"Saros'ta doğalgaz limanı istemiyoruz!"
Gelibolu Kent Konseyi'nin çağrısıyla Saros körfezinde yapılmak istenen doğalgaz limanına karşı basın açıklaması gerçekleştirildi.
Fotoğraf: Evrensel
Sinan DANACI
Çanakkale
Saros körfezinde yapılmak istenen doğalgaz limanına karşı, Gelibolu Kent Konseyi tarafından organize edilen basın açıklamasına yaklaşık 200 kişi katıldı. Etkinliğe Saros gönüllüleri, CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, Gelibolu Belediye Başkanvekili, Belediye meclis üyeleri, mahalle muhtarları, muhalefet parti temsilcileri, Çanakkale Kent Konseyleri Birliği katıldı.
Basın açıklamasını okuyan Saros Gönüllülerinden Tuğba Diner, dünyanın en temiz denizlerinden biri olan Saros Körfezinde 3 yıldır suların durulmadığını belirterek, Botaş’ın, Katar doğalgazını Avrupa ülkelerine taşımak için Körfez'in en bakir alanlarından biri olan Sazlıdere de bilirkişilerin olumsuz görüş bildirmesine rağmen, hukuki sürecin tamamlanmasını beklemeden, bir doğa katliamına imza atıp, Saros FSRU Limanı inşaatının hızla sürdürüldüğünü belirtti.
"2010 YILINDA BAKANLAR KURULU KARARIYLA ÖZEL ÇEVRE KORUMA BÖLGESİ İLAN EDİLDİ"
Gelibolu'da, Güneyli köyü kıyı kesiminin Bakanlar Kurulu kararıyla 3. derece SİT alanı olarak ilan edildiğini söyleyen Tuğba Diner, Saros’un habitatının bütünlük içerdiğini, herhangi bir parçasının bozulmasının tüm Saros’u olumsuz etkileyeceğini, bu nedenle bir bölgesinin turizm koruma ve gelişim konunu ilan edilirken, bir başka bölgesinin bu nitelikten yoksun bırakılamayacağını belirtti. diner "Bu yüzden sadece Gelibolu değil, Keşan ilçesinin de korumaya alınması gerekir" dedi.
“55 TON ATOM BOMBASI ETKİSİ”
"İnşaat sürecinde bilirkişiler tarafından da teyit edilen, Anayasa tarafından korunan ormanlarımız, uluslararası sözleşmelere konu olan
denizimiz, soframızdan eksilmeyen balığımız, tarım alanlarımız; kısaca yaşam alanlarımız telafisi mümkün olmayan bir zararla karşı karşıya" diyen Dinler, Liman inşaatının yalnızca 7 km ötesinden 7-8 şiddetinde deprem üretme potansiyeli olan Ganos fayının geçtiğini de vurguladı.
Diner devamında "Bilirkişi raporlarının, deprem gerçeği karşısında alınan tedbirlerin yetersiz olduğunu işaret ederek, doğalgaz boşaltımı esnasında gerçekleşecek depremin sonucunda yaşanacak patlama, 55 atom bombası etkisi gösterecek ve bu durumda çok geniş bir coğrafya da tek bir canlı kalmayacaktır." dedi. Riskin büyük olduğunu belirten Dinler, "400 m uzunlukları, 100 bin tonluk ağırlıkları ile dünyanın en büyük kargo gemilerinin sığ sularımıza girecek olması, deniz tabanımıza zarar verecek, balıkçılığı öldürecektir. Bu devasa gemilerin kiri, yağı, arızası, tamiri, gürültüsü denizimizi kirletecektir." diye konuştu.
"TÜM DOĞALGAZ AVRUPA’YA"
Saros halkının önemli bir kesimi, turizm gelirleriyle geçimini sağladığı için bu kesiminde işsiz kalacağını belirten Dinler, 17 kmlik boru hattı uğruna binlerce ağacın kesildiğini ve ekosistemin bozulduğunu belirtti. Botaş’ın dış alım satım anlaşmaları gereğince doğalgazın Avrupa ülkelerine transfer edileceğini söyleyen Dinler, Türkiye’nin enerji açığı olmadığını belirterek, Katar’ın vilayeti de olmadığını, Avrupa'nın da taşeronu olmadığını vurguladı.
"MAHKEME HEYETİNİN YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI ALMASINI İSTİYORUZ"
Saros Körfezine sahip çıkılması çağrısı yapan Dinler, Edirne İdare Mahkemesinin ÇED iptal, imar planları iptal ve yürütmeyi durdurma kararları almasını istediklerini belirtti.
Ev sahibi olarak Gelibolu Kent Konseyi Başkanı Nihat Demirsu ise, doğu ülkelerinden gelen doğalgazın Türkiye'ye faydası olmadan Avrupa ülkelerine satılacağını belirterek, Gelibolu Kent Konseyi, Keşan Kent Konseyi ve Saros gönüllüleriyle birlikte 3 yıldır devam eden hukuksal mücadelenin sonuçlanması, FSRU Liman inşaatının ivedi olarak durdurulması için mücadele edeceklerini söyledi.
Gelibolu Saros Gönüllülerinde Ali Kaya ise, Gelibolu yarımadasının korunması, muhafaza edilmesi ve kapitalist ticaretin dışında tutulması gerektiğini belirtti.