Genç gönüllüleriyle Uçan Süpürge Film Festivali
Bu yıl Uçan Süpürge Vakfı’nın düzenlediği “Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nin” yirmi dördüncüsü düzenlendi.
Sıla ALTUN
ODTÜ
Bu yıl Uçan Süpürge Vakfı’nın düzenlediği “Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nin” yirmi dördüncüsü düzenlendi. Festivalde dünyanın birçok yerinden ve Türkiye’den kadın senaristlerin ve yönetmenlerin filmleri sergilendi. Festival online ve yüz yüze olmak üzere iki aşamalı düzenlendi. Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nde gönüllü olarak da birçok genç kadın çalıştı.
Uzun süredir festivalde gönüllü olarak çalışmak istemiş ancak bu yıl festivale katılabilmiş olan Meryem Nazlı, festivaldeki deneyiminin olumlu olduğunu söylüyor. Festival için gönüllü olarak çalışmanın ve destek vermenin her zaman istediği bir şey olduğunu belirten Meryem, “Aynı duygular ve amaçlarla bir araya geliyoruz ve bu bizi daha güçlü kılıyor.” dedi. Özellikle kadın sanatçıların ve gönüllülerin ortak bir alanda buluşup birlikte bir bütün olarak çalışmanın onu heyecanlandırdığını söyleyen Meryem, festival sırasında herkesin hevesli olduğunu ve kolektif bir şekilde çalıştıklarını belirtti.
GÖNÜLLÜLERİN EMEĞİYLE
Film Festivali’nin festival ekibinde çalışan Ekin Durmaz ise röportaja festivale gönüllü olarak başvurduğunu ve daha sonrasında festival ekibine dahil olduğunu belirterek başladı. Bir buçuk yıldır sinema salonlarının açık olmadığını söyleyen Ekin, sinema salonunda film izlemenin nasıl olduğunu hatırlamak adına da gönüllü olarak çalıştığını belirtiyor. Gelecek kaygısının da film festivaline gönüllü olarak başvurmasındaki nedenlerden biri olduğunu da ekliyor. Kariyer hedefleri ve kişisel tatminlerin ötesinde, çok güzel insanlarla tanıştığını belirten Ekin, her okuldan ve bölümden insanlarla dayanışmayla bir iş yapmanın ona kattığı en büyük deneyim olduğunu söylüyor. Festival’de neredeyse her şeyin gönüllülerin emeğiyle devam ettiğini söyleyen Ekin, zorluklarla karşılaşmalarına rağmen bu zorlukları birlikte dayanışma içinde atlattıklarını belirtiyor. Aynı zamanda pandemiden kaynaklı uzun süredir salonda film izlememiş insanların sinema salonundan çıktıktan sonraki mutluluğunu görmenin çok güzel olduğunu söylüyor. “Ne kadar zor olsa da o insanların film izlemesini sağlamak, bu dönemde bir sinema salonu açmak çok güzel bir olaydı” diye ekliyor.
Arkadaşlarımıza festivalde hangi filmleri izlediklerini sorduğumuzda Meryem, festivalde yer alan “Nomadland” filmini daha önce izlediğini söyledi. Filmi “Etkileyici bir filmdi sıkılmadan izledim. Hem hüzünlü hem de cesaret vericiydi. Kadının yersiz yurtsuzluk üzerine kurulmuş yol hikayesi bence herkesin içinde bir parça bulabileceği türdendi.” diye değerlendiriyor. Ekin ise “Ah Gözel İstanbul” filmini festival sırasında izleme fırsatı bulmuş. Bu filmle birlikte kısa filmleri de izlediğini söyleyen Ekin, “En İyi Kadın Oyuncu” isimli kısa filmi beğendiğini, filmin yönetmeni Umut Alaz Kökçü ile tanışıp sohbet etme fırsatını bulduğunu söyledi. Seçilen filmlerde teknik ekibin ve yönetmenin kadınlardan oluştuğunu söyleyen Ekin, kadınların medya ve sinema sektöründe ne gibi sıkıntılar çektiğini görmenin ileride çalışmak istediği konulara katkı sağladığını belirtti.
Son olarak Ekin, bir ekip halinde çalışmanın festival sırasında yaşadıkları problemlerin üstesinden gelmelerine yardımcı olduğunu söyledi. Meryem ise “Umarım seneye sahada daha da katlanarak, genişleyerek daha fazla kişiye ulaşma şansımız olur” dedi.
Evrensel'i Takip Et