15 Haziran 2021 08:55
Son Güncellenme Tarihi: 15 Haziran 2021 10:26

HDP'den Peker'in iddialarına dair Russell Mahkemesi benzeri komisyon kurma çağrısı

Partisinin Meclis grup toplantısında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Sedat Peker'in iddialarına dair Russell Mahkemesi benzeri bir komisyon kurma çağrısı yaptı.

Fotoğraf: Evrim Aydın/AA

Paylaş

Partisinin Meclis grup toplantısında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, 15-16 Haziran işçi direnişi için "Bu büyük işçi direnişinin bıraktığı kararlılık ve örgütlü mücadele mirası bugünün talancı, mafyatik, karanlık tablosunda Türkiye halklarına ve emekçilerine ışık saçmaya devam ediyor" dedi.

Sancar, Peker'in iddialarının araştırlması için Russell Mahkemesi* benzeri bir komisyon kurmayı önerdi. Sancar, "Demokrasi ve adalete inananlar büyük bir kurul oluşturalım, komisyon kuralım. Emek meslek örgütleri, hak örgütleri, yurttaş inisiyatifleri bir tür Russell Mahkemesi kuralım. İlla savcıları beklemek zorunda değiliz. Parlamentoda çoğunluğun sahibi iktidarın insafına bu işleri bırakacak değiliz. Bırakmamalıyız. Bizler ataştıralım, bizler peşine düşelim" çağrısında bulundu.

"HDK, HDP'NİN FİLİZLENDİĞİ TOPRAKTIR"

10 Haziran'da Halkların Demokratik Kongresi'nin (HDK) 11. Olağan Genel Kurulunu gerçekleştirdiklerini söyleyen Sancar, "HDK, HDP'nin yeşerip filizlendiği boy verdiği topraktır. Bizim için önemi çok büyüktür. Ortak demokratik mücadelenin inşa edilebileceği yer HDK'dir, bu zemini güçlendirmek için elimizden geleni yapacağız" dedi.

"15-16 HAZİRAN İŞÇİ DİRENİŞİ, BUGÜNÜN MAFYATİK, KARANLIK TABLOSUNDA IŞIK SAÇMAYA DEVAM EDİYOR"

15-16 Haziran işçi direnişinin 51. yıl dönümüne de değinen Sancar, "Bu büyük işçi direnişinin bıraktığı kararlılık ve örgütlü mücadele mirası bugünün talancı, mafyatik, karanlık tablosunda Türkiye halklarına ve emekçilerine ışık saçmaya devam ediyor. Bu mirasın sahibiyiz, sahipleniyoruz ve bu yol hepimizin ortak yoludur diyoruz" ifadelerini kullandı.

Sancar açıklamalarına şöyle devam etti:

"İTHAM EDİLENLER SUSUYORLAR"

"Ortaya saçılan ifşaatları görüyorsunuz. Sedat Peker isimli adına ne derseniz deyin şahıs anlatıyor da anlatıyor. İtham edilenler ne yapıyorlar, susuyorlar büyük çoğunlukla. Öyle bir denklem oluştu ki konuşanlar da bu ifşaatları doğruluyorlar. 'Her bir açıklama dönüşüyor' demiştim daha geçen grup konuşmasında da."

"KARŞIMIZDAKİ DENKLEM İFŞAAT, İKRAR, İTİRAF DENKLEMİDİR"

"Karşımızdaki denklem ifşaat, ikrar, itiraf denklemidir. Kimin nerede durduğunu ancak bu denklemden çözebiliriz. İfşaatlar sadece kuru iddialar değildir. Her birinin dış dünyada, geçmişte ve günümüzde isim ve olay olarak karşılığı vardır. Birileri ilk başta cevap yetiştirmek istedi, kendilerini aklamak adına konuşmaya çabaladılar. Ama yaptıkları her açıklama, kurdukları her cümle, kendilerinin suçlarını itiraf etmekten başka bir sonuç doğurmadı, başka bir anlama gelmedi."

"ŞİMDİ SUSUYORLAR, İTİRAFLAR KARŞISINDA SUSKUNLUK İKRARDIR"

"Şimdi susuyorlar. Şimdi susanların çevresinin giderek genişlediğini de görmeliyiz. En başta iktidar susuyor. Genel geçer cümleler kuruyorlar. İtiraflar karşısında suskunluk ikrardır. Yani bu iddiaları kabul ediyorlar. Sükut çoğu zaman ikrardandır. İktidar susuyorsa bu iddialar karşısında, en tepeden, yanındaki küçük ortaktan aşağıya doğru her kademede susuyorsa ikrar ediyor. Bu suçları kabul ediyor. Bunları üstleniyor."

"MUHALEFET SAFLARINDA DA BENZER BİR TUTUMU GÖRÜYORUZ"

"Bu suskunluk sadece iktidar çevresiyle sınırlı kalmıyor. Maalesef muhalefet saflarında da benzer bir tutumu görüyoruz. Olayları küçültmeye, iddiaları sıradanlaştırmaya çalışan yaklaşımlara tanık oluyoruz."

"HDP, BU SUSKUNLUK PAKTINI ASLA TANIMAYACAK"

"Belki de birilerinin aklından bir suskunluk paktı yaratmak geçiyor olabilir. Yani gelin hep birlikte susalım, bu dönemi böylece idare ederek geçirelim gibi bir niyet bir arayız varsa buradan uyarıyoruz: HDP susmayacak. Kim susarsa sussun, böyle bir sessizlik paktı mutabakatını kim birileriyle oluşturursa oluştursun, HDP hakikatleri söylemeye devam edecek, bu suskunluk paktını asla tanımayacak.

Ne diyor AKP Genel Başkanı, 'Bizim bu işlerle kaybedecek zamanımız yok'. Başkaları da buna aile içi mesele muamelesi yapmaya çalışıyor. İkisinin de çıktığı yer aşağı yukarı aynı. Bunun Türkiye'nin bugününe ve geleceğine, geçmişteki adalet ihtiyacına zararı büyük olur. Böyle bir niyet varsa bundan şimdiden vazgeçsinler. Böyle karanlık bir ortamda tek bir kişi bile hakikati haykırmaya devam ederse o ses çığ gibi büyür. İşte o haykırışı HDP yapacaktır ve çığ gibi büyütecektir."

"MAFYA VE SİYASET İÇ İÇELİĞİNİ ÖRGÜTLERKEN ZAMANINIZ VARDI"

"AKP Genel Başkanı diyor ki 'Bizim bu işlerle kaybedecek zamanımız yok'. Peki siyaset ve mafya iç içeliğini palazlandırırken, örgütlerken, birlikte iş yaparken maşallah bolca zamanınız vardı. Suçlar ortaya çıkmaya başladığında şimdi bunlarla kaybedecek zamanınız yok öyle mi? Yo, o kadar basit değil bu mesele.

"MÜCADELEMİZİN TEMEL HEDEFİ BU KAN-TALAN-YALAN DÜZENİNİ DEĞİŞTİRMEKTİR"

"Ortaya saçılanlar ve her gün yeni ikrar ve itiraflarla doğrulanan şeyler basit şeyler değil. İçlerinde ağır insanlık suçları, korkunç talan, korkunç soygun, halkın ekmeğini gasbetme var. O nedenle bizim buna ayıracak zamanımız çok ve zamanımızı buna ayıracağız. Mücadelemizin temel hedefi de zaten bu kan-talan-yalan düzenini değiştirmektir. Bununla uğraşmayan kimse bu kan-talan-yalan düzeninin bir vidasını bile sökemez. Biz bu makineyi çalışamaz hale getireceğiz."

"İKTİDAR ORTAKLIĞI BİR SUÇLULAR İTTİFAKINA DÖNÜŞMÜŞTÜR"

"Ortada büyük bir suç yapılanması var ve iktidar ortaklığı da bir suçlular ittifakına dönüşmüştür. Her konuda muhalefete, demokratik çevrelere hakaretler yağdıran iktidarın ortakları bu konuda susmayı tercih ediyorlar ya da bir cümleyle geçiştirme çabası içine giriyorlar. Bu suçluluğun itirafı olduğu kadar ayıptır da. Haydi diyelim mahkemeler elinizde, savcılar harekete geçmiyor sizin korkunuzdan, peki hiç utanma da mı kalmadı. Bu kadar mı yitirdiniz utanç duygusunu.

Bu iktidarın savaş açtığı temel şey halkın ekmeği, aşı, geleceği, barışı, özgürlüğü ve refahıdır. Bunu toplumun ahlakına, vicdanına saldırarak, hafızasını gasbetmeye çalışarak yapıyor. Ahlakı çökertirse, vicdanları köreltirse, hafızayı gasbederse hesap vermekten kurtulacağını biliyor. Biz de diyoruz ki hayır. Biz halkın işine aşına, ekmeğine barışına, özgürlüğüne ve demokratik gelecek umuduna sahip çıkacağız; ahlakına, vicdanına, hafızasına yönelen bu saldırılara karşı dimdik ve kararlılıkla duracağız."

"HEP BİRLİKTE RUSSELL MAHKEMESİ KURALIM"

"Öyle bir kirli ilişkiler düzeni kurmuşlar ki gazetecisi bile 10 milyon avrodan aşağısına iş yapmıyor. O televizyonlarda konuşanların, onları konuşturanların çok büyük çoğunluğu, lütfen başkaları üzerlerine alınmasınlar, bu kirli düzenden beslenenlerdir. Araştırılsın. Gelin Mecliste araştıralım. Olmadı bizler, demokrasi ve adalete inananlar büyük bir kurul oluşturalım, komisyon kuralım. Var dünyada örnekleri. Hep birlikte, emek meslek örgütleri, hak örgütleri, yurttaş inisiyatifleri bir tür Russell Mahkemesi kuralım. Var bunlar geçmişte. İlla savcıları beklemek zorunda değiliz. İlla parlamentoda çoğunluğun sahibi iktidarın insafına bu işleri bırakacak değiliz. Bırakmamalıyız. Bizler ataştıralım, bizler peşine düşelim. Adına ister Hakikat Komisyonu deyin, ister Vicdan Mahkemesi deyin. Ne derseniz deyin ama bu toplumda demokratlar, adalet isteyenler, böyle bir şeyi billikte yapabiliriz."

"BU DÜZENİ AYAKTA TUTAN ŞEY SUÇ ORTAKLIĞIDIR"

"Bunu başarırsak şimdi ortalıkta vatan millet hamasetiyle caka satanlar, her fırsatta HDP'ye ve demokratlara saldıranlar neler neler yapmışlar bizler ortaya çıkaracağız. Çıkardıkça da göreceksiniz, bugünü ve geleceği gasbetmek için korkunç bir suçlular düzeni kurulmuş. Bu düzeni ayakta tutan şey ne ideolojidir ne de siyasettir, bu düzeni ayakta tutan temel şey suç ortaklığıdır. İşte o suça ortak oldunuz mu savcı da peşinize düşmez, mahkemelerde de yargılanmazsınız."

"KOBANE DAVASINDA YARGILANANLARA MİNNETLERİMİZİ YOLLUYORUM"

"Buna karşı duranları susturmak bu düzenin devamı için en önemli şart. Onun için arkadaşlarımızı yargılıyorlar, onun için partimize kapatma davası açıyorlar. Kobane davası adı altında yürütülen sefalet yargılaması devam ediyor. Oradaki bütün arkadaşlara onurlu duruşları, inançlı yürüyüşleri için sadece selam yollamıyorum, minnetlerimizi yolluyorum. Sağ olun var olun bu mirası bu onurla taşıdığınız için. Bu kirli düzene aman vermediğiniz için. Bu kirli düzenin sahiplerinin tetikçilerinin tehditlerine boyun eğmediğiniz için, hakikati her şart altında savunduğunuz için."

"128 MİLYAR DOLAR GİBİ 128 MİLYAR SUÇUNUZUN DA PEŞİNDEYİZ"

"Suçlar çok fazla. Böyle bir komisyon bulsak 128 binleri bulur. İşledikleri suçlar ve bunlarla bağlantılı bütün diğer işler, 128 milyarı da bulur. 128 milyar doların hesabını soracağımız gibi bu 128 milyar suçunuzun da hesabının peşindeyiz, asla bu yoldan vazgeçmeyeceğiz."

*Russell Mahkemesi: Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi, İngiliz filozof Bertrand Russell'ın önderliğinde Vietnam'da Amerika Birleşik Devletleri tarafından işlenen savaş suçlarını araştırmak ve dünyaya duyurmak amacı ile kurulmuştur. Bu nedenle Russell Mahkemesi olarak anılır.

(HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Kırmızı bültenle aranan IŞİD'in "Türkiye sorumlusu" Kasım Güler yakalandı

SONRAKİ HABER

İzmir'de 15-16 Haziran açıklaması: İşçi sınıfının bir kez daha artık yeter deme günü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa