27 Haziran 2021 04:28

TMMOB: Bilirkişilik faaliyetleri şirketlerin yağmasına açılamaz

Adalet Bakanlığının 'taşınmaz' gibi alanlarda şirketlere bilirkişilik görevi verildiğine ilişkin açıklamasına TMMOB'dan sert tepki geldi.

TMMOB Logosu

Paylaş

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), "özel hukuk tüzel kişileri" adı altında şirketlerin bilirkişilik yapabilmelerine olanak tanınmasına tepki gösterdi.

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz yaptığı yazılı açıklamada "Bilirkişilik faaliyetleri şirketlerin yağmasına açılamaz" dedi.

Açıklamada Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2 Mart 2021 tarihinde açıkladığı ve 30 Nisan 2021 tarih, 31470 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “İnsan Hakları Eylem Planı”nın Uygulama Takvimi'nin aynı tarihte Adalet Bakanlığı'nın internet sitesinde yayımlandığı hatırlatıldı.

Eylem planında 3.6.k. olarak tanımlı faaliyetle “Öncelikle taşınmaz ve motorlu taşıt değerleme ile muhasebe alanlarında olmak üzere özel hukuk tüzel kişilerinin bilirkişilik yapabilmelerine ilişkin uygulama geliştirilecektir” denildiği belirtilen açıklamada, daha önce uygulaması olmayan biçimde, özel hukuk tüzel kişilerinin bilirkişilik yapabilmesinin önünün açıldığı kaydedildi.

532 SATIŞ DOSYASINDA ŞİRKETLERE BİLİRKİŞİLİK VERİLMİŞ

Son olarak 23 Haziran tarihinde Adalet Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği tarafından yapılan açıklamadan Ankara ve Ankara Batı Adliyesi İcra Müdürlüklerinde pilot uygulamaya başlandığının, 21 Aralık 2020’den bu yana 532 satış dosyasında görevlendirme yapıldığının anlaşıldığı ifade edildi.

Kamusal bir hizmet olan bilirkişilik hizmetinin ticarileşmesine ve dolayısıyla da güvenilirliğini kaybetmesine yol açacağından “özel hukuk tüzel kişilerinin” bilirkişilik yapmasına kesinlikle karşı çıktığı vurgulanan açıklamada TMMOB'un bu görüşünü daha önce birçok zeminde defalarca dile getirdiği ifade edildi.

Bilirkişilerin aynı zamanda bir kamu hizmeti gördükleri, tarafsız ve bağımsız görüş verebilmeleri için hiçbir etki altında kalmamaları gerektiği belirtilen açıklamada "Özel hukuk tüzel kişileri, yani şirketler ise belirli ekonomik gayeler ışığında kurulan ve netice itibariyle kâr odaklı çalışan yapılardır. Özel hukuk tüzel kişilerine görev verilmesi bilirkişiliğin ticari bir yapıya dönüştürülmesi sonucunu doğuracaktır" denildi.

“TAŞINMAZ DEĞERLEMESİ GAYRİMENKUL DEĞERLEME ŞİRKETLERİNE TERK EDİLECEK”

Açıklamada şöyle denildi:

"Yine özel hukuk tüzel kişisi çalışanları da işin doğası gereği işverene ekonomik bağımlılığı olan emeği karşılığında tüzel kişiden ücret alan yani ekonomik bir menfaat elde eden kişilerdir. Bir işverene ekonomik bağlılığı söz konusu olan bir kişinin herkese karşı bağımsız olduğuna yönelik ifadenin de yalnızca kağıt üzerinde kalacaktır.

Bilirkişinin sahip olması gereken nitelikler arasında yer alan; dürüstlük, güvenirlik, sır saklama, sadakat ve özen yükümlülüğü, yasaklılık ve ret müesseseleri özel hukuk tüzel kişilerince karşılanabilecek ve işlerlik kazanabilecek nitelikler değildir.

Öte yandan faaliyette söz konusu edilen taşınmaz değerlemesi konusu, meslek alanlarımızı doğrudan ilgilendirdiği için daha derin bir irdelemeyi gerektirmektedir.

Taşınmaz değerlemesinin özel hukuk tüzel kişilerine açılması ile bu alanın gayrimenkul değerleme şirketlerine terk edileceği açıktır. Her ne kadar bu şirketlerde SPK lisanslı gayrimenkul değerleme uzmanları çalıştırılsa da; yaşanan deneyimler mühendislik mimarlık diplomasına sahip olmayan değerleme uzmanlarının çoğunun binaların yapısal sorunları hakkında fikir yürütmekten uzak oldukları, yapı sınıf ve gruplarını ayırt edemedikleri, proje okumasını dahi bilmediklerini ortaya koymuştur.

Hal böyleyken, bizler bilirkişilik heyetlerinde ancak SPK lisanslı mühendis ve mimarların görevlendirilmesi gerektiğini savunurken bu alanın bir de gayrimenkul değerleme şirketlerine açılması adalet terazisinin dengesini onarılmaz şekilde bozacaktır.

Bu değerlendirmelerimiz kapsamında, özel hukuk tüzel kişilerinin (şirketlerin) bilirkişilik yapmasına olanak tanıyacak düzenlemelerden kaçınılması ve Bilirkişilik Kanunu’nun düzenlemelere cevaz veren hükümlerinin de acilen kaldırılması gerekmektedir." (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Euro 2020'de ilk çeyrek finalistler Danimarka ve İtalya oldu

SONRAKİ HABER

Kanada’da kemikleri bulunan 751 çocuk için anma gecesi düzenlendi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa