Mültecilerin sömürülmesine karşı birlikte mücadele etmeli
DİSK'e bağlı Tekstil İşçileri Sendikası Antep Bölge Temsilcisi Mehmet Türkmen, mültecilerin emeğinin sömürüldüğüne dikkat çekerek, buna karşı birlikte mücadele çağrısı yaptı.
Fotoğraf: Deri Tekstil ve Kundura İşçileri Derneğİ
Emrullah ACAR
Kayıt dışı ve güvencesiz çalıştırılan milyonlarca mültecinin sorunlarının işçi sınıfının sorunları olduğunu belirten DİSK Tekstil Antep Bölge Temsilcisi Mehmet Türkmen, çözüm için birlikte mücadeleye işaret etti.
Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 1951’de imzalanan Mültecilerin Statüsüne İlişkin Sözleşme’nin 50’inci yılında, 20 Haziran 2001 Dünya Mülteci Günü ilan edildi. Çeşitli etkinliklerle 20 yıldır, savaş mağduru ya da siyasi nedenlerle topraklarını terk etmek zorunda kalan mültecilerin durumuna dikkat çekiliyor. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) verilerine göre, dünyada yaklaşık 82 milyon 400 bin mülteci bulunuyor. Yine UNHCR verilerine göre, Türkiye’de, yaklaşık 3 milyon 600 bin kayıtlı Suriyeli mültecinin yanı sıra, 330 bin diğer ülkelerden mülteci bulunuyor.
Türkiye’de emek piyasasına eklemlenen mülteciler, en kötü koşullarda çalışmaya maruz bırakılıyor. Kayıt dışı çalışma ve daha ucuz, tam bağımlı ve güvencesiz, kolaylıkla işten çıkarılabilir ve/veya işe alınabilir olmaları nedeniyle mültecilerin emeği sömürülüyor. Bu emek sömürüsünün en yoğun yaşandığı kentlerin başında ise yaklaşık 500 bin mültecinin yaşadığı Antep geliyor.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonuna bağlı Tekstil İşçileri Sendikası Antep Bölge Temsilcisi Mehmet Türkmen, mültecilerin emeğinin sömürüldüğüne dikkat çekerek, buna karşı birlikte mücadele çağrısı yaptı.
GÜNAH KEÇİSİ
Suriye’de 10 yılı geride bırakan çatışmalar nedeniyle Türkiye’ye sığınan milyonlarca mültecinin kötü hayat şartlarının yanında, en büyük trajedilerinin çalışma hayatı olduğunun altını çizen Türkmen, milyonlarca insanı koruyacak yasal bir düzenlemenin olmadığını söyledi. Milyonlarca Suriyelinin hayatta kalma mücadelesi verdiğini belirten Türkmen, “Çok kolay keyfi bir şekilde sınır dışı edilebilme tehlikesiyle yüz yüzeler. Toplumda Suriyelilere yönelik, ‘Devlet onlara bütün imkanları sunuyor’ gibi şehir efsanesi, gerçek ile ilgisi olmayan bir algı var. Bu algının sonucunda Suriyelilere karşı ciddi bir düşmanlık var toplumda. Türkiye’de işsizlik, yoksulluk, hayat pahalılığı, kiraların yüksek olması, suç oranı gibi yaşanan bütün sorunların günah keçisi olarak Suriyeliler görülüyor ve bundan kaynaklı ırkçı saldırılara da maruz kalıyorlar” şeklinde konuştu.
ÜCRET ALAMIYORLAR
Antep’te yaşayan yaklaşık 500 bin Suriyeli mültecinin büyük bir kesiminin kayıt dışı, güvencesiz ve ağır işlerde çalıştırıldığını söyleyen Türkmen, “Başta inşaat, hizmet, tarım sektörü olmak üzere en yoğun çalıştıkları alanlardan biri de ayakkabı ve tekstil sektörü. Hem Suriyeli çocuk işçilerin hem de yetişkinlerin sömürüldüğü bir sektör. Kayıt dışı, güvencesiz bir şekilde 12-16 saatlere varan sürelerde asgari ücretin dahi çok altında, yarısında ücretler ile çalışıyorlar. Aynı işi yapan Türkiye vatandaşı 1 kişinin aldığı ücretin yarısı düzeyinde alıyorlar. Çoğu zaman çalıştıkları bu ücretlerini dahi alamıyorlar” ifadelerini kullandı.
‘İKTİDARDAN ÇÖZÜM BEKLEMEK HAYAL’
Yasal düzenlemeler olmadığı için milyonlarca kişinin kaderinin patronların eline bırakıldığını ifade eden Türkmen, bu aşamada devletten, iktidardan sorunların çözümünü beklemenin “hayal” olduğunu sözlerine ekledi. Sorunların çözümü noktasında demokratik kitle örgütlerine büyük görev düştüğünü vurgulayan Türkmen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu sorunların bitmesi için mücadele etmek sadece hoşgörü, duyarlılık konusu değil. Artık Suriyeliler bu topumun ve işçi sınıfının bir parçası, onların sorunları için mücadele etmek, Türkiye halklarının sorunları için mücadele etmek anlamına geliyor. Dünyada ve Türkiye’de sömürünün tamamen ortadan kalkması bu sistem içinde mümkün değil. Bu ancak örgütlü bir mücadele ile sınırlandırılabilir. Mültecilere düşmanlık yapmak, kendi ülkesine kovmanın ne insani ne de vicdani bir yanı var, bu insanlar ile birlikte yaşamayı öğrenmek zorundayız ve birlikte yaşadığımız ortamda ortak sorunlarımız için birlikte mücadele etmek dışında bir seçeneğimiz yok.” (Antep/MA)
MÜLTECİLER İÇİN PROJE
Tekstil İşçileri Sendikası olarak Avrupa’da bulunan kardeş bir sendika ile birlikte ortak proje başlattıklarını paylaşan Türkmen, proje kapsamında uzun süredir haksızlığa uğrayan Suriyeli emekçilere hukuki destek sağladıklarını kaydetti. Haftanın belirli günlerinde Suriyeli ve yerli emekçilerle bir araya geldiklerini belirten Türkmen, çalışmalarına dair şunları söyledi: “Haksızlıklara karşı hangi yolları takip etmeleri gerektiği konusunda destek veriyoruz. İki dilli bildiriler dağıtarak onları haksızlıklar karşısında aydınlatmaya çalışıyoruz. Kendi üyelerimiz olan yerli emekçilere de bu konuda eğitim vererek, ayrım yapmadan ortak mücadele etmemiz gerektiğini vurguluyoruz. Mülteci emekçilere karşı haksızlık, ırkçılık sadece onlara karşı değil bütün emekçilere, işçi sınıfına karşıdır. Bunun karşısında herkesin duyarlı olmasını sağlamaya çalışıyoruz. Çalışma yaptığımız alanlarda ön yargıların kırıldığını, ortak sorunlar etrafından bir araya gelindiğini gözlemliyoruz.”