Adana ve Mersin HDP saldırıları dosyasında 6 yıldır gizlilik kararı var
Avukat Tugay Bek, 2015’te Adana ve Mersin’de HDP il binalarına yapılan saldırı ile ilgili Türkiye’deki hukuk tarihinde görülmemiş şekilde 6 yıldır gizlilik kararının devam ettiğini söyledi.
Tugay Bek | Fotoğraf: Evrensel
Volkan PEKAL
Adana
HDP İzmir il binasına yapılan saldırıda Deniz Poyraz’ın katledilmesi 7 Haziran seçimleri sonrası yapılan bombalı saldırılarla ilgili davaların akıbetini yeniden gündeme getirdi. Avukat Tugay Bek, 18 Mayıs 2015’te Adana ve Mersin’de HDP il binalarına yapılan saldırı ile ilgili Türkiye’deki hukuk tarihinde görülmemiş şekilde 6 yıldır gizlilik kararının devam ettiğini hatırlatarak “Bu dosyaların arkasındaki karanlık güçler aydınlatılmadığı için bugün İzmir saldırısı gerçekleşti. Bu dosyada asıl gizlenmek istenen nedir?” diye sordu.
‘SAVAŞ YILDIZ İSMİNİ EMNİYET VERDİ, NEYİN GİZLİLİĞİ?’
7 Haziran 2015 seçimlerine giderken seçimlere 2 hafta kala 18 Mayıs tarihinde HDP Mersin ve Adana il binalarına yönelik bombalı saldırılarla ilgili dosyalarda gizlilik kararı 6 yıldır devam ediyor. Dosyadaki gizlilik kararının kaldırılması talebiyle yapılan başvuruya Adana 4’üncü Sulh Ceza Hakimliği gerekçe açıklamadan “talebin reddine” diye cevap verdi.
Bombalı saldırıyı yapan Savaş Yıldız’ın ismini basına sıcağı sıcağına emniyetin kendisinin sızdırdığını ifade eden Bek, “Gizlilik kararı failin yakalanabilmesi için alınır. Eğer failin kaçmasını engellemek için bir tedbir alınacaksa emniyet Savaş Yıldız ismini gizleyebilirdi. Bunun dışında dosyada gizli olacak bir şey kalmıyor. Bize faillerin yakalanması, delillerin karartılmaması için gizlilik kararı aldıklarını söylediler. Aradan geçen zaman zarfında dilekçe ile dosyanın açılması için başvuruyoruz ama netice değişmiyor. Ortada faili aramak için bir çaba var mı? O da belli değil” dedi.
‘BOMBA TOPLANTI ODASINDA PATLAMIŞ OLSA ÇOK SAYIDA ÖLÜM OLACAKTI’
Suriye’de IŞİD saflarında savaşırken Savaş Yıldız’ın YPG tarafından ele geçirildiğinde bir haber sitesine verdiği röportajı hatırlatan Bek, “Savaş Yıldız kendisini MİT’in yönlendirdiği yönünde bir iddiada bulundu. Bunların hepsi şu an için iddia. Ancak dosyanın müştekisi olarak 6 yıl gibi uzun bir süre dosyada gizlilik kararı olması ve Savaş Yıldız’ın bu iddiası birlikte değerlendirildiğinde kuşkularımız daha da artmaktadır. Hem de seçim öncesinde, tam da HDP’nin Adana ve Mersin seçim koordinasyonu ve milletvekili adaylarının bulunduğu toplantılara yönelik bir bombalı saldırıydı bu. Tesadüfen hiç kimse hayatını kaybetmedi. Çiçek içerisinde gönderilen bombalar eğer toplantının yapıldığı katta patlamış olsaydı çok sayıda kişi hayatını kaybedecekti. Tüm bunlar birlikte değerlendirildiğinde arkasında iktidarın olduğu yönünde ciddi kuşkular doğuran bir eylem. Sonrasında HDP’nin 5 Haziran’daki final mitingi, Suruç ve Ankara Gar Katliamı gerçekleştirildi” dedi.
‘ÖNCEKİ KATLAMLAR AYDINLATILMADIĞI İÇİN BUGÜN DE DEVAM EDİYOR’
Bu saldırıların üzerine seçim atmosferinin etkisiyle ve ölüm gerçekleşmemiş olması nedeniyle gidilmediğini ifade eden Bek, ancak bunun bedeli Türkiye toplumu için çok ağır oldu. Suruç ve Ankara Gar Katliamı dosyalarına bakıldığında aynı IŞİD tarafından yapılan katliamlar. Bugün de muhalefete yönelik bu tür saldırıların üzerine gidemediğimiz, faillerin arkasındaki güç odaklarını aydınlatamadığımız için saldırılar devam ediyor. En son İzmir’de gerçekleşen bir cinayet ve cinayeti gerçekleştiren kişinin de Suriye ile bağlantılı bir kişi olduğu anlaşılıyor. Önceki katliamlarda sanıklar ceza almış olsalar da onları koruyup kollayan güç odakları tam olarak aydınlatılabilmiş değil. Bunlar yapılamadığı için bu tür saldırılar devam ediyor” dedi.
‘SİYASİ İKTİDAR BU DOSYANIN KAPAĞININ AÇILMASINI İSTEMİYOR’
Gizlilik kararının kaldırılmaması ile ilgili kararı üst mahkemelere ve AYM’ye taşıyacaklarını dile getiren Bek, “Hakimlik hiçbir gerekçe sunmadan talebi reddetmiş. Talebi yazma gereği dahi duymamışlar. Oysa hakimler, mahkemeler gerekçesiz karar veremez. Bundan anladığımız bu hukuki bir karar değil, siyasi bir karardır. Bu dosyada ne olduğunu da bilmediğimiz için tam olarak neleri göreceğimizi, Türkiye’deki diğer katliamlarla bu dosyalar arasında ne tür bağlantıların çıkacağı konusunda hiçbir fikrimiz yok. Açık olan şu ki siyasi iktidar bu dosyanın kapağının açılmasını istemiyor. En son Cumhurbaşkanı 3 gün geçtikten sonra da olsa İzmir’deki saldırıyı kınadı. İzmir’deki saldırıyı kınıyorsa biz de bir çağrıda bulunalım. Adana ve Mersin’deki dosyaların açılması, bizim tarafımızdan incelenmesi neden engelleniyor, neden dava açılmıyor” dedi.