28 Haziran 2021 06:49

AYM Başkanı Arslan: Hukuk devletinde uzaktan kumandalı yargı da yargıç da düşünülemez

AYM Başkanı Zühtü Arslan "Vesayet altındaki yargısal akıl adaleti tesis edemez. Fikri ve vicdanı hür olmayandan hâkim olmaz. Hukuk devletinde uzaktan kumandalı yargı da yargıç da düşünülemez" dedi.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan, "Vesayet altındaki yargısal akıl adaleti tesis edemez. Fikri ve vicdanı hür olmayandan hâkim olmaz. Aklını ve vicdanını başkalarına kiralayan veya iradesine ipotek konmasına izin veren kişiden hâkim olamaz. Hukuk devletinde, uzaktan kumandalı yargı da yargıç da düşünülemez" dedi.

Arslan ayrıca "Hukuk devletinde adaletin yegane adresi mahkemelerdir. Mahkemelerin adalet arayışına cevap veremediği, bağımsız ve tarafsız yargılama ilkelerine uygun bir şekilde uyuşmazlıklara çözüm üretemediği bir yerde hukuk dışı arayışların ortaya çıkması kaçınılmazdır" diye konuştu.

Anadolu Ajansının'nın aktardığına göre, AYM Başkanı Zühtü Arslan, Anayasa Mahkemesinde düzenlenen "Mesleki Hayat Bağlamında Özel Hayata Saygı Hakkı" konulu sempozyumda konuştu.

"ORWELL YAŞASAYDI DEHŞETE DÜŞERDİ"

İngiliz yazar George Orwell'in 1984 adlı romanına atıf yapan Arslan, özel hayatın gizliliği yönündeki tartışmaların birçok ülkede sürdüğünü vurguladı. Arslan, şunları söyledi:

"İngiliz George Orwell, 1984 adlı romanında distopik bir dünyanın korkutucu tasvirini yapmıştır. Orwell gözetimin bir anlamda içselleştirilmesini şöyle dile getirmiştir: 'Çıkardığınız sesin işitildiği, karanlıkta olmadığınız sürece, her hareketinizin izlendiği varsayımı, içgüdüsel bir alışkanlık haline dönüşmüştü, bununla yaşamanız gerekiyordu-yaşıyordunuz'. Orwell, kitabını tamamladığı 1948 yılından iki yıl sonra, yani internetin ve akıllı cep telefonlarının icadından çok önce aramızdan ayrıldı. Bugün yaşasaydı, kitabında tasvir ettiği distopik dünyanın kusursuz şekilde gerçekleştiğini, hatta aşıldığını hayretle gözlemlerdi. Muhtemelen de dijital çağ olarak ifade edilen bugünlerde neredeyse adım başı rastlanan kameralarla karanlıkta olanları bile izleyebilen, yazılımlarla konumları takip edebilen, görünmeden gören, her yerde hazır ve nâzır bir 'küresel büyük birader'in ortaya çıktığını görmekten dolayı dehşete düşerdi."

GÜVENLİK SORUŞTURMASI VE ARŞİV ARAŞTIRMASI TARTIŞMASI

Kamuya alınacak olanlara yönelik güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması konusunu değerlendiren Arslan, "Devlet, anayasal sadakat yükümlülüğüne aykırı tutum ve davranış içinde olduğunu tespit ettiği kamu görevlilerinin görevden çıkarılmaları veya başka türlü idari yaptırıma tabi tutulmaları yönünde işlem yapabilecektir. Bu anlamda kamu görevinden çıkarma, mesleki hayat ile özel hayat arasındaki yakın ilişkiden dolayı sebep ve/veya sonuca dayalı olarak kişinin özel hayata saygı hakkına müdahale olarak nitelendirilebilmektedir" ifadelerini kullandı.

AYM Başkanı Arslan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Özel hayata saygı hakkının ve mahremiyetin güvence altına alınması, bireyin maddi ve manevi varlığının, özerklik ve özgürlüğünün korunması ve geliştirilmesi bakımından son derece önemlidir. Bunun yanında unutmamak gerekir ki, temel hak ve özgürlüklerin korunduğu, hukuk güvenliğinin sağlandığı bir hukuk devleti aynı zamanda refah devletinin de olmazsa olmaz şartıdır."

"EN BÜYÜK GÖREV YARGIYA DÜŞMEKTEDİR"

"Kuşkusuz dün olduğu gibi, bugün de hürriyet ilkelerini ve Anayasa’yı yerine oturtma konusunda en büyük görev yargıya düşmektedir. Bu görev hakkıyla yerine getirildiğinde yargıya güven de arzu edilen düzeye yükselecektir. Bu nedenle yargı mensupları olarak sürekli bir özeleştiri ve muhasebe içinde kendimizi gözden geçirmek ve yenilemek durumundayız. Bu bizim hukuka, adalete ve son kertede mensubu bulunduğumuz milletimize olan vicdan borcumuzdur."

"VESAYET ALTINDAKİ YARGISAL AKIL ADALETİ TESİS EDEMEZ"

"Yargı mensubu aklını kullanmak zorunda olan kişidir. Bu nedenle hakim ve savcılar, sadece akıllarını kullanırlarken cesarete ihtiyaç duyabilirler. Kant’ın belirttiği üzere kendi aklını kullanmaya cesaret edemeyenler, vesayet altında kalmaya mahkumdur. Vesayet altındaki yargısal akıl ise adaleti tesis edemez.

Unutmayalım ki fikri ve vicdanı hür olmayandan hâkim olmaz. Aklını ve vicdanını başkalarına kiralayan veya iradesine ipotek konmasına izin veren kişiden hâkim olamaz. Hukuk devletinde uzaktan kumandalı yargı da yargıç da düşünülemez."

"HUKUK DIŞI ARAYIŞLARIN ORTAYA ÇIKMASI KAÇINILMAZDIR"

"Meşum darbe teşebbüsünden çıkarılması gereken en önemli derslerden biri, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının ve bunun yanında yargı mensuplarının sadece hukuka bağlı kalarak karar vermelerinin sağlanmasının demokratik hukuk devletinin geleceği bakımından hayati derecede önemli olduğu gerçeğidir.

Hukuk ve adalet açığı bir ülkenin geleceği bakımından her türlü açıktan daha tehlikelidir. Zira bu açık, temeli adalet olması gereken devlete yönelik toplumsal güveni ve inancı zedeleyecektir.

Önemle vurgulamak gerekir ki, hukuk devletinde adaletin yegane adresi mahkemelerdir. Mahkemelerin adalet arayışına cevap veremediği, bağımsız ve tarafsız yargılama ilkelerine uygun şekilde uyuşmazlıklara çözüm üretemediği bir yerde hukuk dışı arayışların ortaya çıkması kaçınılmazdır." (HABER MERKEZİ)

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Gazeteci Hatice Şahin'in davası 11 Ekim'e ertelendi

SONRAKİ HABER

Van depreminde ölen 10 kişinin sorumlularına taksitli para cezası ‘imkanı’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa