19 Haziran’da "İstanbul Sözleşmesi’nden Vazgeçmiyoruz" diyeceğiz
İstanbul Sözleşmesi’nden Vazgeçmiyoruz Mitingi Hazırlık Grubundan Özgül Kapdan, mitingin hazırlık sürecini, mitinge katılımın önemini Evrensel’e anlattı.
Fotoğraf: Evrensel
Elif TURGUT
İstanbul
20 Mart’ta gece yarısı Cumhurbaşkanı kararıyla Resmi Gazete’de yayımlanan İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı sonrasında kadınlar “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” diyerek sokaklara dökülmüştü. Bir gecede alınan kararlarla daha pek çok hakkın da tehlikede olduğuna işaret eden bu karara kadınların tepkisi hâlâ sürüyor. 15 Mayıs’ta Eşitlik İçin Kadın Platformunun çağrısıyla yapılan ve onlarca kadın ve LGBTİ örgütü, emek ve meslek örgütlerinden, siyasi partilerden, sivil toplum kuruluşlarından, inisiyatif ve platformlardan kadının katıldığı ortak toplantıda alınan kararla 19 Haziran Cumartesi günü İstanbul Maltepe’de “İstanbul Sözleşmesi’nden Vazgeçmiyoruz” mitingi gerçekleşecek. İstanbul Sözleşmesi’nden Vazgeçmiyoruz Mitingi Hazırlık Grubundan Özgül Kapdan, mitingin hazırlık sürecini, mitinge katılımın önemini Evrensel’e anlattı.
İstanbul Sözleşmesi’nden çıkma niyetinin ilk olarak geçtiğimiz sene haziran ayında Numan Kurtulmuş tarafından dillendirildiğini hatırlatan Kapdan, bu süreçte yapılan çalışmalarla kamuoyunun da İstanbul Sözleşmesi’yle sahip olunan haklardan daha çok haberdar olduğunu ve bunun kamuoyu araştırmalarına dahi yansıdığını şu sözlerle aktardı: “İstanbul Sözleşmesi’nin bilinirliğine ilişkin iki tane araştırma yapılmıştı; 2020 haziran ayında yapılan araştırma sonrasında ekimde yapılan araştırma arasında büyük farklılık ortaya çıktı. Kamuoyu desteğinin büyük oranda arttığı bu araştırmalarla da görülüyor.”
20 Mart gece yarısı Cumhurbaşkanı imzasıyla açıklanan İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı sonrasında kadın hareketinin hızlı bir refleksle harekete geçtiğini anlatan Kapdan, ortak bir ses çıkarmak ve mücadele kararlılığını ortaya koymak, Sözleşme’nin imzalandığı İstanbul’da birlikte bir miting gerçekleştirmek için çalışmalara başladıklarını ifade etti. Mitingin çok farklı kesimlerden kadın ve LGBTİ’leri bir araya getireceğini aktaran Kapdan, pandemi koşulları nedeniyle İstanbul’da olamayacakların da “İstanbul Sözleşmesi’nden Vazgeçmiyoruz” sözünü her yerde yaygınlaştıracağını vurguladı, tüm kadın ve LGBTİ’leri mitinge güç vermeye çağırdı.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ: CİNSİYET TEMELLİ ŞİDDETE KARŞI BİR YOL HARİTASI
İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının 1 Temmuz’da yürürlüğe girmesinin toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin önlenmesi talebinin ortadan kalkacağı anlamına gelmediğini, İstanbul Sözleşmesi’nin öngördüğü cinsiyet eşitliğini sağlayarak, kapsayıcı şiddeti önleme politikaları geliştirme konusunda çizdiği yolun bu haklardan yararlanması gerekenler için geçerli olmaya devam edeceğini vurguladı: “Sözleşme’nin iptali kadınlar açısından bir şeyi değiştirmiyor çünkü o Sözleşme gerçek ihtiyaçlar ve gerçek haklar üzerine kurulmuş bir sözleşme. Cinsiyet temelli şiddete karşı hakları garantileyen bir yol haritası. ‘Ben istemiyorum bu sözleşmeyi, kaldırıyorum’ dediğinizde bu hakları ortadan kaldıramazsınız. Bu bir gerçek. ‘Ben görmüyorum’ demekle bir gerçek saklanamaz. 1 Temmuz’da İstanbul Sözleşmesi yürürlükten kalkacak ama İstanbul Sözleşmesi’nin önerdiği hükümler bu haktan yararlanması gerekenler tarafından talep edilmeye devam edilecek. Haklar kağıt üzerinde var olmadıkları gibi, kağıt üzerinde yok olmazlar. Bir yıldan beridir hem sosyal medyada hem de pandemiye karşın meydanlarda kadınlar bu gerçeği tüm dünyaya gösterdi. 19 Haziran’da hep birlikte bir kez daha gösterecekler.”
19 Haziran’da İstanbul Maltepe’de gerçekleşecek İstanbul Sözleşmesi’nden Vazgeçmiyoruz Mitingine katılımın önemini “Bütün kadın ve LGBT+’ler kendi geleceklerine ilişkin kendi kararlılıklarını göstermek zorundalar” sözleriyle ifade eden Kapdan, içinde bulunduğumuz dönemde sadece Türkiye’de değil pek çok başka ülkede de örgütlü bir kadın düşmanlığıyla karşı karşıya olunduğuna dikkat çekti ve ekledi: “Kadınlar ve LGBTİ+’ler olarak alanlarda, her türlü mecrada haklarımızdan vazgeçmeyeceğimizi, her şekilde ve çoğunluklar halinde ifade etmek durumundayız.”
SIRADA ÇOCUK İSTİSMARINA AF, NAFAKA GASBI VE ARABULUCULUK VAR
İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı dışında gündemde tutulan ve her an Meclis gündemine getirilecek olan başka haklara yönelik saldırılara da dikkat çeken Özgül Kapdan, yine bir gece yarısı alınan kararla çocuk istismarcılarının affedildiği ya da nafaka hakkının sınırlandığı bir güne uyanabileceğimiz uyarısında bulundu: “Uzun süredir devam eden çocuk istismarcılarına af tasarısı diye bilinen TCK 103’le ilgili değişiklik önergesi 2016’dan beri ısıtılıp ısıtılıp her fırsatta Meclise geliyor, gündeme alınmaya çalışılıyor. Evlilik yaşını düşürmek gibi bir niyet var. İstanbul Sözleşmesi kadar önemli olan bu noktaya kulak kabartmamız lazım. Nafaka hakkının kısıtlanması, boşanmayı önleme mantığıyla birlikte dile getiriliyor. Zaten kadınlar boşanmak konusunda çok zor adım atabiliyorlar, evdeki şiddete mahkumiyetleri devam ediyor. Arabuluculukla birlikte, ‘Barış, otur, itaat et, iyi yemek pişir, kocana iyi bak’ gibi tavsiyelerle zaten hayatları zorlaştırılan kadınların çözüm aramaları zorlaştırılıyor. Kadına yönelik şiddetle ilgili suçlarda arabuluculuk yönteminin uygulanmaması için Türkiye kadın hareketi çok ciddi bir çaba sarf etti. İstanbul Sözleşmesi’nin yasakladığı konulardan biriydi bu. Dikkatlerimizi buralara da çevirmemiz gerekiyor. Ortak bir ses çıkarmamız, bu sesi güçlendirmemiz bu nedenle de çok önemli.”