Mültecilere yönelik sömürü düzenine karşı emek örgütü ve sendikalar harekete geçmeli
Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz: "21 yüzyılda emperyalizm bir rezerv buldu: Göçmenler."
Fotoğraf: Evrensel
"Sekizinci Kıta" kitabının yazarı Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz ve kitapta hikayesi anlatılan Kongolu mülteci Enzo İkah, Yeldeğirmeni Sahaf’ın düzenlediği söyleşide okurlarıyla buluştu. Söyleşi boyunca göçmenlerin zorlu yaşam mücadelesi ve AKP hükümetinin mülteci politikaları masaya yatırılırken, birlikte yaşamın nasıl sağlanacağı konuşuldu.
Söyleşide konuşan Ercüment Akdeniz, "Bu kitap göçmenleri ve mültecileri tanımak için yazıldı. Sadece tanımak için değil elbette, aynı zamanda da ‘Ne yapabiliriz’ sorusunu gündem etme gayesini taşıyor” ifadelerini kullandı.
"ONLAR HEM ÜRETENLER HEM DE DEĞİŞTİRENLER"
Medyada göçmen ve mültecilerin her zaman acınacak kişiler olarak yansıtılmasını eleştiren Akdeniz, “Göç edenler aynı zamanda üreticiler. Onlar etkisiz eleman değiller. Savaş ve yoksulluk nedeniyle meslekleri kaybettiler. Onlar aynı zamanda hem üretenler hem de değiştirenler" dedi.
"EMEK ÖRGÜTLERİNİN SÖMÜRÜ DÜZENİNE KARŞI BİRLİK OLMASI LAZIM"
Sermeyenin mültecilerin kayıtsız, sigortasız çalışmasından oldukça memnun olduğunu söyleyen Akdeniz, sözlerini şöyle tamamladı:
“21 yüzyılda emperyalizm bir rezerv buldu: Onun adı göçmenler. Emperyalizm Afganistan ve Afrika’dan göçmen emeği çekiyor artık. Çünkü güvencesiz ve kayıt dışı çalışıyorlar. Türkiye’de göçmenler sermeye için de can simidi oldu. Artık sanayilerde, üretim alanlarda daha fazla göçmeni göreceğiz. Bu sömürü düzenine karşı, sendikaların ve emek örgütlerinin bir bu sömürü düzenine karşı birliktelik oluşturması lazım.”
Fotoğraf: Evrensel
KONGOLU MÜZİSYEN, NASIL MÜLTECİ OLDUĞUNU ANLATTI
Enzo İkah ise 12 yıldır Türkiye'de mülteci hayatı sürdüğünü belirtip Kongo'dan Türkiye'de uzanan hayat hikayesini şöyle anlattı:
"Cumhurbaşkanlığına düzenlenen bir suikast sonucu pilot babamı ve annemi kaybettim. Akrabalarım benimle ilgilendi, üniversiteyi Sorbonne'da okudum. Tezimi çalışmak üzere Kongo'ya geri döndüm. Yaptığım çalışmaları hükümeti rahatsız edince benim hapse attılar. Her gün bir dişim söküldü. Kaçmaya çalışırken ilk uçağa binmem gerektiği söylendi. İstanbul'a geldim ve bir daha geri dönemedim. Uzun süre sonra Karaman'da kaldım. Günlerce karpuz yediğim oldu. Bir arkadaşım sayesinde İstanbul'a geldim ve hayatımı burada kurdum."
BM’YE ELEŞTİRİ
Mülteciler denince akla ilk olarak Suriyeli mültecilerin geldiğini söyleyen Enzo İkah, "Buraya çok fazla Afrikalı mülteci de geliyor. Ancak hiçbiri kalmak istemiyor burada. BM ise tüm desteğini çekti. BM ya da Avrupa ülkeleri bir yeteneği olan mültecileri alıyorlar artık, onu kullanıyorlar. Mülteciler burada kendi başlarına bırakıldı."
Okuyucuların sorularını cevaplayan Akdeniz ve İkah, ardından kitaplarını imzaladılar. İmzanın ardından Enzo İkah Kongolu çocuklar için yazdığı şarkıyı söyledi.
