28 Haziran 2021 13:09

Gölge komisyon kuran CHP'li kadın milletvekilleri Danıştay'a çağrı yaptı

Mecliste Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Araştırılması Komisyonu’ndan çekilerek “gölge komisyon” olarak çalışmaya başlayan CHP milletvekilleri, Danıştay'ın hukuktan yana tavır almasını istedi.

Fotoğraf: Gamze Taşcıer

Paylaş

Mecliste Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Araştırılması Komisyonu’ndan çekilerek “gölge komisyon” olarak çalışmaya başlayan CHP milletvekilleri Gamze Taşcıer, Suzan Şahin, Neslihan Hancıoğlu ve Aysu Bankoğlu tarafından ortak bir bildirge yayınlandı. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması için kampanya yürüten kesimlerin söylemlerinden bir sonraki hedefin, Medeni Kanun başta olmak üzere, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Lanzorete Sözleşmesi gibi diğer düzenlemelerden de çıkılması olduğu belirtilen bildirgede, Danıştay’ın İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeye itiraz konusunda hukuktan yana karar alması talep edildi.

Kadın örgütlerinden temsilciler ve akademisyenlerin de katıldığı bir çalışmanın ardından yayınlanan bildirgede, “Kadınların kazanılmış haklarına yapılan saldırıların ve mahkeme salonlarını kaplayan eril zihniyetin verdiği vicdan kanatan kararlar, kadınların var olma mücadelesi verdiği bir ortam oluşturmaktadır. Türkiye’de örgütlü kadın mücadelesi bugüne dek sayısız kazanımlar elde etmiş, kadın hakları bağlamında hep ileriye doğru gidilmiştir. Ancak İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasındaki eksikliklerin giderilmesi gerekirken, sözleşmeden çekilme kararı alınmasıyla birlikte, kadınların var olan kazanılmış haklarında bir geriye gidişe imza atılmıştır. Bu garabet, Türkiye’de yaşayan tüm kadınların yaşam hakkına bir saldırı niteliği taşıdığı gibi, var olan haklardan da geriye gidilebileceğine dair bir inancın oluşmasına neden olmuş, karanlığa açılan bir kapıyı aralamıştır” denildi.

"BİR SONRAKİ HEDEF AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ"

İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı ile atılan geri adımın, ülke adına dev bir utanç olarak tarihe geçtiği belirtilen bildirgede, “Yerli ve milli bir sözleşme yaparız” söyleminin, ulusal ve uluslararası yükümlülüklerin yerine getirmemek ve denetimden kaçmaya kılıf hazırlamak amaçlı içi boş bir vaat olduğu ifade edildi. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı alan bir iktidarın, bundan sonra kadın haklarıyla ilgili atacağı tüm adımların "sözde" kalacağı belirtilen açıklamada, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması için kampanya yürüten kesimlerin söylemlerinden sonraki hedefin, Medeni Kanun başta olmak üzere, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Lanzorete Sözleşmesi gibi diğer düzenlemelerden de çıkılmasının açık olduğu ifade edildi.

Bildirgede, “İktidar partisinin Sözleşme’den çıkma kararı bu kesimleri cesaretlendirmiştir. Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Tüm Yönleriyle Araştırılarak Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Meclis Araştırması Komisyonu’na iktidar partisi tarafından davet edilen kimi şahısların bu yönde talepleri dile getirmiş olması da tehlikenin boyutlarını gözler önüne sermekte ve komisyonun işlevinin bu talepleri meşrulaştırmak yönünde olduğu endişesini büyütmektedir. Ayrıca, İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlükte olmadığı bir ortamda, bütüncül politika oluşturma başta olmak üzere yerel kanunlarımızda yer almayan pek çok hususun, Sözleşme’nin devlete yüklediği hayati sorumlulukların dayanağı da ortadan kalkacaktır” ifadeleri yer aldı.

Danıştay’ın siyasi iktidarı memnun etmek üzere değil, hukukun üstünlüğüne uygun bir karar vermesi ve telafisi güç sonuçlar doğuracak bu kararın ivedilikle yürütmeyi durdurmasının gerektiği ifade edilen bildirgede, İstanbul Sözleşmesi’nin süresinin Türkiye’de sona ereceği 1 Temmuz’dan önce Danıştay’ın hukuktan yana karar alması, sadece kadınlar için değil, bu ülkede yaşayan tüm yurttaşların geleceği adına elzem olduğu vurgulandı. (Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Kovid aşıları kısırlığa yol açar mı, alerjisi olanlar yaptırabilir mi, uzun vadeli etkileri neler?

SONRAKİ HABER

MKEK Kanun Teklifi, TBMM Milli Savunma Komisyonu'nda kabul edildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa