24 Haziran 2021 00:28

Metal işçisi yazdı: Anket vererek işçilerin talepleri öğrenilemez

"Pandemide kârına kâr katan fabrikalara bakıyorum çoğu metal iş kolunda ama mesele işçinin hakkını vermeye gelince işin olduğuna şükret diyerek aza ikna etmeye çalışıyorlar bizi."

Fotoğraf: Freepik

Paylaş

Bir metal işçisi
Kocaeli

Merhaba Evrensel okurları,

Ben uzun yıllardır bir metal fabrikasında çalışan, terini ekmeğine harç etmiş bir işçi kardeşinizim.  Geçtiğimiz yıldan bugüne yaşadıklarımız bizi hayatta kaldığımıza şükreder vaziyete getirdi. İktidarın yönetemediği salgın koşullarında bugün hâlâ yaşıyor olmak, virüsün kucağına atılan biz işçiler için mucize gibi bir şey. Bu yıl bizler için toplu sözleşme yılı, daha yılın başından itibaren sendikacılardan “Hâlâ bir işimiz var, şükredelim millet açlıkla boğuşuyor” cümleleri duymamızdan, bizleri nasıl bir sözleşme sürecinin beklediğini bilsek de yine de dağıtılan anketlerde en yüksek ücret zammını işaretledik. Herkes enflasyon rakamlarından bahsediyor ama hepimiz biliyoruz ki enflasyon oranları doğru değil, biz fakirleştikçe TÜİK oranları düşürüyor. Anketlerin dağıtılması önemli yine de ama ben anketleri şöyle tanımlıyorum: Bir hikaye vardı adam restorana gider, sadece balık vardır. Adamın hayali balık yemek değildir, garson onu öyle yönlendirir ki adam restorandan çıkarken balık yemiştir. Anket de böyle bir şey bizim için.

Anketler seni yönlendiriyor, orada senin taleplerini karşılamasa da anketi doldururken zorunlu hissediyorsun ama karşı tarafın belirlediği seçeneklerden birini seçerken aslında yönlendirilmiş de oluyorsun. Bu sene pandeminin gölgesinde bir toplu sözleşme süreci olmasına rağmen anketlerde hiç bununla ilgili bir şey yoktu. Sanki hiç yaşanmamış gibi buna dair bir soru da sorulmamıştı. Asıl olması gereken, eğer bu sözleşme bizi etkiliyorsa, bizimle birlikte bize sorarak hazırlanması, sonra da bizim bilgimiz dahilinde imzalanmasıdır. Sadece anket vererek işçilerin talepleri öğrenilemez, sendikacılar vardiya boyunca işçileri gezmeli, taleplerini tek tek öğrenmeli. Yoksa önümüze balığı getirdikten sonra bize balık yemekten başka çare de bırakmıyorlar. Pandemide kârına kâr katan fabrikalara bakıyorum çoğu metal iş kolunda, biri de benim çalıştığım yer ama mesele işçinin hakkını vermeye gelince işin olduğuna şükret diyerek aza ikna etmeye çalışıyorlar bizi. Oysaki fazlasını isteyecek gücümüz var ama önce üstümüzdeki korkuyu atıp birlik olmalıyız.

ÖNCEKİ HABER

Avukat Kudbedin Kaya'nın öldürülmesi davasında Zindaşti için kırmızı bülten istendi

SONRAKİ HABER

Gamze Taşçıer: Bu komisyonun bir çözüm üretmeyeceğini gördük ve çekildik

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa