor, muz istiyor alamıyorum. Başımızdakiler pazara, markete gitmiyor mu? İnan ki yağ bile alamıyorum. Gel de geçin işte” diye konuştu.
MENEMEN’E BİLE İNEMİYORUM
Emekli Ahmet Demirci ise, “Benim cebime göre yüzde otuzları geçiyor enflasyon. 1 hafta içinde pazarda ve markette fiyatlar hep değişmiş. Bu hafta aldığımı gelecek hafta alamıyorum. Kuruşu hesaplıyorum. Aldığımız ücret nereye yetecek? Ben diyorum ki memlekete gidip gezeyim ama maalesef buradan Menemen’e inemiyorum. Hesap yapmaktan gece yatağımda bile dinlenemiyorum” dedi.
Demirci, “Maaşlara zam zamanı geldi ya o yüzden enflasyonu düşük gösteriyorlar. Aldığımız zam 1 ay sonra bitiyor. Petrole, elektriğe, suya, telefona zam, bize ne kalıyor. Maalesef zengin daha zengin oluyor, fakir daha da aşağıya gidiyor. Zenginler fakirlerin sırtından geçiniyor. Hakça paylaşım, insanca yaşamak istiyoruz. Birleşirsek bu hakkımızı alabiliriz” diye konuştu.
"ENFLASYONU YÜZDE 16 DEĞİL, YÜZDE 116 YAŞIYORUZ"
İşsiz olan Birsen Güntay da İŞKUR üzerinden girdiği 6 aylık sözleşmeli iş bittiği için iş arıyor. “Nisanda sözleşmem bitti” diyen Güntay şöyle devam etti: “Nisandan beri iş arıyorum. Biz enflasyonu yüzde 16 değil, yüzde 116 yaşıyoruz. Zaruri ihtiyaçlarımızı alıyoruz. Ekmeğimi alayım, yemeğimi alayım diye düşünüyor artık insanlar. Kıyafet falan epey bir lükse kaçıyor artık. Maaşlara 100-150 lira zam yapıyorlar. Aslında verdikleri şu meşhur zamlı maaşlarımızı vereceksin onlara 3 ay geçinmeye çalışsınlar bakalım.”
Hilmiye ise, “Bu sıfırlar atılmadan önce 50 lirayla 2 çeyrek 1 gram altın alınıyordu. Bugün çocuğa harçlık olarak veriyoruz. Bu hafta pazar biraz uygun geldi bana ama elektriğe, suya yetişemiyoruz artık. Her ay zam geliyor herhalde elektriğe. Düşünüyoruz acaba kettledan mı, kullanmıyoruz. Her şekilde katlanıyor, yüksek geliyor” diyerek yapılan zamlara tepki gösterdi.