CHP'li Öztrak: 2020'de millet olarak kaybımız 892 milyar dolar oldu
CHP Ekonomi Masası heyeti toplantısında konuşan CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak, "2020'de Gayri Safi Yurt İçi Hasılanın 1 trilyon 600 milyar dolar olması lazımdı; ama 717 milyar dolarda kaldı" dedi.
Faik Öztrak | Fotoğraf: DHA
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak başkanlığında oluşturulan CHP Ekonomi Masası heyeti, Konya'da otelde iş çevreleri ve sivil toplum örgütleri temsilcileriyle bir araya geldi.
2020'DE KAYBIMIZ 892 MİLYAR DOLAR OLDU
Toplantıda konuşan Öztrak, ekonominin iyi gitmediğini söyleyerek şunları kaydetti: "2014 yılından beri öngördüğümüz ekonomi, özellikle ülkeyi yöneten hükümetlerin öngördüğü rotadan çıkmış vaziyette. 2011 yılında hükümet, bir hedef koymuştu, demişti ki; 'Türkiye'nin Gayri Safi Yurt İçi Hasılası, 2023'te 2 trilyon dolar olacak. Aslında 2013 itibarıyla baktığımızda 1 triyon doları yakalamıştık. Yani bu işin çok da uzağına düşmüyorduk. Ama özellikle 2013 yılından itibaren, hele 2014 yılında 'tek adam vesayet rejiminin düğmesine basılmasından sonra' Türkiye, bu patikadan hızla uzaklaşmaya başladı. Eğer 2 trilyonluk milli gelir hedefine uygun olarak gitmiş olsaydık, 2020 yılında Türkiye'nin Gayri Safi Yurt İçi Hasılası'nın 1 trilyon 600 milyar dolar olması lazımdı; ama 717 milyar dolarda kaldı. Geçmişteki performansın bile altında kaldı. Millet olarak kaybımız 892 milyar dolar oldu."
"EKONOMİ PATİNAJ YAPMAYA BAŞLADI"
Sıcak parayla büyüme politikasını eleştiren Faik Öztrak, "Türkiye'nin özellikle borçlanmaya, sıcak paraya dayanan büyüme modeli 2013'ten sonra tıkandı. 2013'te Amerika Birleşik Devletleri Merkez Bankası Başkanı, 'Ben artık dolar basmayacağım ya da dolar basımını yavaşlatacağım' dedi. Biz aynı sıcak parayla büyüme politikasını devam ettirdiğimiz için ve gelen parayı da büyük ölçüde betona, ranta yatırdığımız için Türk ekonomisi patinaj yapmaya başladı. İkinci önemli konu, Türkiye'nin tek adam rejimine geçmesiyle, 2014'te bu düğmeye basılmasıyla birlikte ciddi bir devlet krizi dönemine girildi. Bütün devlet kurumlarında ciddi yıpranmalar, demokrasinin kalitesinde ciddi aşınma, hukuk devletinde çok ciddi bir bozulma dikkati çekmeye başladı. En son 2020 yılında da bir küresel salgınla karşı karşıya kaldık. Salgın çok kötü bir şekilde yönetildi. Aşı temininde tek kaynağa bağımlı kalındı. O tek kaynak, aşıyı zamanında teslim edemedi. Bugünlere kadar geldik. Nihayet bugün hızla aşı yapılıyor. Bu çerçevede özellikle bu aşılama konusunda çalışan tıp insanlarımıza çok çok teşekkür ediyorum. Sorun onlarda değildi zaten. Sorun yeterli aşıyı ülkeye getirememekten kaynaklanıyordu" diye konuştu.
"2 YILDA 2 MİLYONDAN FAZLA İNSAN İŞİNİ KAYBETTİ"
Salgın döneminde esnafın zarar gördüğünü belirten Öztrak, "Türkiye, dünyada kendisine benzer ekonomiler arasında doğrudan bütçeden en düşük destek veren 3'üncü ülke. Buna karşılık en fazla borç veren ülkelerin de başında geliyor. Büyüme modeli iflas ettiği için Türkiye uzun süredir büyüyemeyen bir ülke. Bunlar hep giderek fakirleştiğimizi gösteriyor. Türkiye'de 2 yılda 2 milyondan fazla insan işini kaybetmiş. İşsizlerin sayısı böylelikle 10 milyonu geçmiş. Konya'da da, 21 bin kişi işini kaybetmiş, işsiz sayısı 71 bine ulaşmış" dedi.
"KISA VADELİ BORÇLANMALARLA REZERV AYAĞA KALDIRILMAYA ÇALIŞILIYOR"
Merkez Bankası rezervleriyle ilgili görüşlerini aktaran Öztrak şöyle dedi: "Bir yandan borç yükü ağırlaşıyor bir yandan da dışarıdan gelebilecek herhangi bir riske karşı yani sermaye girişinde ani bir duruş olması, borçlanamamamız halinde risk artıyor. Merkez Bankası'nın kasasında rezerv falan yok. Başkan konuşuyor, '5 ülkeyle swap yapmaya çalışıyoruz' diyor. Swap dediğiniz, son derece kısa vadeli borçlanma. Bu kısa vadeli borçlanmalarla rezervleri ayağa kaldırmaya çalışıyorlar. Devlet krizinin bugün bence en kritik görüntülerinden biri Merkez Bankası'nda yaşananlar. Merkez Bankası, araç bağımsızlığına sahip olan bir kuruluş. Elindeki imkanları hükümetle ortaklaşa tespit ettiği enflasyon hedefine ulaşabilmek için bağımsız bir şekilde kullanabilecek olan bir kuruluş ama Merkez Bankası'na sabah akşam müdahale ediliyor. Türkiye'de Merkez Bankası başkanı dayanmıyor."
Siyasi ahlak yasasının çıkması gerektiğini belirten Öztrak, "Türkiye'deki kara para aklayan insan, en fazla 10 yılla, indirimlerle neredeyse hapse girmeden kurtulurken, Amerika Birleşik Devletleri'nde kara para aklayan biri 225 yıl hapse mahkum olabiliyor. Bu siyasi ahlak yasasının da diğer alanlarda da Türkiye'nin atması gereken adımların çok önemli olduğunu gösteriyor. Ayrıca Türkiye'de Anayasa'da Ekonomik ve Sosyal Konsey var; ama uzun yıllardır toplanmıyor. Ekonomik ve Sosyal Konsey'i bir an önce hayata geçireceğiz. Ulusal Vergi Konseyi'ni kuracağız. Vergilerin nasıl olması gerektiğine tüm iş adamlarıyla birlikte karar verilecek. Yine Kesin Hesap Komisyonu'nu kuracağız, burada da millete, vergilerini nasıl harcadığımızın hesabını vereceğiz" dedi.
"İMKANLAR ÜRETİME YATIRILMALI"
Türkiye'nin yeniden üretime dayalı, üretimle kazanan bir ülke haline gelmesi gerektiğini belirten Öztrak, "Türkiye artık borçlanarak büyümemeli, şişmemeli. İmkanlarını üretime yatırmalı, üretimle büyümeli. İç ve dış tasarrufları betona değil, üretime ve döviz kazandıran hizmetlere yatırmamız lazım. Bugün yaşadığımız ödemeler dengesi konusu bunu gösteriyor. Dijital ve yeşil ekonominin sunduğu yeni fırsatları kullanmalıyız. Eğitim politikasını, paydaşlarla beraber yeniden oluşturmalıyız. Eğitimle ilgili iş gücünü, yarışma gücünü ve verimliliği artıracak dönüşümü gerçekleştirmeliyiz. İnsan gücü planlamasına önem vermeliyiz. Organize sanayi bölgelerinde, istedikleri niteliklerde iş gücünü bulamamaktan şikayet ediyorlar. Üreten ekonomi. Son dönemde yaşadığımız bu buhran, ekonomi, devlet ve salgın kriziyle birlikte ortaya çıkan buhran, sektörler üzerinde derin tahribat yarattı. Bu tahribatı giderecek bir dönüşüm ve destek programını derhal yürürlüğe koymamız lazım" diye konuştu. (Konya/DHA)