Rahim ağzı kanserini önleyen HPV aşısı ücretsiz olmalı
Binlerce insanın hayatını kurtarabilecek olan HPV aşısı, Türkiye’de ulusal aşı programında değil. Sadece parası olanların ulaşabildiği aşının Türkiye'de de ücretsiz olması talep ediliyor.
Fotoğraf: Gustavo Fring/Pexels
Duygu AYBER GÜLTEKİN
İstanbul
Dünyada her yıl binlerce kadın rahim ağzı kanserinden (serviks) dolayı yaşamını yitiriyor. Human papilloma virus (HPV) aşısı, hastalığı büyük oranda önleyebiliyor. Ancak binlerce insanın hayatını kurtarabilecek bu aşı Türkiye’de ulusal aşı programında değil. Aşının bir dozu 700 lira civarında. Üç doz yapılması gereken aşının toplam maliyeti ise 2 bin lirayı geçiyor. Yani aşıya sadece parası olanlar ulaşabiliyor. Peki, Türkiye neden HPV aşısını ulusal aşılama programına almıyor?
HPV aşısının ücretsiz olması için Mecliste kanun teklifi sunan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit’e göre nedeni basit: Devletin önceliği halk sağlığı değil! İktidarın halkın sağlığını, koruyucu sağlık hizmetlerini önceleyen bir bakış açısı olmadığı için tedavi edici hizmetlere yöneldiğini belirten Koçyiğit, “HPV aşısını yapıp kadınları kanserden korumak yerine, çok daha büyük maliyetle kanser ilaçlarını alıp tedavi etmeye çalışıyor. İşin içinde böyle trajikomik bir mesele var” dedi.
Maliyeti yüksek olduğu gerekçesiyle aşılama programına alınmamasının ileride sorunlara yol açabileceği konusunda uyaran Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Ömer Ulugergerli, “Umarım HPV aşısının ücretsiz olması toplumsal bir talep haline gelir ve devletler de buna yanıtsız kalmaz” dedi.
ÖMÜR BOYU KORUYUCULUK SAĞLAYABİLİR
HPV hakkında bilgi veren Ulugergerli, virüsün 100’den fazla türünün bulunduğunu, insanların yüzde 98’inin hayatı boyunca bir kere de olsa bu virüsle karşılaştığını söyledi. Çocukken elimizde çıkan siğillerin de HPV virüsünün bir türevi olduğunu belirten Ulugergerli, şu bilgileri verdi:
“Her HPV bulaşında rahim ağzı kanseri olacak diye bir şey yok. Rahim ağzı kanser türüne sebep olan HPV türlerinden yüksek onkojenik yaklaşık 15-20 tür mevcut. Bunların en sık görülen türlerine karşı çeşitli aşılar geliştirildi. Türkiye’de en sık onkojenik türlere etki eden 4’lü ve 2’li olan HPV aşısı mevcut. ABD’de bunun 9’lu olan formu da çıkmış durumda, ancak henüz Türkiye’ye gelmedi. En sık kansere sebep olabilen 4 türe karşı Gardasil isminde bir aşı var. En yüksek onkojenik 2 türe karşı olan Cervarix isminde başka bir tür aşı mevcut. Güncel yayınlar bu aşıların özellikle 30 yaş altı kadınlarda ömür boyu koruyuculuk sağlayabileceğini söylüyor.”
ÜCRETSİZ AŞILAMA KORUYUCU HEKİMLİK AÇISINDAN ÖNEMLİ
HPV aşısının özellikle cinsel ilişkiye hiç girmemiş olan kadınlarda çocukluktan itibaren yapılması önerilen bir aşı olduğunu kaydeden Ulugergerli, cinsel aktif olacak yaşa gelene kadar kadınların ücretsiz aşılanmasının koruyucu hekimlik açısından çok önemli olduğunu vurguladı. Ulugergerli, “Aktif cinsel hayatı olan kadınlarda daha önceden bulaş olmuş olsa bile aşı sonrası HPV türlerine karşı bağışıklığın artabileceğini söyleyen yayınlar var. O yüzden tüm kadınlara aşının yapılmasını öneriyoruz” dedi.
İthal edildiği için aşı maliyetinin yüksek olduğunu belirten Ulugergerli, “Bir dozu 700 TL civarında. Etkin bağışıklık için 0-2-6’ıncı aylarda olmak üzere aşının 3 doz yapılması gerekiyor. Yani bir kadının ortalama olarak tam kür sağlayacak 3 doz aşıyı yaptırması yaklaşık 2 bin lira. Devletin geri adım atmasındaki en önemli sebebin ekonomik nedenlerle alakalı olduğunu düşünüyorum. Her şeyde olduğu gibi bu tedavinin ilaç tedariği sürecinde de sıkıntı yaşıyoruz” dedi.
Koruyucu sağlık hizmetinin önemine vurgu yapan Ulugergerli, “Koruyucu hekimliğin yaygınlaşması devlet politikası olması gerekir. Biz şu an insanların hasta olmasını engellemek yerine nasıl tedavi edebileceğimiz üzerine çalışmalar yapıyoruz. Devletler de sağlık çalışanlarını buna göre yetiştiriyor. Bu yüzden koruyucu hekimliğin yaygınlaşması için halk sağlığı birimlerinin çok daha aktif çalışan birimler olması gerekiyor” diye konuştu.
DEVLET UCUZ OLAN SMEAR TETKİKİNİ TERCİH EDİYOR
Cinsel aktif her kadına düzenli aralıklarla smear tetkiki (rahim ağzı kanser tarama tetkiki) yaptıklarını söyleyen Ulugergerli, olası bir hücre değişimi buldukları zaman bu hücre değişimini takip ve tedavi için çeşitli protokoller uyguladıklarını anlattı. Rahim ağzı kanserinin görece yavaş ilerleyen, tespiti kolay, erken tanıda tedavi şansı yüksek olan bir kanser türü olduğu bilgisini veren Ulugergerli, “Smear ucuz bir tetkik, aşı ise çok pahalı. İnsan iş gücü ucuz bir ülkeyiz, smear yapacak sağlık çalışanına sahibiz ancak aşıyı üretebilecek bir AR-GE’ye sahip değiliz” dedi. Maliyeti yüksek olduğu gerekçesiyle aşı programına dahil edilmemesinin sorunlara yol açabileceğinin altını çizen Ulugergerli, “Dışarıdan pahalı bir hizmet olarak satın aldığımız için kısa dönemde aşıdan kaçmamız, uzun dönemde çok daha büyük sorunlara yol açabilecektir. Temennim koruyucu hekimlik kapsamında herkesin cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı korunma yöntemlerine tam hakim olduğu bir dünyada, HPV aşısının ücretsiz olması toplumsal bir talep haline gelir ve umarım devletler de buna yanıtsız kalmaz” diye konuştu.
BİR HASTANIN TEDAVİ MASRAFIYLA BİNLERCE KİŞİ AŞILANABİLİR
AKP iktidarının halkın sağlığını, koruyucu sağlık hizmetlerini önceleyen bir bakış açısının olmadığını vurgulayan HDP Milletvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, “HPV aşısını yapıp kadınları serviks kanserinden korumak yerine, çok daha büyük maliyetle kanser ilaçlarını alıp tedavi etmeye çalışıyor. İşin içinde böyle trajikomik bir mesele var. Genel olarak bütün sağlık politikasını bunun üzerine oturtmuş durumda. Tedavi hizmetlerini önceleyen ama koruyucu sağlık hizmetlerini geri planda bırakan, elinin tersiyle iten bir yerde duruyoruz” dedi. Aşılama, tarama, zamanında tespit etme ve önleme gibi bir aklı olmadığı için HPV’yi ulusal aşı programına almadıklarının altını çizen Koçyiğit, “Maliyet diyorlar ama bu aşıyı yapmak hastalığı tedavi etmekten çok daha ucuz ve insanların hayatı var işin ucunda. Bakanlık bu aşıyı aşı programına aldığında, toplu alacağı için kişi başı maliyeti düşer. Bir hastanın tedavi masrafıyla binlerce insanı aşılayabilirsiniz. Böyle bir hakikat var ama duyarsız, çözüm üretmeyen bir bakanlık aklı olduğunu ifade edebiliriz.” dedi. Koçyiğit, sadece Sağlık Bakanlığını sorumlu tutarak işin içinden sıyrılamayacağımızı ifade ederek, “Toplumsal muhalefetin ve sağlık kuruluşlarının da yeterli kamuoyu basıncını oluşturmadığını düşünüyorum. Karşılıklı birbirini besleyen bir duyarsızlık hali var” dedi.
"HİJYENİK PEDE ULAŞAMAYAN KADINLAR VAR, AŞIYI NASIL YAPTIRSIN?"
Türkiye’nin kamu hizmeti olarak ücretsiz aşı hizmetini sunmak zorunda olduğunu vurgulayan Koçyiğit, “İnsan hayatının maliyet hesabı olmaz. İnsanlara parayla aşı olun diyemezsiniz. Bugün Türkiye’de hijyenik pede ulaşamayan kadınlar varken nasıl HPV aşısı olup serviks kanserinden korunabilsin ki? Bu işi bireysel duyarlılığa ya da ekonomiye indirgemenin kendisi ‘Hastalandın, ama bizim için önemi yok’ demek” diye konuştu. Bugün çocuk felci, boğmaca, difteri ve tetanoz aşıları için “Kendi imkanlarınızla yaptırın” denilse hastalıkların çok hızlı bir şekilde yayılacağını dile getiren Koçyiğit, HPV aşısının bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Koçyiğit, hepatit aşısının aşılama programa alınmasıyla hastalığın yüzde 100 oranda düştüğünü ve ülkenin büyük bir ilaç maliyetinden kurtulduğunu hatırlatarak şunları söyledi:
“Sadece HPV değil bütün hastalıklar açısından koruyucu sağlık hizmetinin öncelikli olması gerektiğini ve hasta olmamayı temel alan bir anlayışın olması gerektiğini düşünüyoruz. Hasta ol sonra tedavi et değil, önce hastalanma! Bunun için temiz çevre, aşı uygulaması, kaliteli beslenme, ekolojik bir yıkımın olmaması gibi bir sürü parametrenin sağlanması gerekiyor.”
"ÜCRETSİZ OLSUN" TALEBİNİ GENİŞ BİR ÇEVRE SAHİPLENMELİ
Bütün kadın örgütlerini HPV aşısının ücretsiz olması için mücadeleye çağıran HDP Milletvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit şunları söyledi:
“Başta muhalefet olmak üzere bütün siyasi partileri, bunun hepimizin sorunu olduğunu görmelerini ve bu konuda olumlu adım atmalarını bekliyorum. Ama iktidar açısından çok mümkün görünmüyor. Bütün kadın örgütlerinin bu meseleyi sahiplenmesi ve bunu bir kampanyaya çevirmesi gerekiyor. Yasa teklifimiz Mecliste. Bunun yanında ‘HPV aşısı ulusal aşı programına alınsın ve ücretsiz olsun’ kampanyasını yapmak ve bunun görünürlüğünü sağlamak gerekiyor. Kovid-19 pandemisi aşının insan yaşamındaki önemini gösterdi. Bu dönemde bu kampanyanın yürütülmesinin çok etkili olacağını ve ses getirebileceğini düşünüyorum. Çok daha geniş bir çevrenin sahiplenmesi ve hep beraber mücadele etmemiz gerekiyor ki bu kazanımı elde edelim.”