17 Haziran 2021 00:16

EMEP'ten Göç Konferansı: Ortak yaşam ve hak mücadelesine odaklanıyoruz

EMEP, 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü dolayısıyla Göç Konferansı düzenleyecek. Online yayımlanacak konferansta akademisyenler, hukukçular, gazeteciler ve sendikacılar sunumlar yapacak.

Fotoğraf: İnanç Yıldız/Evrensel

Paylaş

Hilmi MIYNAT
Denizli

Emek Partisi, 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü dolayısıyla Suriye savaşının 10. yılında göçün dünü, bugünü ve yarınını, gerçekleştireceği Göç Konferansında gündem edecek. Göç alanında çalışan akademisyenlerin, hukukçuların, gazetecilerin, sendikacıların ve Suriyeli mültecilerin yer alacağı konferansta göç meselesi ve çözüm önerileri konuşulacak.

“Suriye Göçünün 10’uncu Yılında, 10 Soruda Göç, Mülteciler ve Çözüm Önerileri” başlıklı bir broşür hazırlayan EMEP’in 20 Haziran Pazar günü 10.30-17.30 saatleri arası 3 oturum şeklinde gerçekleştireceği konferans, partinin sosyal medya hesaplarından ve Evrensel Web TV’den canlı yayımlanacak.

Emek Partisinin mülteci meselesine bakışını, çalışmalarını ve konferans programını EMEP Göç ve Mülteciler Bürosundan Aysel Ebru Ökten ile konuştuk.

‘MÜLTECİ HAKLARINI SAVUNMAK SINIF MÜCADELESİNİN PARÇASIDIR’

Emek Partisinin mültecilere yönelik yaptığı çalışmalardan söz eder misiniz?

Sömürüye karşı yerli-göçmen demeden işçilerin birliği, ortak mücadelesi ve kardeşliği için çalışmalar yürütüyoruz. Burjuva yönetim anlayışı hem mültecileri hem de yerleşik toplulukları mağdur ediyor. Patronlar her alanda yerli ve mülteci toplulukları rekabete sokup ucuz iş gücü elde etmeye çalışıyor. Şovenizm ve ırkçılık rekabetin kızıştırılması için gerici bir enstrümana dönüşüyor. EMEP, kapitalist/emperyalist ilişkiler ağında yerinden yurdundan edilmiş, katmerli sömürüye maruz kalan mültecilerin haklarını savunmayı işçi sınıfı mücadelesinin bir parçası görüyor.

Partimizin son kongresinde alınan karar gereği “Göç ve Mülteciler Bürosu” kuruldu. Önceki çalışmalara ek olarak son 6 aydır göç alanını çok yönlü takip ediyoruz. Fabrikalarda, sanayi havzaları ve emekçi semtlerinde dağıtılan çok dilli bildirilerimize olumlu dönüşler aldık. Türkçe ve Arapça aydınlatma çalışmalarımız sosyal medyada da devam ediyor. Özellikle Suriyeli işçiler hazırladığımız materyalleri sosyal medya gruplarında yaygın paylaşıyorlar. Elbette partimizin çalışmaları sadece mültecilere yönelik değil. Başta işçi sınıfı olmak üzere Türkiye halkına da ortak mücadele için çağrılar yapıyoruz. “Suriye Göçünün 10’uncu Yılında, 10 Soruda Göç, Mülteciler ve Çözüm Önerileri” başlıklı bir broşür hazırladık. Parti örgütlerimiz Türkiye’nin hemen her ilinde şimdi bu broşürleri dağıtıyor.

‘AMACIMIZ EMEKÇİLER ARASINDAKİ DUVARLARI YIKMAK’

Broşürün içeriğinden bahseder misiniz?

Broşür çıkarmamızın nedeni, sayıları milyonları bulan ve 10 yıldır birlikte yaşadığımız “Geçici koruma altındaki Suriyeliler” ile Türkiyeli işçi ve emekçiler arasındaki duvarları yıkmak. Egemen medya ve burjuva siyasetin ayrımcı, şoven, kimi zaman da ırkçı söylemleri nefret cinayetlerine kadar uzanan bir şiddet doğurdu. Toplumda endişe ve nefret emareleri gözleniyor. Oysa Türkiye halkının düşmanı Suriyeli mülteciler değil; bizleri yoksul bırakan, sömüren, birbirimizle rekabet ettiren kapitalist sistem. Broşür de bunu anlatıyor zaten. “10 soru” derken; eğitim, sağlık, çalışma hayatı, hukuk ve daha bir dizi yanlış bilinen soruları doğru cevaplarıyla birlikte sunuyoruz.

‘ORTAK YAŞAM VE HAK MÜCADELESİNE ODAKLANACAĞIZ’

Konferans hakkında kısaca bilgi verir misiniz?

Türkiye’nin toplam nüfusunu mülteci ve göçmenlerle birlikte 90 milyon olarak düşünmek lazım. Siyasal örgütlenme, sendikalaşma, demokratikleşme, kültürel yaşam, eğitim ve sağlık hakları, çocukların geleceği, kamu hayatının örgütlenmesi, Anayasa vs. aklınıza her ne gelirse bunu mülteci nüfus ile birlikte düşünmek gerekiyor. Bu alana yıllarını vermiş akademisyen, araştırmacı, hukukçuların birikiminden yararlanmak istiyoruz. “Göç Konferansı” böylesi bir kapıyı aralamak için. Önceki yıllarda da kimi konferanslar düzenlendi. Fakat bu kez mültecilerin de katıldığı ortak yaşam ve ortak hak mücadelesi tartışmalarına odaklanacağız. EMEP’in konferansını özgün kılan yan da bu zaten. Konferansımız, EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz’in açılış konuşması ile başlayacak. Herkesi bu konferansı takip etmeye çağırıyoruz.

‘SINIRSIZ, SINIFSIZ, SÖMÜRÜSÜZ BİR DÜNYA’

Mültecilere dair iktidardan muhalefete, Birleşmiş Milletler ve birçok kesim açıklamalar yapıyor. Tüm bunların dışında EMEP farklı olarak ne söylüyor?

Emek Partisi, bugünkü iktidardan, burjuva muhalefetten ve mültecileri bir “güvenlik sorunu” olarak gören AB’den farklı çok şey söylüyor. Başta mülteci haklarının ilga edilmesine karşıyız. Bunu yüksek sesle dile getiriyoruz. AB ile imzalanan “Geri Kabul Antlaşması”nı çöpe atacağız. Mülteciler, hakları yok sayılarak “ümmet kardeşi” diye kandırılamaz. Kardeşliğin esası laftan değil haklardan geçer. Bu nedenle sınıf mücadelesi ve sınıf kardeşliğini savunuyoruz. Sınırsız, sınıfsız, sömürüsüz bir dünya tahayyülü olan bir siyasal anlayışa sahibiz. Bu yüzden mültecilerle bağ kurmak konusunda ön yargılardan uzağız. Şovenizmin, ırkçılığın, mülteci düşmanlığının karşısındayız.

Ayrıca göçmen ve mülteci işçiler ‘acınacak’ topluluklar olarak görülmemeli. Onlar, Türkiye işçi sınıfının bir parçası haline dönüşerek değiştirici bir dinamik haline geliyorlar. Sendikaların da mültecilere yönelik mesafeli yaklaşımlarını bu çerçevede değiştirmesi gerekiyor.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

EMEP: Ne Biden ne Putin’le yapılan pazarlıkların halka bir faydası vardır

SONRAKİ HABER

Adana'da sulama kanalında akıntıya kapılan 2 gençten 1'i yaşamını yitirdi 

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa