23 Haziran 2021 07:20

İstanbul Sözleşmesi’ni savunmak yaşamı savunmaktır!

İstanbul Sözleşmesi binlerce kadının bütün korkularına rağmen verdikleri mücadelenin somut bir kazanımıdır, İstanbul Sözleşmesi’ni savunmak demek yaşamı savunmak demektir.

Fotoğraf: Elif Turgut/Ekmek ve Gül

Paylaş

Tuzla’dan genç kadınlar

İstanbul

 

İstanbul Sözleşmesi kadına, erkeğe, çocuğa yönelik ev içi şiddetin önlenmesine karşı yapılan bir sözleşme ve 11 Mayıs 2011'de İstanbul'da gerçekleşen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin 121. toplantısında kabul edildi. Bazı ülkeler imzaladıkları halde sonrasında uygulamaya koymazken, sözleşmeyi ilk imzalayan ülke olan Türkiye, hiçbir maddesiyle ilgili çekince koymamıştı.

Daha sonraları sözleşmeye karşı sunulan gerekçeler ise; sözleşmenin Türkiye'de aile yapısına büyük zarar vermesi, boşanmaların artmasına neden olması ve dini değerlerimize aykırı olması şeklinde. Halbuki İstanbul Sözleşmesi belirli bir aile tanımı içermemekte. Ayrıca Sözleşme kimseye dini inanca dayalı bir ayrımcılık yapmamakta. Bugün boşanmaları İstanbul Sözleşmesi’ne bağlayan insanlar, ekonomik ve sosyal değişikliklere, ev içi şiddete gözlerini kapatmakta.

Biz genç kadınlar İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasında ısrarcıyız çünkü İstanbul Sözleşmesi belli bir saatten sonra kapısının önüne dahi çıkmaya korkan, ev içinde şiddet gören, sömürülen, yaşam tarzından dolayı toplum ve iktidar tarafından hedef gösterilen, okulda, sokakta, iş yerlerinde taciz edilip susturulan, çocukluklarından beri istismara maruz kalan binlerce kadının bütün korkularına rağmen verdikleri mücadelenin somut bir kazanımıdır. İstanbul Sözleşmesi demek yaşam demektir, İstanbul Sözleşmesi’ni savunmak demek yaşamı savunmak demektir.

DAYANIŞMAYI BÜYÜTÜYORUZ SÖZLEŞME’DEN VAZGEÇMİYORUZ!

Hepimiz çevremizdeki kadınların şiddetten, tacizden kendilerini korumak için oluşturduğu yöntemleri görmüşüzdür. Belki kendimiz de kullanıyoruzdur. Geçtiğimiz gün bir arkadaşımız iş dönüşü arkadaşlarına hareketli konum göndererek tedbir aldığını söyledi. Biz de aramızda tecrübelerimizi ve kendimizi korumak için ne kadar uğraştığımızı tartıştık.

Bu ülkede her gün tedirginlikle yaşamak zorunda bırakılan genç kadınlardan yalnızca birkaçı olarak yasalar bizi korusun istiyoruz, katillerimize her defasında daha fazla cesaret verilmesini istemiyoruz. Yalnızken korkmamak için bugün hep birlikte, kol kola İstanbul Sözleşmesi’ni savunuyoruz. Tuzla’dan genç kadınlar olarak, tedirginlik ve kaygılarla dolu bu ortamda bir araya gelmek için Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği’nde, İstanbul Sözleşmesi hakkında sohbet ettik ve dayanışmayı büyütmek için çevremizdeki herkese, arkadaşlarımıza, komşularımıza haber verdik. Hepimiz toplanıp bir araya gelerek bu konu hakkında konuşup, tartıştık. Sokaklara, duraklara duvar gazetesi astık, sokaklarda bildiri dağıttık, sosyal medya hesaplarımızdan sesimizi duyurduk. İstanbul Sözleşmesi için yakın arkadaşlarımızı çağırıp, bu konu hakkında bir gün öncesinden araştırma yapıp, ertesi gün toplanıp bu konu hakkında öğrendiklerimizi anlattık. Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği’nde eğlenceli bir şekilde pankartlar hazırladık ve resim çizdik. Hem birlikte öğrendik hem de çok eğlenceli zamanlar geçirdik. Birlikte verdiğimiz bunca uğraş ile kadına, erkeğe, yaşlıya, gence ve çocuğa yönelik şiddete karşı bir tavır sergiledik. Biz kadınlar ise böyle durumlarda güçlü olup kendimizi korumalıyız. Direkt savcılığa suç duyurusunda bulunup şikayetçi olmalıyız. Daha fazla bir araya gelmeli ve bu etkinliklere çevremizdeki diğer insanları dahil etmeliyiz. Hatta dağıttığımız bildiriler ve astığımız duvar gazeteleri ile başka insanlarla tanışıp konuşmalıyız. Birlikte hazırladığımız, taşıdığımız pankartlardaki gibi; “128 milyar kez söyledik ve söyleyeceğiz! #istanbulsözleşmesindenvazgeçmiyoruz”

ÖNCEKİ HABER

Akşener'den Erdoğan'a: "Garibana çöktüğün zaman Gayretullah'a dokunur"

SONRAKİ HABER

Birliğimiz sayesinde cesaretleniyoruz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa