Türk Traktör'ün kârı yüzde 592 arttı, işçisi emeğinin karşılığını istiyor
MESS sözleşmesi kapsamındaki Türk Traktör, 2020 yılında kârını yüzde 592 artırdı. Türk Traktör işçilerinin çıplak ücreti ise asgari ücreti 'bir tık' aşıyor. İşçiler sözleşmeden beklentilerini anlattı.
Fotoğraf: Türk Traktör
Zeki KAYA
Ankara
MESS sözleşmesi kapsamındaki Türk Traktör’de işçiler, şirket kârına kâr katarken aldıkları ücretin hayat pahalılığı karşısında eridiğini anlattı. Mesailer çıkarıldığında ücretlerinin asgari ücretin biraz üzerinde olduğunu belirten işçiler, sendikanın siparişler varken 1000, 1500 lira zamlardan bahsettiğini ve iki yıllık yoğun çalışmalarının karşılığını istediklerini söylediler.
Pandemi boyunca işlerin çok yoğunlaştığını, işe alım ve mesailerin arttığını anlatan işçiler, önümüzdeki haftalarda işlerin kısa süreliğine rahatlamasıyla ücretsiz tatile gidecekleri haberini aldıklarını söyledi. Başta sevindiklerini söyleyen bir işçi, “İyi gelir, hak ettik dedik ama götürdükleri otel sendikanın Anadolu oteliymiş. Elbette biz işçiler de tatili hak ediyoruz ama bu tatil neden sendikanın otelinde oluyor. Patronun cebinden yine mi para çıkmayacak? Benim sendika için, kendi geleceğimin emeğimin korunması için verdiğim aidatlarla tatil yapmak nasıl içime siner?” dedi.
SENDİKANIN TATİLİ İŞÇİNİN GAZINI ALMAK İÇİN Mİ?
Eylül ayında toplu sözleşme sürecinin başlayacağını belirten işçi şöyle devam etti: “Anket yaptılar, görüşlerimizi aldılar ama bu tatil ‘Acaba işçinin gazını alma amacıyla yapılıyor olabilir mi’ diye insan sormadan edemiyor. Banttaki arkadaşımla dün sözleşmeyi konuşurken ‘500 lira alsak yeter’ dedi. Yahu nasıl yeter? 2 yılda her şeye bu kadar zam gelmiş, iş yükümüz kat kat artmış, fabrika yüzde 300 küsür büyümüş, tek seferde okuyamadığım kadar kâr etmiş, 500 lira nasıl yeter? Daha düne kadar en az 1000 lira garanti lafı dolanıp duruyordu. Bu lafı da ilk sendikadaki arkadaşlar söylemişti. Şimdi bir tatil, bir yardım karşılığı hakkımdan azını nasıl isterim? 1 yılda bant sistemi ve yoğun çalışma yüzünden hepimizde başta bel olmak üzere sağlık sorunları çıktı. Tatil benim hakkım, evet ama asıl hakkım emeğimin karşılığı, bana onu versinler ben tatilimi onunla yaparım.”
SİPARİŞLER ÇOKKEN 1000 LİRALAR KONUŞULUYORDU
Bir başka işçi “Ben ilk defa bir otelde deniz kenarında tatil yapacağım. Ama dönünce hâlâ buranın işçisi olacak mıyım onu bilmiyorum. Siparişler çokken her şey iyiydi. Zam olarak en az 1000 liralar 1500 liralar söylenip duruyordu. Toplu sözleşmeye bu kadar az kalmışken, işe bu süreçte giren sözleşmelilerin kadro durumu belirsizken, siparişlerin azalması konuşulurken bence TİS ilk ve tek gündem olmalı. Bu yıl Türk Traktör için çok kârlı bir yıldı ama bizim için de yorucuydu. Şu denizi bir görüp geleyim de sonrasına bakacağım. Umarım her şey hak ettiğimiz gibi olur” diye konuştu.
FABRİKA KÂRINI KATLADI, İŞÇİNİN ÜCRETİ KUŞ OLDU
Bir başka Türk Traktör işçisi ise gazetemize yazdığı mektupta, geçenlerde bir yerde Türk Traktör’ün 2021 yılı ilk çeyrek kârını yüzde 315 artırdığını okuduğunu belirterek şöyle dedi:
“Pandemi dönemi boyunca da fabrikada çalışma yoğun oldu. Mesailer arttı. Özellikle pandeminin başlarında birçok fabrika kötü etkilendiği için, biz halimize şükrediyorduk. Komşularımız, akrabalarımız işsiz kalırken; mahallemizdeki esnaf batıp kepenk kapatırken biz durmadan çalıştık. Fabrikadan üretilen traktörlerin yurt içinde ve yurt dışında satışları artması ile birlikte Türk Traktör kârını katlamış oldu. Bizim durumumuza gelecek olursak, hak ettiğimizin karşılığını ne kadar alıyoruz sorusunu sormalıyız. Sonuçta bizim ücretler en fazla sözleşme gereği enflasyon farkına göre artıyor. Açıklanan enflasyon oranlarının ne kadar komik olduğunu biliyoruz. Mesailer olmasa aldığımız ücretler asgari ücretin bir tık üstü en fazla. Geçtiğimiz günlerde TİS için sendika fabrikada anketler yaptı. Çoğu arkadaşımız en üst zam oranı neyse onu işaretledi. Ama bu anketler göstermelik olmamalı. Her dönem ‘Asacağız, keseceğiz, hakkımızı alacağız’ diye başlıyoruz sonra sözleşme bir orta yol bulunup imzalanıyor. Ama alınan zam oranları 6 ay sonra eriyip gidiyor. Önümüzdeki sözleşme dönemi en azından gerçek enflasyona göre bir fark hesaplansa daha adil olur. Vergi dilimi sorunu zaten en büyük problemlerden biri. Aldığımız hakkımız olan ikramiyeleri maaşa yansıtmak bir şeyi değiştirmiyor. Eğer biz son 2 yılda bu kadar yoğun tempoda çalıştıysak, emeğimizin karşılığının verilmesi lazım.”