Akademisyen Vahap Coşkun: HDP’ye yönelik saldırıda iktidarın sorumluluğu var
HDP'nin kapatılması davasını değerlendiren Akademisyen Vahap Coşkun "Partiyi kapatabilirsiniz ama o siyasal hareketi kapatamazsınız ve onu destekleyen insanların önünü kesemezsiniz" dedi.
Vahap Coşkun | Fotoğraf: Evrensel
Mahsum KARA
Diyarbakır
Akademisyen Vahap Coşkun, HDP’ye kapatma davasının açılmasını Evrensel’e değerlendirdi. HDP’nin kapatılmasıyla buradaki seçmenin siyasal iktidara oy vermeyeceğini ifade eden Coşkun, "Partiyi kapatabilirsiniz ama o siyasal hareketi kapatamazsınız ve o siyasal hareketi destekleyen insanların önünü kesemezsiniz" dedi. Deniz Poyraz’ın katledilmesiyle ilgili de konuşan Coşkun, iktidarın HDP’ye yönelik dilinin saldırının zeminini oluşturduğunu belirterek, burada iktidarın doğrudan bir sorumluluğunun olduğunu söyledi.
SİYASİ PARTİLERİN KAPATILMASI ÇÖZÜM DEĞİL
HDP geleneğinin bu tür kapatma davalarına yabancı olmadığını belirten Coşkun, kapatılması durumunda yeni bir parti ve amblemle siyasi yolculuğuna devam edeceğini söyledi. Siyasi partilerin kapatılmasının bu ülkede çözüm olmadığını dile getiren Coşkun, “Kapatılma şeklinde bir karar çıkarsa HDP seçmeni gidip siyasal iktidara oy verecek veya onlara yanaşacak değillerdir. Hatta parti kapatılırsa seçmenin iktidara olan karşıtlığı daha da keskinleşecektir. Belki parlamento seçimlerine HDP’nin girmemesi iktidara bir avantaj sağlıyor olabilir ama Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bu durum tamamıyla ters tepen bir işlev görür. Dolayısıyla HDP seçmenini saf dışı bırakabilmek bir avantaj sağlamaz. Partiyi kapatabilirsiniz ama o siyasal hareketi kapatamazsınız ve o siyasal hareketi destekleyen insanların önünü kesemezsiniz” dedi.
DAVA HUKUKİ DEĞİL, MHP’NİN İSTEĞİ
Kapatılma davasının hukuki bir gerekçeden ziyade sadece MHP’nin zorlamasıyla açılmış bir dava olduğunu ifade eden Coşkun, “MHP Genel Başkanı geçen yıl Aralık ayından itibaren her grup toplantısında HDP’nin kapatılmasını gerektiği yönünde neredeyse talimat içerecek ifadelerde bulundu. Bu ifadelerin sonucu bu dava açılmış durumdadır. Acele ile açılan bu davada Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın iddianamesinde olması gereken temel hususlar bile söz konusu değil. Dolayısıyla bu davanın hukuki değil siyasi olduğunu söylemek daha doğru olur. Bu nedenle hukukun gereğinden kaynaklı bir davadan ziyade MHP’nin talebi ile açılmış olduğu ortaya çıkıyor” dedi.
PROVOKASYON DENİLİP OLAYIN ÜZERİ KAPATILMAMALI
Coşkun, HDP İzmir İl Başkanlık binasında öldürülen Deniz Poyraz olayının her yönüyle açığa çıkartılması için geniş kapsamlı bir çalışma ve soruşturma yürütülmesinin gerekli olduğunu söyledi. Coşkun, “Olaya sadece provokasyon deyip üzerini örtmek ve olayın derinliklerine inmemek yanlış bir tavır olur. Bu olayda siyasal sorumluluk iktidara aittir. İktidar olmak bir ülkede meydana gelen bütün olayların aynı zamanda sorumluluğunu taşımak anlamına gelir. Türkiye’nin 3’ncü büyük kentinde 3’ncü büyük partisinin il başkanlığına böyle bir saldırı gerçekleşiyorsa ve önlenemiyorsa burada siyasal iktidarın bir sorumluluğu vardır. Bunun ötesinde iktidarın HDP’ye karşı kullandığı dilin, bu provokatif zeminin oluşmasına çok etkili olduğunu belirtmek gerekiyor. Bir muhalefeti tamamıyla düşmanlaştırmak, şeytanlaştırmak, ona yapılan her türlü eylemlerin hoş görülebilir, kabul edilebilir bir hale gelmesi, böyle bir algının oluşturulması kaçınılmaz olarak problemli alana işaret ediyor. Ve bunun oluşmasında iktidarın doğrudan bir sorumluluğu var. Bir süreden beri muhalefette, muhalif siyasi aktörlere ve gazetecilere bir saldırı var. Bu saldırıların gereği gibi soruşturulamaması ve suçluların ceza almaması bu tarz olayların yoğun biçimde yaşanmasına neden oluyor” diye konuştu.